Browsing articles tagged with " bağımlılık"

Hipnoz’u DOĞRU bilmek…

Eyl 12, 2018   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

HİPNOZ…

Neredeyse tüm seanslarımda Hipnoz (iletişim olarak) ve Hipnoterapi yapan bir hipnoterapist olarak, birçok rahatsızlığın (panikatak, anksiyete, depresyon, öfke kontrolü, obsesif bozukluklar, tükenmişlik sendromu, alkol, sigara, obezite vs.) tedavisinin Hipnoz ile daha çabuk olduğunu gördüm.

Ericsoncu Hipnozu benimseyen tüm Hipnoterapistlerin bildiği gibi; Hipnoz, terapi sürecini kısaltan bir yöntemdir. Hipnozun, hipnoz olarak bilinen tarihçesi 200 seneden fazla süreye dayanmaktadır ve bilimsel çalışmalarda bazen aralık verilerek devam etmekte. Hipnoz sadece ismi ile ilgi uyandıran bir yöntem olmasıyla birlikte, hipnoterapiden sonuç alan danışan sayısı arttıkça, onların tecrübelerinden etkilenen insan sayısı da artıyor.

Kişilerin artık iyileşmez diyerek kanıksadıkları ya da torba torba ilaç içerek iyileştiremedikleri bilimsel ve duygusal problemlerin Hipnoz ile iyileştirilmesi ve sürecin kısa sürmesi hayli merak uyandırmaktadır. Birçok hastalık dolayısıyla birçok ameliyat geçirmiş ve en son panik atak teşhisi de konmuş olan bir danışanım bana geldiğinde, artık ilaç kullanmayı reddettiği için hipnoza başvurmak istediğini söylemişti. 5 seansın sonunda panik atak tamamen iyileşti ve danışanımın yorumu şu oldu: “Nasıl oluyor da seanslarda bir kez bile panik atak kelimesi geçmeden ben iyileştim?”. Çünkü panik atak da tüm diğer rahatsızlıkları gibi, ruhun derinliklerinde baş gösteren değişme çabasının bir belirtisi olarak ortaya çıkmıştı. Bahsettiğim bilişsel ve duygusal etkenler ortadan kaldırılmadıkça dışardan müdahaleler sonuç vermeyecekti.

Bu aşamada Hipnoz hakkında yanlış bilinenleri de aydınlığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Hipnoz kesinlikle bir uyku hali değildir, kişinin telkin alması için gözlerini kapaması bile gerekmez. Bir fikrin kabul edilmesi olan hipnoz, günlük hayatımızda hem kendi kendimize hem de başkaları tarafından bize uygulana bir yöntemdir. Hem de sürekli olarak… Bu hem olumlu hem olumsuz olabilir. Eğer zihninizde güçlü bir eleştiri duvarı yoksa olumsuz olabilir ve insanların söylediklerinden çok çabuk etkilenerek sınırlarınızı belki de onların sınırlarına göre belirlersiniz. Oysa bu durum; sınırları olmayan baloncuğun içinde yaşarken, kendimize bir sınır çizerek içine hapsetmeye benzer. Gerçekliğimiz bu sınırlara göre belirlenir. Bu olumlu da olabilir çünkü yeni inançlar ve fikirler geliştirerek yeni bir gerçeklik yaratabilir, hayal edebiliyorsan eğer o arzu ettiğimiz hayata ulaşabiliriz.

Hipnoz bir uyku hali olmadığı için uyanıp uyanmamak da söz konusu değildir. Bununla birlikte Hipnoz halindeyken kimse size özünüze aykırı bir şeyi yaptıramaz ve normal şartlarda ona söylemeyeceğiniz bir şeyi söyletemez.

Hipnoz çok olumlu ve hızlı bir şekilde hayatınızı dönüştürecek bir tekniktir. Doğru kaynaklardan doğru bilgiye ulaşarak, doğru kişiyle çalışarak aşağıda belirttiğim tüm sorunlarınıza çözüm sağlayabilirsiniz.
Hipnozun faydalı olduğu alanlar;
Hipnoz nelere çözüm sağlar?
-Panik atak
-Anksiyete
-Tükenmişlik
-Depresyon
-Sosyal Fobi
-Öfke
-Tüm bağımlılıklar
-Obsesif bozukluklar
-Kişisel Gelişim

Saygılarımla,

İnci AKTAŞ

Hipnoterapist & Profesyonel Koç

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

(224)2434314
(533)5475241
www.akademiplena.com

Aşk Mı? Bağımlılık Mı?-İnci Aktaş

Kas 20, 2014   //   by inciaktas   //   İlişkiler  //  No Comments

‘Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?, Tebrizli Şems

 Biri size gelse ,dayaktan yüzü gözü morarmış olsa ve size ‘kocam beni çok dövüyor ama seviyorum’ dese, ne düşünürsünüz?

Bağımlılık deyince aklınıza alkol,sigara ya da uyuşturucu mu geliyor? Peki ya evlilikler,ilişkiler? “Bana sadece,beni döverken ilgi gösteriyor” diyen kadın sizce eşini seviyor mu? Bizi en çok şaşırtan şey de işte budur.

Biz buna, bildik alanda kalma güdüsü diyoruz. Bu hayatımızın altının üstüne geleceği korkusudur. Çünkü, bildik alan güvenlidir. Güvensizliğin içindeki güvendir o. Ne de olsa bildiktir, tanıdıktır. Sorunlar büyüktür. Ama nasıl baş edeceğinizi bilirsiniz. Öğrenmişsinizdir.

İlişkinizde doğru gitmeyen bir şeyler olduğunu anlamak için sadece fiziksel şiddet olması da gerekmez, bazı ilişkiler  acı doludur, mutsuzluk doludur, huzursuzluk, tatminsizlik ve sevgisizlik doludur ama kişi için tanıdıktır.

Bu alandan çıkınca ne yapacaksınız? Eğer ilişkiniz bir bağımlılığa dönüştüyse, bağımlı olduğunuz kişi olmadan bir gelecek düşünebiliyor musunuz?

Esaretin Bedeli filmini izlemediyseniz tavsiye ederim. Yaşlanıncaya kadar ömrünün büyük bir bölümünü hapisanede geçiren yaşlı adam, tahliye olduktan bir kaç gün sonra, artık ne yapacağını bilmediği için intihar eder. Çünkü bildik alana geri dönmek ister ama dönemez. Orası konforlu ve güvenli değildir ama bildiktir. 

Eğer ilişkinizide kendinizi mutsuz ve huzursuz hissediyorsanız, İlk yapmanız gereken şey, ilişkinizin aşk mı bağımlılık mı olduğunu düşünmektir. Eğer bağımlılıksa, belki de yeni bir hayat tasarlamanın zamanı gelmiştir. Bağımlılıktan kurtulmanın yolu dengeden geçer. Hayatınızın her alanında denge sağlarsanız size sadece yeni hayatınıza adapte olmak kalır.

Sevgiyle kalın..

İnci Aktaş

Profesyonel Yaşam Koçu & Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Aşk, Sensiz Bir Gelecek Düşünemiyorum! – İnci Aktaş

Oca 8, 2014   //   by admin   //   İlişkiler, Makaleler, Sensiz Bir Gelecek Düşünemiyorum!  //  No Comments

Bir gün, bir çift terapiste gelir. Kadın, adamın hiç tanımadığı bu terapistin yanında “Biz artık anlaşamıyoruz, ayrılacağız” der. Adam eve gittiğinde kendini asar ve ölür. Karısına bir not bırakmıştır: “Sensiz bir gelecek düşünemiyorum.”

Bizi en çok şaşırtan şey, yıpranmış, yürümeyen bir ilişkiye tutunmaya çalışan insanlardır. Bu insanlar bazen dayak yerler, bazen maddi manevi şiddete maruz kalırlar. Sevilmezler, aşağılanırlar, hor görülürler. Sorduğunuzda ise “Ama ben onu seviyorum” derler.

Artık bildik alana tutunmaktan vazgeçmenin zamanı geldi. Eğer bir ilişki iki insanı daha mutlu, daha huzurlu ve sağlıklı hale getirmiyorsa, bu iki insan artık güzel anılarını ortaya koyamıyorsa, bir taraf diğerinin enerjisini alır tüketir. Diğer taraf, buna rağmen saplantılı bir şekilde aşık olmaya devam eder.

Bence bu sigara, alkol ve aşırı yemekle aynı şey. Sana acı veriyor, seni öldürüyor ama kabul et bağımlısın, kabul etmeden bu bağımlılıktan kurtulamazsın.

Ayrıldığınızda ya da artık ayrılma zamanınız geldiğinde ondan vazgeçmezseniz hayatınızı yeniden yönlendirmekten ve doğru kişiyle yeniden mutlu olmaktan kendinizi mahrum bırakırsınız. dünyada altı milyardan fazla insan var ve yalnızların sayısı astronomik boyutta. Ama yine de insanlar bize geliyorlar ve “Sevebileceğim birini bulabilecek miyim?” diye soruyorlar.

Oysa tek yapmanız gereken bu kişiyi geçmişte bırakıp kendiniz için harika bir gelecek tasarlamaktır. Onsuz bir gelecek düşünemediğiniz tek şey: Aşk olsun!

 

İnci Aktaş

Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu

(224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Ara

Kategoriler