Browsing articles tagged with " başarı"

Kilolu olmak kaderim değil diyorsanız- Nlp Koçu Özlem Aktaş

Eki 5, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

“Kilolarımdan kurtulmak istiyorum , artık öyle bıktım ki kendimi sevmiyorum , yorgunum , birçok şeyi denedim ama olmuyor . Sanki içimde her seyi tüketmek isteyen bir canavar var ve yemek görünce kendimi tutamıyorum ve yiyiyorum çok yiyiyorum . Bu içimdeki illet öyle bir şey ki ona  söz geçiremiyorum . Bir gün karar veriyorum , bu sefer kesin olacak diyorum ancak aklımı çelen yiyecekleri gördüğüm an irademe hakim olamıyorum. Birçok diyet denedim kilo verdim ama sonra fazlasıyla geri aldım . Sanırım yeme alışkanlığımı kalıcı bir şekilde değiştirmem çok zor. Artık başarısızlığa uğramaktan bıktım .”  Bu sözler bir danışanıma ait , aslında bu konuda çalıştığımız danışanlarımızın ortak problemi umutsuzluk. Kendilerine ve yapabileceklerine olan inançlarını kaybetmiş olmaları . Çünkü o kadar çok yöntem denemiş ancak defalarca başarısızlığa uğramış olmanın verdiği hayal kırıklığı . Yeniden mücadeleye olan isteksizlikleri onları farklı arayışlara itmekte .

Biz Koçlara göre uyguladığımız en etkili yöntemler bütünü olan  Nlp ‘nin en etkili varsayımlarından birine göre başarısızlık diye bir şeyin olmamasıdır. Eğer vazgeçerseniz işte başarısızlık budur. Danışanlarımıza şunu söyleriz , sadece bu zamana kadar nasıl zayıflayamayacağınızı öğrendiniz. Ancak daha henüz nasıl başaracağınızı deneyimlemediniz henüz. Nlp der ki biri başardıysa herkes başarır. Kalıcı bir şekilde zayıflayanları modelleyerek ortaya çıkardığımız yöntemler bütününü kendilerine anlatırız .  Kilolu olmak bir kader değildir sadece yanlış davranışlar ve alışkanlıklar bütünüdür. Kalıcı bir şekilde kilo vermek mümkün , ancak kalıcı bir zihinsel tutum ve davranışlar bütününü geliştirmek koşuluyla . Kilo problemi sadece yemeklerle  ilgili bir durum değildir , duygularla ilgilidir sıklıkla . Duygularımızı bastırmayı düstur edinmiş bir toplum olarak yaşanmamış , hissedilmemiş duygular bilinçaltımızda baskı yaratmaya devam eder ve kişi yönetemediği duygusunu açlık sanar ve tüm duygular neredeyse midemizde hissedilir ve kişi bu durumla baş edebilmenin yolunu yemek yemekte bulur ancak bu gerçek doyumu sağlamaz çünkü tatmin olmamış , birikmiş duygular yoğun bir şekilde kişiye baskı yaratmaya devam eder . Bu sebeple kilo verme süreci sadece yemek yeme düzenini değiştirerek gerçekleştirilemeyebilir çünkü bazılarımızın duyguları ve bu konudaki sınırlayıcı inançları çok güçlüdür.

Kilo verme sürecinde duygular kadar , düşünce yapımız ve tutumlarımız da önemlidir. Sınırlayıcı bir yaklaşımın içerisindeyken başarılı sonuçlar almamız güçleşir. Kilo vereceğimize dair olan inancımız bizi başarıya götürecek olan kutup yıldızı gibidir. Eğer yapabileceğimize olan inancımız eksilse başarısızlık kaçınılmazdır. Kişilere zayıflama sürecinde kalıcı başarıyı yakalamalarının yollarını öğretmekle beraber hayatın genel yapısında bir doyum ve denge , farkındalık kazandırılmak amaçlanmaktadır. Duygularınızı , düşüncelerinizi , tutumlarınızı yönetmeyi öğrenip başarıyı ve sağlıklı yaşamı kalıcı hale getirip kilo verebilirsiniz. Kilolu olmak kimsenin kaderi değildir, sadece bir seçimle ve kararlılıkla başarı elde edilir ve hayatta yaptığımız seçimler ile yol alır yada geri kalırız . Sağlıklı yaşamak hepimizin hakkı bunu hatırlayın.

Ne istediğinize karar verin artık kilolu olmak canınızı acıtıyorsa değişim yolculuğunun zamanı gelmiştir. Bu yolculuk hem keyifli , hem güçlü farkındalığın kapısını açan kendini tanıma ve sağlıklı yaşama merhaba deme  süreci. Bu keyifli farkındalık sürecinde biz Koçların görevi sizi başarı yolunda tutmak ve hedefinize ulaşmanıza yardım etmektir. Hatırlayın biri başardıysa sizde yapabilirsiniz. Biz her zaman yanınızdayız. Sevgiyle kalın..

Özlem Aktaş, Nlp Koçu, Psikolojik Danışman , Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Başarı Asosyalliktir (!) – İnci Aktaş

Eyl 2, 2014   //   by admin   //   Başarı Asosyalliktir (!), Kariyer, Makaleler  //  No Comments

Geçtiğimiz aylarda bir üniversitemizin kariyer günlerinde ‘başarı’ ve ‘NLP’  hakkında bir sunum yapıyorduk. Katılımcılara ‘Sizce başarı nedir?’ diye sorduğumuzda öğrencilerden biri şöyle cevap verdi. ‘Başarı; ineklik ve asosyalliktir.’

Bir anda içime bir üzüntünün yerleştiğini hissettim. Gençlik, geleceğimiz, yarınlarımız, başarıyı asosyallik ve ineklik olarak tanımlıyordu. Başarı, onların gözünde bu şekilde algılanıyordu. Peki bunu nasıl yarattık?

Danışanlarımdan üniversiteye hazırlanan bir genç vardı. Çoğu genç gibi o da kendisinden beklenen bölüme girmeyi amaçlıyordu. Ona; “Bırakalım şimdi bunları da sen ne istiyorsun?” diye sordum. Aşçı olmak istediğini söyledi. ‘Peki neden Gastronomi okumuyorsun?’ diye sordum. Aldığım cevap gençlerin başarı algısını ve içinde bulundukları zor durumu gözler önüne seriyordu.

‘Eğer babamın değil de, kendi istediğim bölümü okur, sonra başarılı olamazsam babamların yüzüne nasıl bakarım…’

Durdum ve sonra şöyle cevap verdim. ‘Hayatta tek bir başarı vardır, o da istediğin gibi yaşamaktır. Bu yolda asla başarısız olmazsın. Yenilgi sandıkların seni daha iyi olmaya zorlayan yoldaşın olurlar. Ayrıca başarılı olacak kişi sensin, iş değil. Eğer başarısız olursan, -ki başarısızlık diye bir şey yoktur, yalnızca öğrendiklerin vardır- bu gerekli bedeli ödemediğimiz takdirde her girişimimizde karşılaşabileceğimiz bir deneyim olur…’

Ne biz ne de çocuklarımız yarış atı değiliz. Her gün, çocuğunu baleden alıp koşturarak piyano dersine götüren, ordan tenise bırakan ve en sonunda eve geldiğinde saat gecenin 10’unda hala ders çalışmasını bekleyen anne babalarla karşılaşıyorum. Gençler ve çocuklarımız gece 11′ e kadar dersanede, sonrasında sabahlara kadar evde ders çalışmaya zorlanıyorlar. Eğitim sistemimizin bunu mecbur kıldığını biliyorum ama hedeflerimizin ya da başarı sandıklarımızın sevdiklerimizle, sevdiğimiz şeyi yaparak geçireceğimiz zamanlardan çalmasına izin vermeyin.

Eğer madde dünyasının koşuşturmacası içinde bir an durup Tolstoy’un aşağıdaki Allegorik yapıtını okuyacak kadar vakit ayırabilirseniz, bütün haftanıza yön verebilir..

Pakhom adlı bir köylü, Rusya’nın en asil insanının sahip olduğu kadar geniş toprakları olduğunda, tam bir başarıya erişeceğine inanır. Bu da onun hedefidir. Bir gün ilginç bir teklif alır. Güneşin doğuşundan batışına kadar ne pahasına olursa olsun koşarak katettiği topraklar onun olacaktır.
Pakhom, bu cömert önerinin yapıldığı o yerlere hareket edebilmek için dünyadaki bütün varını yoğunu satar ve yola çıkar. Bir sürü güçlükten sonra varmak istediği yere ulaşır. Bir sonraki günkü büyük fırsattan yararlanabilmek için gerekli işlere girişir.
Ertesi gün şafak vakti, ölesiye koşusuna başlar. Pırıl pırıl sabah güneşiyle hücuma geçtiğinde hedefine ulaşacağından iyice emindir. Sağına soluna bakmadan o yakıcı sıcakta dört nala gider. Bütün gün yiyecek, su ya da dinlenme için mola vermeden, bütün hızıyla koşar. Her koştuğu adımla toprağının daha da genişlediğine inanır. Nihayet güneş çölün arkasında kaybolmaya başlayıp etrafı karanlık bastığında Pakhom sendeleye sendeleye bitiş çizgisine ulaşır. İşte Zafer! Hedefine ulaşmıştır sonuçta. İşte başarı ! Ve sonra…Pakhom son adımıyla yığılıp kalır.İşte şimdi yalnızca… iki metrelik toprağa ihtiyacı vardır.
-Tolstoy

En büyük düşünüzü bir gün gerçekleştireceğinizi biliyorum. Tabi ki, bunun için kendinize bir hedef belirlemeli ve bunun için zaman, enerji ve çaba sarfetmelisiniz. Ancak sabırlı olun. Gününüzü temel amacınıza engel olacak şeylerle doldurmayın. Sadece elinizden gelenin en iyisini yapın. Keyfinize bakın ve rahatlayın. Yeter ki başınızı yastığa huzurla koyun.  Sevdiğinizi ve sevildiğinizi bilerek.

Sevgiyle Kalın,
İnci AKTAŞ
Profesyonel Yaşam Koçu & Yazar

Eğer Profesyonel bir yaşam koçu ile çalışmak isterseniz, sitemizden bize ulaşabilirsiniz.
www.akademiplena.com

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

(224)2434314

İşler Zorlaştığında Vazgeçme Günahının Affı Yoktur! – İnci Aktaş

 

Ünlü Amerikalı yazar Napoleon Hill, bir keresinde Edison’a ampulü mükemmel hale getirebilmek için yaptığı ve on binlerce kez başarısız olduğu deneyler hakkında; ‘Sonunda sırrı bulmasaydın ne yapardın?’ diye sordu. Edison gözlerinde neşeli bir parıltıyla, ‘Şu anda seninle konuşarak zaman kaybetmek yerine laboratuvarımda çalışıyor olurdum.’ diye cevap verdi.

Peki siz başarısız olduğunuzda ne yapıyorsunuz? Danışanlarımız bize gelirler ve binlerce kez denedim ama olmuyor derler, oysa onlar iki kere bile denememişlerdir. KFC’nin kurucusu Albay Sanders, emekli olduktan sonra ortaya çıkardığı tavuk tarifini satmak için Amerika’yı baştan sona dolaştı ve tam 1009 kere reddedildi. Eğer siz 1009 kere reddedilseydiniz, 1010.’yu dener miydiniz? Denemelisiniz! Her insan hayalini kurduğu ve inandığı her şeyi gerçekleştirebilir.

Bazı insanlar ise bir kere bile denemeden vazgeçerler. Onlar ise korku ve endişelerine yenilmişlerdir. Oysa işler zorlaştığında vazgeçme günahının affı yoktur.

Eğer biraz daha sabredebilirsek ileride mutlaka pırıltılı bir şeyler belirecektir. Bazıları karşılaştıkları her engelden korkar ve onu düşman olarak görür. Gerçekte onlar dostturlar ve sizi olmak istediğiniz yere götüren yardımcınızdırlar. Başarı bir sonraki dönemeçte olabilir ama köşeyi dönmeden asla orda olduğunu bilemezsiniz.

Karşılaştığımız her başarısızlıkta bizim için bir lütuf vardır. Başarısızlık yanında gözü açık olanlar için mutlaka bir fırsat getirir. Hayat daima yaşadıklarınızı telafi eder. Bazen başarısızlığımıza o kadar takılıp kalıyoruz ki, önümüzden geçip giden fırsatı kaçırıyoruz.

Asla bırakmayı denemeyin, asla denemeyi bırakmayın…

Sevgiyle Kalın,

 

İnci AKTAŞ

Profesyonel Yaşam Koçu & Nlp Uzmanı & Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kilolu Olmak Kaderim Değil Diyorsanız – Özlem Aktaş

Tem 4, 2014   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

“Kilolarımdan kurtulmak istiyorum, artık öyle bıktım ki kendimi sevmiyorum, yorgunum, birçok şeyi denedim ama olmuyor. Sanki içimde her şeyi tüketmek isteyen bir canavar var ve yemek görünce kendimi tutamıyorum ve yiyiyorum, çok yiyiyorum. Bu içimdeki illet öyle bir şey ki ona  söz geçiremiyorum. Bir gün karar veriyorum, bu sefer kesin olacak diyorum ancak aklımı çelen yiyecekleri gördüğüm an irademe hakim olamıyorum. Birçok diyet denedim kilo verdim ama sonra fazlasıyla geri aldım. Sanırım yeme alışkanlığımı kalıcı bir şekilde değiştirmem çok zor. Artık başarısızlığa uğramaktan bıktım.”  Bu sözler bir danışanıma ait, aslında bu konuda çalıştığımız danışanlarımızın ortak problemi umutsuzluk. Kendilerine ve yapabileceklerine olan inançlarını kaybetmiş olmaları. Çünkü o kadar çok yöntem denemiş ancak defalarca başarısızlığa uğramış olmanın verdiği hayal kırıklığı. Yeniden mücadeleye olan isteksizlikleri onları farklı arayışlara itmekte. Biz Koçlara göre uyguladığımız en etkili yöntemler bütünü olan  Nlp’nin en etkili varsayımlarından birine göre başarısızlık diye bir şeyin olmamasıdır. Eğer vazgeçerseniz işte başarısızlık budur. Danışanlarımıza şunu söyleriz, sadece bu zamana kadar nasıl zayıflayamayacağınızı öğrendiniz. Ancak daha henüz nasıl başaracağınızı deneyimlemediniz henüz. Nlp der ki,  biri başardıysa herkes başarır. Kalıcı bir şekilde zayıflayanları modelleyerek ortaya çıkardığımız yöntemler bütününü kendilerine anlatırız.  Kilolu olmak bir kader değildir sadece yanlış davranışlar ve alışkanlıklar bütünüdür. Kalıcı bir şekilde kilo vermek mümkün, ancak kalıcı bir zihinsel tutum ve davranışlar bütününü geliştirmek koşuluyla. Kilo problemi sadece yemeklerle  ilgili bir durum değildir, duygularla ilgilidir sıklıkla. Duygularımızı bastırmayı düstur edinmiş bir toplum olarak yaşanmamış, hissedilmemiş duygular bilinçaltımızda baskı yaratmaya devam eder ve kişi yönetemediği duygusunu açlık sanar ve tüm duygular neredeyse midemizde hissedilir ve kişi bu durumla baş edebilmenin yolunu yemek yemekte bulur ancak bu gerçek doyumu sağlamaz çünkü tatmin olmamış, birikmiş duygular yoğun bir şekilde kişiye baskı yaratmaya devam eder. Bu sebeple kilo verme süreci sadece yemek yeme düzenini değiştirerek gerçekleştirilemeyebilr çünkü bazılarımızın duyguları ve bu konudaki sınırlayıcı inançları çok güçlüdür. Kilo verme sürecinde Duygular kadar, düşünce yapımız ve tutumlarımız da önemlidir. Sınırlayıcı bir yaklaşımın içerisindeyken başarılı sonuclar almamız güçleşir. Kilo vereceğimize dair olan inancımız bizi başarıya götürecek olan kutup yıldızı gibidir. Eğer yapabileceğimize olan inancımız eksilse başarısızlık kaçınılmazdır. Kişilere zayıflama sürecinde kalıcı başarıyı yakalamalarının yollarını öğretmekle beraber hayatın genel yapısında bir doyum, denge ve farkındalık kazandırılmak amaçlanmaktadır.

 

Duygularınızı, düşüncelerinizi, tutumlarınızı yönetmeyi öğrenip başarıyı ve sağlıklı yaşamı kalıcı hale getirip kilo verebilirsiniz. Kilolu olmak kimsenin kaderi değildir, sadece bir seçimle ve kararlılıkla başarı elde edilir ve hayatta yaptığımız seçimler ile yol alır ya da geri kalırız. Sağlıklı yaşamak hepimizin hakkı bunu hatırlayın. Ne istediğinize karar verin artık kilolu olmak canınızı acıtıyorsa değişim yolculuğunun zamanı gelmiştir. Bu yolculuk hem keyifli, hem güçlü farkındalığın kapısını açan kendini tanıma ve sağlıklı yaşama merhaba deme süreci. Bu keyifli farkındalık sürecinde biz Koçların görevi, sizi başarı yolunda tutmak ve hedefinize ulaşmanıza yardım etmektir. Hatırlayın; biri başardıysa siz de yapabilirsiniz. Biz her zaman yanınızdayız. Sevgiyle kalın..

 

Özlem Aktaş – Nlp Koçu, Yazar

(224)2434314

İş Hayatında Egoya Dikkat !

Şub 27, 2014   //   by admin   //   İş Hayatında Egoya Dikkat !, Kariyer, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Her zaman her işi batıran egodur. Tüm hayatımızda… İş hayatında egodan bahsedecek olursak Dr. Paul Nutt’ın araştırmasına göre iş dünyasında alınan kararların üçte biri egoist bir yaklaşım sergilemektedir.

İş hayatında kendi egonuzun gelişiminin farkında değilseniz güçlü yanlarınızın zaafa dönüşebileceğini zor yoldan öğrenirsiniz.

Peki egonuzun fazlasıyla geliştiğini nasıl anlarsınız; eğer parlak zekanızı ön plana çıkarıyorsanız, sürekli başkalarının onayını alıyorsanız ve savunmacı davranıyorsanız egonun egemenliğine girmeye başladığınızın göstergesidir.

Egonun tedavisi ise, tevazuyla olur, tevazu bazen zayıflık olarak algılansa da tam aksine zayıflık değil, çok güçlü bir niteliktir. Bu arayışta kendinize bir ayna arayabilirsiniz. Güvendiğiniz bir arkadaşınızdan size ayna tutmasını isteyebilirsiniz. Geri bildirimleri dinlerken savunmaya geçmeyin. Egonun yine devrede olduğunu gösterir.

Olumlu bir zihinsel tutum belirleyin. İş hayatında sürekli bardağın dolu tarafını görün fakat boş tarafını göz ardı edin demiyorum. Sizler, bardağın yarısı boş mu dolu mu dendiğinde, her ikisi de diyebilmelisiniz. İşte o zaman bu gerçekçi zihniyete soru şu olmalıdır; varsayalım ki kaos içinde değiliz, o zaman nasıl hareket etmek istersiniz?

Bu nedenle iş hayatınızda kimle olursa olsun bir dahaki görüşmenizde egoyu evde bırakıp çıkın. Mükemmel sonuçlar için bu gereklidir.

Sevgiyle kalın!

Profesyonel Koç & Eğitmen

İnci AKTAŞ

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Etkili Karar Ver ve Güce Sahip Ol – Kişisel Gelişim Uzmanı Özlem Aktaş

Eyl 26, 2013   //   by admin   //   Etkili Karar Ver ve Güce Sahip Ol, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Karar vermek; çeşitli, bir çok alternatif arasından seçim yapmak demektir. Bunun için önce etkin düşünmek gerekir ve düşünmek her bir işin artı ve eksilerini tartmayı gerektiren ön faliyettir. Kararlı bir kişiyi diğer kişilerden ayıran özellik,  artık düşünmeyi bırakıp eyleme geçme gücüne sahip olmasıdır. Eylem itici güçtür. Öncelikle etkili karar verebilmeniz için  hedefiniz nedir bilmeniz gerekir. Başarı veya başarısızlık yönünden sonuç ; hem kararın gücüne hem de kararın uygulanmasındaki etkinliğine bağlıdır. Tam olarak bu nokta , etkilemenin , iletişimin , motivasyonun , kişisel gelişimin devreye girdiği yerdir.

Daha etkili düşünen kişiler olabilmemiz için, karar verme ve problem çözme faliyetleri sırasında zihnimizin nasıl çalıştığını algılamamız gerektiğidir. Nlp ve koçluk zihininizi nasıl etkin kullanacağınızı size öğreten muazzam yöntemlerdir.  Her gün binlerce seçenekle karşı karşıya kalıyoruz. Küçük yada büyük kararlar vermek zorunda kalıyoruz. Bu kararların bazıları bizi çok fazla etkilemezken bazıları hayatımızı değiştirebiliyor. İyi, sağlıklı kararlar verebilmek, hayatta ilerlemek , başarmak istediklerimizi başarabilmemiz için bir etkendir. Hayatta başarılı ve mutlu olabilmek için daha iyi kararlar verdiğimizden emin olmamız gerekir. İyi kararlar verebilen biri olmak için ruh halimizin farkında olmamız önemlidir. Çünkü kötü bir ruh hali içindeyken iyi kararlar vermemiz mümkün değildir. O yüzden daha iyi kararlar verme konusunda ilk yapmamız gereken kendimizi iyi hissederken kararlarımızı vermektir. İyi sonuçlar her zaman iyi ruh hali içinde elde edilebilir. En iyi kararları verdiğiniz zaman hangi ruh hali içinde olduğunuzu hatırlayın. Yaşamınızı değiştiren bir çok kararı, kendinizi iyi hissederken verdiğinizi fark edersiniz. Kendinizi kötü hissederken muhtemelen sonuçları bizi olumsuz etkileyecek kararlar vermemiz olasıdır. Bu sebeple hayatımız için önemli olan konularda karar vermeden önce kendinizi iyi bir ruh moduna sokabilmelisiniz. Nlp ve koçluk,  sizi başarıya götücek ruh hallerini açığa çıkarmanızda yardımcı olur.

Hayatta güce giden yol, etkin karar vermekten geçer. Kararsızlık içinde boğuşan insanları bilirsiniz. Şunu mu yapsam yoksa bu yöne mi gitsem ? Bir türlü karar veremezler . Çünkü en temelde ne istediklerini bilmezler. Güç ne istediğini bilmek ve bu yönde güçlü adanmış bir karar verip eyleme geçmektir.

“İnsan yaşamak için doğmuştur, yaşamaya hazırlanmak için değil.” der Boris Pasternak.

Bu noktada kendimize şu güçlü koçluk sorularını sormamız gerekir; “Ömrümün bundan sonraki on yılını nasıl yaşayacağım? İstediğim yarını yaratabilmek için, bugün nasıl kararlar almalıyım? Hayatımda şu an için önemli olan nedir, uzun vadede önemli olacak olan nedir? Nihai kaderimi biçimlendirmek için ben bugün hangi adımları atmalıyım? Kısacası hangi kararları vermeliyim ?” bu soruların cevaplarını alıyor olmanız gerekir.

Hangi eylemleri yapacağınızı, bizi nihai amacımıza ulaştıracak gücü açığa çıkaran şey, kararlarımızın gücüdür. Sahip olduğumuz gerçeklikteki  her şey, bir kararla başlamıştır. Kaderimiz karar anlarında şekillenir. Verdiğimiz büyük küçük her karar geleceğimizi şekillendiren tohumlardır. Kim olduğunuza ve neyi yapabileceğinize dair bir karar verdiğinizde yaşamınız, kaderiniz değişmeye başlar. Herşey tek bir kararla başlar ve bu karar sizi sonsuza dek , huzursuz, mutsuz yapabileceği gibi yaşamınızda hayallerinizin ötesinde bir gerçeklik elde etmenizi de sağlayabilir. Eğer gerçekten karar verirseniz yapamayacağınız şey yoktur. Hayatınız yeni, tutarlı ve adanmış bir karar verdiğiniz anda değişir.

Görünmezi görünür kılmak, karar verme gücünde  yatar. Gerçek kararlar, rüyalarımızı gerçeğe dönüştüren aracılardır. Karar gücümüzü  gerçek anlamda kullanma yolundaki  engel, yanlış kararlar verme korkumuzdur. Verdiğiniz karar ne olursa olsun, kararsızlıktan daha iyidir. Esnek olun, kararlarımızda hatalar yapabilir, pişmanlıklar yaşayabiliriz. Hata yapmak, bir şeyler denediğiniz, eyleme geçtiğiniz anlamına gelir. Verdiğiniz karar ne olursa olsun, esnek olmaya, sonuçlara bakıp onlardan ders almaya, o dersleri, gelecekteki daha iyi kararlar için kullanmaya karar verin. Başarı; ısrarlı çabaların sonunda gelir. Ne kadar çok karar verirseniz bu konuda o kadar ustalaşırsınız. Bütün iyi tecrübeler, kötü tecrübelerin sonucunda öğrenilir ve en değerlileri olumsuz olanlardır. Çünkü öğrenme fırsatı yaratırlar. Başarısızlık, güçlü bir öğrenme fırsatıdır, kararlarımızın sonuçlarında ne öğrendiğimiz önemli. Kararlarınızın sorumluluğunu alıp, yola devam edin. Ne kadar çok karar verirseniz o kadar ustalaşacaksınız. Ustalaşmak, siz ne kadar sürdürmek isterseniz, o kadar sürer. Hayatta başarısızlık diye bir şey olmadığını hatırlayın. Var olan yalnızca sonuçlardır. Uzun dönemli olarak odağınızı, verdiğiniz kararınızı uygulamaya adayın. Başarılar, sabır ve adanmak sonucunda elde edilir. Başarı ve başarısızlık, bir gecelik tecrübeler değildir. Kendinizi uzun vadeli sonuçlara adamaya karar vermek, kısa dönemli çözümlere heves etmemek, hayatınız boyunca alacağınız kararların en önemlilerindendir.

“Hayat ya cesur bir tecrübedir, ya da hiçbir şey değildir.”

-HELEN KELLER

Kaderinizi oluşturan  şeyin, başınıza gelen koşulların değil, sizin kararlarınız olduğunu bilin. Hemen şimdi hayatınızda olumlu bir fark yaratacak küçük bir karar verin. Basit, uygulaması kolay bir karar. Amacınızı düşünerek, kendinizi iyi bir ruh haline sokun. Mutlu hissettiğiniz anda sizi ileriye taşıyacak o kararı verin ve hemen eylem adımı belirleyin. Kararın gerçek bir karar olduğunu ancak eyleme geçip, sürdürülebilir kıldıktan sonra anlarsınız. Hemen şimdi hayatınızda fark yaratacak sürdürülebilir bir karar verip eyleme geçin ve yaşamınızdaki mucizeleri izleyin .

Sevgiyle kalın.

Kişisel Gelişim Uzmanı Özlem AKTAŞ

(224) 2434314

Başarı Hayal Kurmak ve Biraz Cesaret İster – Yaşam Koçu ve NLP Uzmanı Özlem Aktaş

Tem 29, 2013   //   by admin   //   Başarı Hayal Kurmak ve Biraz Cesaret İster, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Bu hayatta çoğumuzun başarısızlıklarının sonucunda , bu dünyadan yok olmak istediği olmuştur. İçimizdeki gücün farkında olmadığımız zamanlardır bu anlar. Kendimizi ve doğamızı sınırlı kabul ederiz ve en ufak başarısızlıkta dipte olduğumuzu sanarız. Biraz yukarılara çıkmak istediğimizde, çevremizdekiler tarafından yapamayacağımız, başaramayacağımız ve sınırlarımız hatırlatılır; haddimizi bilmemiz gerektiği söylenir. Hayal kurma gücümüz elimizden alınmak istenir. Biz de çok şey istediğimizi düşünür, hayallerimizden vazgeçeriz ve diğer insanlar gibi olmayı, risk almadan, adım atmadan yaşamayı kabul ederiz. Bizi öğrenmeye, gelişmeye iten içimizdeki sesi susturur , başarısızlığa uğramaktan korkmak zorunda da kalmayız. Oysaki içimizdeki korkularımızla yüzleşerek , başarmak, öğrenmek için kendini duyurmaya çalışan iç sesimizi dinleyerek, hayatta yaşamak için ne çok neden olduğunu görebiliriz. Diğer insanların her gün tekrarladıkları şeyleri biz de aynen tekrarlamak zorunda değiliz. Cehaletimizi kırabiliriz,  becerilerimizi yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi özgür olabiliriz. Yaşamayı , gerçekten yaşamayı öğrenebiliriz. Geleceğe umutla bakabiliriz. Bu yaşamın amacının, her günü birbirinin aynısı, tekrarlardan oluşan bir hayat olmadığının bilincine ve gücümüzün sınırsızlığına inananarak farkına varabiliriz. Sadece gözlerimizi aralayıp birazcık ileriye bakmamız yeterli. İçimizde bizi engellemeye çalışan korku, bezginlik, umutsuz gibi duyguların bizi gelişmekten alıkoyan düşünceler olduğunun ayırdına varabilmek gerekli. İyinin mükemmelin sınırları yoktur. Düşlerini ,  hayallerini gerçekleştirmek için, şimdiden oraya vardığını görebilmeli ve kabul etmelisin. Ne yaptığını, ne istediğini bilerek hayal kuran ve kendini orda gören kişi başarmış demektir. Hayal kurmak, istemek başarmanın yarısıdır çünkü. En yükseklere gidebilen kişi , en uzağı gören ve bunun hayalini daha önceden kuran kişidir. Uzağı, varacağın noktayı görebilmelisin, yaşamalısın o anı. Uzağı görebilmek, ancak düşüncelerinin zincirlerini kırdığın sürece gerçekleşir. İstediğimiz noktada kalmak ve istediğimiz yere gitmeyi istemekte özgürüz. Özgür olarak doğduk, özgürlük doğamızda var. Hedefe varmak için, özgürlüğünü sınırlayacak her şeyi bir kenara koyabilme cesaretini gösterebilmelisin, diğerlerinin ne söylediği, gelenekler ya da herhangi sınırlayıcı inançları. Bizi sınırlayan bu düşünceleri , inançları sabırla aşmaya çalışmalıyız. Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Hayata gerçekten anlayarak bakarak ve her zorluğun,  her kişinin içindeki güzellikleri görmeye çalışarak gerçekten sevebilir ve hayallerimizin peşinden inançla giderek onlara ulaşabiliriz.

Başarı bazen sadece bir adım ötededir. Bunu unutmayalım. Başarı ve mutluluk sizinle olsun…

Sevgilerimle…

Yaşam Koçu ve NLP Uzmanı Özlem Aktaş

(224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Olumlu Tutum Eğitimi

Şub 11, 2013   //   by admin   //   Olumlu Tutum Eğitimi  //  No Comments

OLUMLU TUTUM EĞİTİMİ

“Evim yanıp kül olduğunda ayı daha açık seçik görür oldum.”  Eski bir ZEN deyişi

Hayattaki başarınızın ne kadarı olumlu tutumunuza bağlı?

%80-%100 arasında. Peki bir de Amerika’da ulusal çapta yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göz atalım. Kişiler iş hayatında neden başarısız oluyorlar?

%20 işle ilgili beceri eksikliği, yetersiz eğitim

%15 yazılı ve sözlü iletişimde yetersizlik

%15 yetersiz patron veya yönetici

%50 olumsuz tutum

Maddi manevi büyük zenginliklere ulaşmış her insan, bir nehrin akışına benzetilebilecek olan, görünmeyen bir güç akışının farkındadır. Düşüncenin olumlu duyguları akıntının insanı servete götüren tarafıdır.  Olumsuz duygular ise yoksulluğa götüren taraftır.

Şimdi gözlerinizi kapayın ve büyük bir şey başardığınızı düşünün. Bu herhangi bir şey olabilir. Üniversiteyi kazanmak, büyük bir satış gerçekleştirmek, terfi almak, işe girmek veya bitiş çizgisini geçmek. Ve elinizi zafer jesti yaparak evet diye havaya kaldırdığınızı hayal edin. Bu harika bir andır değil mi? Olumlu ve mutlu bir andır. Hayatınızın tamamının bu duyguyla geçmesini ister miydiniz? Eğer geçmiyorsa buna engel olan nedir? Sizsiniz ve sizin tutumunuz.

Olumlu Tutum Eğitimi, hayatınız boyunca devam ettireceğiniz harika bir sürecin kapılarını açacak sizlere. Keyifli ve üretkenlikle dolu bir süreç.

Olumlu Tutum Eğitimi, sadece olumlu düşünceyi değil, olumlu düşünen, olumlu konuşan ve olumlu davranan bir insan olma ve hem kendinize hem de sevdiklerinize harika bir hayat yaratma olanağı sunacak.

Olumlu tutum eğitimi, kendinizle, sevdiklerinizle, işinizle, dostlarınızla kısacası hayatla ilgili daha iyi hissetmenizi sağlayacak. Aynı zamanda hayatta elde etmek istediğiniz her şey için bir çekim merkezi haline geleceksiniz.

Peki olumlu bir tutuma sahip misiniz? Tutum testi için tıklayınız.

http://www.akademiplena.com/blog/tutum-testi/

Kimler Katılabiir?

-Hayatına mutlu, huzurlu, olumlu ve başarılı olarak devam etmek isteyen herkes

Eğitimin Süresi 

Eğitmin Süresi: Haftaiçi veya Haftasonu

Kayıt ve bilgi için lütfen bize ulaşın.

Tel:( 224) 243 43 14

Mail: info@akademiplena.com

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Hedef Belirlemenin Gücü – Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı Özlem Aktaş

Nis 16, 2012   //   by ozlemaktas   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Hedef Belirlemenin Gücü – Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı Özlem Aktaş

Bu hayatta bir hedefiniz, bir amacınız  var mı?  Yoksa çok yazık, çünkü sizin için başkaları tarafından çizilmiş bir kaderi yaşamak zorundasınız demektir. Hedefsiz ve amaçsız  bir hayat , başkalarının sizin için belirlediği , çizdiği hayatı yaşamaya mahkum olmak  demektir. Amaçsızlığı oradan oraya sürüklenen bir yelkenliye benzetebilirsiniz. Nereye gittiğini bilmeyenin yol almasının imkanı var mıdır? Bunun bilimsel açıklamasına gelince de;  tanımlanmış bir hedefi yoksa beyin enerjisi boşa harcanmaktadır. Oysaki beynimiz bizim en değerli kaynağımız ve çok büyük bir potansiyele sahip. Hedef ve amaç belirlemeyerek kendimize neler yaptığımızın farkında mısınız ? Muazzam güce sahip bu gücü boş yere tüketmek. Hedefsiz, amaçsız bir hayat boşa tüketilen bir yaşamdır. Başarılı insanlar ile başarısız insanlar arasındaki fark; başarılı insanların yazılı amaçlarının olması ve bu amaçlarına inançlarının tam olmasıdır. Amaçları yazılı olanlar diğer kişilerden her zaman daha başarılı olmaktadır.  Bir araştırmanın sonuçlarına göre, gerçekten kendilerini başarılı bulan %3 lük kesime  bunu nasıl başardıkları sorulduğunda amaç belirlemek ve hedeflerinin peşinden azimle gitmek olduğu cevabı alınmıştır.  Başarı ve zafer ilk adımla başlar. İstediğinizi elde etmenin tek yolu;  ne istediğinizi bilmektir. Başaracağınızı biliyor olsaydınız ne yapardınız? Kim olurdunuz? Neye inanmayı seçerdiniz? Bu soruları kendinize sorun. Eğer kendi planınız yoksa başkaları sizin adınıza bunu seve seve yapacaktır. Eğer kendi hayatınızın efendisi olmak , hayallerinizin peşinden gitmek istiyorsanız, bunları hedefe dönüştürün. Yazılı olarak yapın bunu ve gözünüzün önünde bir yere koyun. Amacınız, hedefiniz daima gözünüzün önünde olsun . Bu sizi motive edip, harekete geçirecektir. Unutmayın başarı, ne istediğini bilenlerin ve bu yolda azim ve kararlılıkla ilerleyenlerindir.

Sevgiyle kalın…

Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı Özlem Aktaş

(0224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Gerçek Zenginlik ve Bolluk Nasıl Elde Edilir? – Yaşam Koçu ve NLP Uzmanı Özlem Aktaş

Ara 15, 2011   //   by ozlemaktas   //   Kişisel Gelişim, Makaleler, Mutlaka Okuyun  //  No Comments

GERÇEK ZENGİNLİK ve BOLLUK  NASIL ELDE EDİLİR?

Yaşam Koçu  ve NLP Uzmanı Özlem AKTAŞ

Ne kadar zengin olduğunu düşünüyorsunuz? Burada tam olarak zenginlik olarak kastettiğim şey, her konudaki tatmin düzeyiniz. Zihninizde kendinizle ilgili yarattığınız imaj nedir? Bir şeyleri hak ettiğinize ve sahip olabileceğinize inanıyor musunuz? Zihninizde çizdiğiniz senaryo başarısız olduğunuz, zaten bir şeyleri hak etmediğiniz ise hayatınıza girecek olan da başarısızlık ve parasızlık olacaktır. Zengin ve bolluk dolu bir hayata sahip olabilmek  için önce zihinsel odağınızı değiştirmek zorundasınız . Eğer zenginliğin ve paranın ancak kötü yolla gelebileceğine inanıyorsanız, bolluğun sizin için artık çok geç olduğunu düşünüyorsanız, içinizdeki şartlarda bunun pek de olası olduğuna inanmıyorsanız aynen düşündüğünüz gibi olacaktır. Zenginlik ve bolluk dolu bir hayata sahip olabilirim ya da olamam demeniz halinde ikisinde de haklısınızdır çünkü biz ne düşünürsek ‘o’ oluruz.

Darel Rutherford, ‘Alaaddin’in lambasındaki cininiz bolluk bilincinizdir.’ der. Çok doğru, siz bolluk içinde olmayı hakkınız olduğuna inandığınız her an her konudaki bolluk size akmaya başlayacaktır. İster para, kariyer, iş , ister aşk olsun fark etmez.  Zenginliği ve mutluluğu istiyorsanız bunun önce zihninizde yaratılması ve var olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Yoksulluk durumumuzun oluşma nedeni ise, bizim para ile ilgili olan ilişkimiz değildir, bizim kim olduğumuzu seçmemizle ilgilidir. Gerçek zenginlik, bolluk ve mutluluk için, önce  sahip olmak istediğimiz şeylere zihnimizde sahip olduğumuzu görmek gerekir. Yani zihinsel imaj yaratmak, olmasını istediğimiz durumları ilk önce zihnimizde canlandırmak gerekir.  Bu durumlarla ilgili düşüncelerimizi değiştirip,  zihnimizde yeni bir seçenek yeni bir biz yaratmamız gerekmektedir. Hayalini  kurup zihnimizde bir hedef ve vizyon yarattığımız şeylere sahip olabiliriz.  Hiçbir şey yoktur ki önceden hayali kurulmamış olsun. Doyumlu, keyifli ve daima zenginlik dolu bir hayat istiyorsak bunun hepimiz için gerçekleştirilebilir bir durum olduğunu kabul edip önce zihnimizde zengin olmayı seçmeliyiz. Zihninizde canlandırdığımız her şey yavaş yavaş hayatınızda çeşitli yollarla oluşmaya başlayacaktır. Kısacası ne olmayı istiyorsan önce  zihninde o kişi olmayı seç. Bu bilinçaltının çalışma kuralı ve evrensel yasadır. Önce olmak istediğiniz şeyi zihninizde her gün olduğunuzu görün. Bir gün  göreceksiniz ki gerçekten o kişi olmaya başlamışsınız.

Sevgiyle kalın…

(0224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Sayfalar:123»

Ara

Kategoriler