Browsing articles tagged with " farkındalık"

Ruhsal Sağlık-Özlem Aktaş

Beyinde öğrenme süreci devam ettikçe , beyinde sinir hücreleri arasındaki bağlantı artmaktadır. Öğrenme , nöral yapıyı değiştiren genleri de aktive etmektedir. Zihinsel aktivite , beyni şekillendiren bir etken olarak araştırmalar tarafından ortaya konulmaktadır. Bir çok hastalık ve zihinsel çarpıtma sonucunda oluşan sorunların dönüştürülmesinde, beynin mucizevi iyileştirici gücü ve zihinsel farkındalık müdahaleleri ve enerjimizi doğru yönlendirebilme becerileri olduğu söylenebilir. Düşünce beyni, beyin de bedeni kontrol ettiği gerçeği yaklaşık yüzelli yıl önce ortaya kondu. Boynunda sıkıntı olan birinin asıl sorunun boynunda değil de boynu yöneten beyin fonksiyonları ve düşünce sisteminde ki hatalar olduğu fark edildi. Beyin, beden, ruh ve zihin sürekli birbiri ile etkileşim halindedir. Beden nöronlarla doludur. Beyin de beden ve duyularla dış dünya ile bağlantıdadır. Şifa kelimesinin anlamı bütünleştirmek demektir. Bedensel ve ruhsal konuda sıkıntılar içindeysek ve şifaya ihtiyaç varsa, bütüncül yaklaşımlara ihtiyaç var demektir. İçinde bulunduğumuz ruhsal sıkıntı aslında içimizde bölünmüş zihin yapısı ve bedeni ,zihni, ruhu ayrı görmekten kaynaklanır. Daha iyi bir yaşam , ruhsal iyilik hali , düşüncelerimizi gözlemleme , onları doğru bir forma oluşturma, duyguların farkında olma, bedene iyi bakma, ruhsal olarak çalışmalar yapmayı gerektirir. Gündelik yaşamda koşturmacalar içinde çoğu zaman otomatik düşüncelerimizin ve sonuçta oluşan duyguların farkında olmayız. Farkındalıksızlığın içinde bedenimiz semptomlar üretip sıkıntılar oluşturmaya başladığında, ağrılar, çarpıntılar, nefes daralmaları , anksiyeteler, depresif belirtiler bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ederiz . İşte tam bu an, ilaçlarla semtomları bastırmak yerine , neler oluyor , neyi hatalı yapıyorum, neyi değiştirebilirim diye sormanın ve çözüm için psikolojik destek almanın ve hayata daha farkındalıkla bakabilmenin adımını atabilirim. Doyumlu hayal bütüncül bir şekilde yaşama bakabilmek ve dengeli yaşamak ve ruhun, zihnin ve düşüncelerin gücünü fark etmekle mümkündür.

Özlem Aktaş

Aile terapisti, Psikoterapist, Bireysel Danışman

Bursa İletişim 02242434314

İstanbul Ofis İletişim 05335179512

Psikolojik İhtiyaçlarımızın Giderilmesi-Özlem Aktaş

Psikolojik İhtiyaçlarımızın Giderilmesi 
İnsanların davranışlarındaki en temel motivasyon, temel ihtiyaçlarının giderilmesidir ve bunun içinde acıdan kaçarken keyif verene yönelme güdüsünü taşıyarak bunu yaparlar. İstediklerimiz bu hayatta nedir? Ve tüm istediklerimizle sahip olduklarımız arasında ki boşluk ne ölçüdedir?İsteklerimizle, çözüm olarak bulduğumuz konular arasında ne gibi engeller koyuyoruz kendimize? İhtiyaçlarımızla uyumlu ve ekolojik bütünü kısacası diğer insanları düşünerek yapacağımız seçimleri gerçekleştirmeye ne kadar yakınız? Hepimiz hayatta sevme sevilme, aidiyet, güç sağlarken , özgür olmak ve mutlu olabilmek için ihtiyaçlarımızın karşılanmasını bekleriz. Ancak eyleme geçerken geçmişin tozlu raflarında ki anılar, davranış düşünce kalıpları bize bazen engel bazen de rehber olur. Her ne gibi eylemde bulunduysak aslında o anki koşullarda bizim için en iyi olan seçimi yapmış olmamız ihtimaldir. Bu sebeple geleceğe doğru ilerlerken temel ihtiyaçlarımız olan sevme ihtiyacımızı en çokta kendimizi severek ve kendimizi acımasızca eleştirip yargılamayı bırakarak yapabiliriz. Hayatta en yüksek tatmin, tatminsizliklerle yargılamadan  yüzleşme, gerçekçi bakabilme ve süreçten öğrenmemizi sağlayacak bakış açısını hayata sokmamızla mümkün olacaktır. Koçluk, danışmanlık, terapiler kişinin düşünme, hissetme, davranışta bulunma stratejilerini fark ettirir. Kişi kendini bilme yolculuğunda her an bir çabada olmaya devam ettikçe, acıyı da olduğu haliyle görüp, ne anlatmak istediğini anladıkça, kaçmak yerine yüzleşecek bakış açısını geliştirdikçe doyum, keyif, mutluluk artmaya başlayacaktır. Kişi en iyi  kendisinin koçu, danışmanı, terapistidir. Bazen bu içgörü sağlanamadığında yoldaş olacak, bir rehber bir uzman değişme yolculuğunda süreci daha kolay geçmenize ve daha tatminkar bir yaşam yaşamanıza destek olabilecektir. 

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapist Eğitmen, Profesyonel Koç, Sosyolog

02242434314

05335179512

Bursa ve İstanbul’da hizmet vermekteyiz.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İnsanlar neden koçluk, danışmanlık ve terapi alırlar?-Özlem Aktaş

İnsanlar neden koçluk, danışmanlık ve terapi alırlar?

Her ne kadar bu başlıklar kendi içlerinde farklılıklar içerse de bir insanın başka bir insanın destek ve rehberliğine ihtiyaç duyması hayat yolculuklarında çok geliştiricidir. Farkındalığı yüksek bireyler kendilerini anlama yolculuklarında tıkandıklarında, hayatlarını ilerletme noktasında takıldıklarını ve tatminsizliklerini hissettiklerinde, ilişkilerinde problemler artık çözülemez hale geldiğinde, kendilerine zarar veren bir ilişkiyi bitirmekte zorlandıklarında, kendilerine hizmet etmeyen doyum sağlamayan iş hayatlarını dönüştürme zamanı geldiğinde, ruhsal durumlarında iniş çıkışlar, kızgınlıklar ve dertler artıp paylaşma ihtiyacı hissettiklerinde, içlerinde ki olumsuz duygu ve düşünceleri dönüştürmemenin acısını deneyimlediklerinde, yeni düşünce, duygu ve davranış şekli geliştirmek istediklerinde, hayatta sıkışmış, bunalmış, tükenmiş hissettiklerinde, bırakmayı öğrenmek istediklerinde, kendileri ile ilgili algı ve iletişimlerinde sorun yaşamaya başladıklarında ve hayat değerleri, amaçlarını bulmak ve kendini gerçekleştirmeyi deneyimlemek istediklerinde bir rehber, yoldaş, bir terapist, danışman, koç ve bir uzmana ihtiyaç duyarlar. İnsanın hayat yolculuğunda destek alması en büyük sıçrama olurken yeniden hayata doğmak kadar büyük bir dönüşüm olacaktır. Sevgiyle. 

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapist, Profesyonel Koç

02242434314

İstanbul Ofis, 05335179512

Bursa ve İstanbul’da hizmet vermekteyiz.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Çocuğumu bir birey olarak kabul ediyor muyum?

Nis 4, 2018   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Çocuğumu bir birey olarak kabul ediyor muyum?

Birey nedir, kimdir ve çocuğumu birey olarak kabul edebilseydim ne farklı olurdu? Kendi istek ve arzularını çocuklarına kabul ettirmeye çalışan anne babalarla sıklıkla karşılaşıyoruz. Çoğunlukla çocuk ve ebeveyn arasında ki çatışmaların nedeni de bu. Çocuğun ayrı bir kişiliği olduğunu kabul edememek.

Ebeveynler çocuğu birey olarak kabul edemediklerini, kendi istek ve beklentilerini sıklıkla çocuklarına aktardıkları davranış kalıplarında gösterirler. Çocuklar için ilk ve en etkili model anne babalardır. Çocuğa olumlu davranış ya da olumsuz davranış kalıplarını farkında olmadan aile ortamında öğretiriz. Anne baba kendi arasındaki çatışmaları farkında olmadan çocuğu yansıtır, ya da çatışma ortamına çocuk maruz bırakılır. İlerleyen zamanlarda çocuklarda duygusal sorunlar baş göstermeye başladığında sıklıkla kolaylıkla çocuğun mizacını yaradılışını suçlamak daha kolay bir yol gibi çıkıyor ebeveynlerin karşılarına. Ebeveynlerden biri bu durumun dışında kalmaya çalışıp, çocuğun olumlu davranışlarını ve kişiliğinin kendine has özelliklerini görüp onaylarken, diğer ebeveynin tutumları zıddı yönde ise çocuk çoğunlukla içsel çatışma yaşamaya başlayacaktır. Ne beklediğimizi, ne istediğimizi çocuğun kişiliğini ve arzularını dikkate alarak ifade edebilirsek, demokratik, açık iletişimin olduğu bir aile ortamı yaratabiliriz.

Her birey, dünyaya gelirken kendine has kişilik özelikleri, yetenekler ile dünyaya gelir. Bizler kendi ailelerimizden getirdiğimiz davranış, değer ve inanç kalıplarını sürdürmeye devam ederiz. Oysa ki dünya değişir. Çocuklara yaklaşma tarzımız, tutumumuz da değişime uğramak zorundadır. Anne babalar çocukların dünyasında ki ilk öğretmenler olarak, çocuğunu öncelikle koşulsuz kabul ve sevgi ile kabul edip , nasıl daha etkin ebeveyn olacaklarını sorgulamaları gerekir. Çünkü anne baba olmak dünyada ki en büyük sorumluluktur. Çocuğu birey olarak kabul edebilmek, önce kendini kabul edebilmek, kendini tanımaktan geçer. Birey, kendine has özellikleri olan insandır. Çocuk da ne kadar küçük olursa olsun, kendi içsel özellikleri, algıları, düşünceleri, inançları, değerleri olan bir varlıktır. Kendinin farkında olan, inanç ve değerlerinin farkında olan anne babalar çocuklarının düşünce ve algılarının daha fazla farkına varabilmekte, kendini kabul edebilen ebeveynler çocuklarını oldukları gibi kabul edebilmeyi daha kolay başarabilmektedirler.

Kendini kabul, farkındalıkla gelen bir süreçtir. Daha farkındalıklı aileler, ileri gelişkin ve kendinin farkında olan yeni nesillerin gelişmesi için son derece önemli bir konudur. Bu sebepledir ki aile eğitimleri, koçluk, danışmanlık gibi yaklaşımlar ailenin sorunlarını bir bütün olarak ele almasını sağlarken sıkıntıların bütünsel bir yaklaşımla çözülmesine yardımcı olur. Aile koçluğu, danışmanlığı, aile içindeki iletişim çatışmalarının çözülmesine katkı sağlarken, beceriler uzun vadede daha anlamlı değerlerin yaratılmasına da katkı sağlamış olmaktadır. Aile, toplumun yapı taşıdır, bu sebepledir ki sağlıklı büyüyen gelişen bir çocuk yetiştirmek isteyen aileler öncelikle değişim için sorumluluk alıp, harekete geçmeyi istemelidir. İstemek başarmanın yarısıdır. El birliğiyle güçlü, sevgi temelli aile birlikleri yaratmak dileğiyle…

Sevgiler..

Özlem Aktaş, Psikolojik Danışman, Profesyonel Koç, Eğitmen

02242434314

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Neden Profesyonel Koçluk Eğitimleri ve Koçluk Seansları ? – Özlem Aktaş

Şub 8, 2016   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

thumbnail_1371812845

Profesyonel koçluk kavramı ve profesyonel koçluk eğitimleri  günümüz dünyasında yaşamın birçok alanına girerek hızla artmaya devam etmektedir. Koçluk kavramının önemi, toplumsal ihtiyaçlardan yola çıkarak hızla artmaktadır. Koçluk doğası itibariyle , kişi ve kurumlarda sorumluluk bilincini arttırarak farkındalık yaratmak olarak tanımlanabilir. Sonuçlar motivasyon artışı ve başarı artışı olarak alınmaktadır.

Koçluk Eğitimleri , bu ihtiyaçtan yola çıkarak profesyonel koçlar yetiştirmek için oluşturulmuş etkin programlardır, doğru yerden ve kişilerden alınması koşuluyla. Koçluk Eğitimlerinde koçluk mesleğini yapacak kişilere, kişilerin hedefleri ile bulundukları nokta arasındaki açığı tanımlamalarına yardımcı olacak ve hedeflerinin önündeki engelleri aşacak yol haritalarını oluşturmaları konusunda yetkinlik kazandırılır. Çünkü koçluk, görüşümüzü netleştiren, bakış açımızı geliştiren , odaklanılmış bir dikkat ve konsantrasyon sağlayarak algılarımızı kuvvetlendiren bir farkındalık çalışmasıdır. Farkındalık, nerede olduğumuzu , ne istediğimizi bilmeyi ve nereye ulaşmak istediğimiz ile ilgili algıyı oluşturmak ile ilgilidir.  Kendini tanıyan , bilen insanlar topluma da daha fazla katkı sağlarken daha doyumlu ve mutlu bireyler haline gelirler.

Profesyonel koçluk eğitimlerinde kişilerin farkındalığını geliştirecek yetkinlikte koçlar yetiştirilir. Koçluk mesleği, performans artışından , konsantrasyon sorunlarının çözümüne, doyumlu ve dengeli hayatların oluşturulmasına kadar yaşamın bir çok alanında etkin olarak uygulanabilir. Motivasyon , doğru kararlar verme, yüksek performans, farkındalığı yükseltme ve sürdürme, davranışların kalitesindeki artış gibi bir çok alanda etkin sonuçlar almada koçluk mesleği iyi bir araçtır. Koçluk mesleği, danışmanlık,  terapi, psikologluk değildir. Kişiye çözümünü bulmasında yol arkadaşlığı yapan , içsel gücünü fark ettiren, iyi bir dinleyici olarak kişinin kendisini anlaşılmış hissetmesini sağlayan ve doğru sorular ve geri bildirimler ile kişinin gücünü fark etmesinde ayna olan kişilerdir koçlar.

Koçlar aslında birer aynadır. Kişiye kendini gösteren , savunmacı , geliştirmesi gereken taraflarını fark ettirmeyi sağlayan , ayna görevi gören bir meslektir koçluk. Koçluk seanslarında danışanın ses tonunun altındakilere ve hisleri açığa çıkarabilecek nitelikte bir dinleme uygulanır bu da  oldukça etkilidir.  Dinlerken, izlerken ve anlarken, ,iyi bir koç danışanının bunları neden yaptığının farkındadır.  Koç tarafından algılananlar, danışana yansıtılarak koç anladıklarını özetler , bu sebeple koçluk seanslarında danışan tam olarak duyulup anlaşıldığını hisseder. Anlaşıldığını hisseden kişi ise güçlü bir yeni bilinç hali geliştirerek değişimi başlatmış olur.

Koçluk eğitimleri ile etkin, profesyonel koç olmanın yolları , ilke ve yöntemleri teori ve pratik olarak aktarılır. Koçluk mesleğine yüreğini koyarak yapmak isteyen kişiler için bu sürecin hem çok keyifli hem de meşakatli olduğunu hatırlatmak isteriz. Bir hafta da profesyonel koç olduğunu iddia edenlerden uzak durmak en doğrusu olacaktır. Koçluk, zaman ayırmayı , uzun süren eğitimlere katılmayı , yüzlerce saat pratik yapmayı , çok okumayı ve çalışmayı gerektirir. Bütün bunları yapabilmeyi, özveri ile karşıdaki insanın gelişimi için çalışmayı  ve ömür boyu öğrenci olmaya razı olabileceğinizi düşünen  bir kişi iseniz Profesyonel koç olma yolunda koçluk eğitimlerine katılmayı seçebilirsiniz.

Sevgiyle Kalın, Profesyonel Koç, Eğitmen Özlem Aktaş

Eğitim Programımızı aşağıdaki linkten inceleyebilirsiniz.

(224)2434314

Profesyonel Koçluk Eğitimi Programı

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kilolu olmak kaderim değil diyorsanız- Nlp Koçu Özlem Aktaş

Eki 5, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

“Kilolarımdan kurtulmak istiyorum , artık öyle bıktım ki kendimi sevmiyorum , yorgunum , birçok şeyi denedim ama olmuyor . Sanki içimde her seyi tüketmek isteyen bir canavar var ve yemek görünce kendimi tutamıyorum ve yiyiyorum çok yiyiyorum . Bu içimdeki illet öyle bir şey ki ona  söz geçiremiyorum . Bir gün karar veriyorum , bu sefer kesin olacak diyorum ancak aklımı çelen yiyecekleri gördüğüm an irademe hakim olamıyorum. Birçok diyet denedim kilo verdim ama sonra fazlasıyla geri aldım . Sanırım yeme alışkanlığımı kalıcı bir şekilde değiştirmem çok zor. Artık başarısızlığa uğramaktan bıktım .”  Bu sözler bir danışanıma ait , aslında bu konuda çalıştığımız danışanlarımızın ortak problemi umutsuzluk. Kendilerine ve yapabileceklerine olan inançlarını kaybetmiş olmaları . Çünkü o kadar çok yöntem denemiş ancak defalarca başarısızlığa uğramış olmanın verdiği hayal kırıklığı . Yeniden mücadeleye olan isteksizlikleri onları farklı arayışlara itmekte .

Biz Koçlara göre uyguladığımız en etkili yöntemler bütünü olan  Nlp ‘nin en etkili varsayımlarından birine göre başarısızlık diye bir şeyin olmamasıdır. Eğer vazgeçerseniz işte başarısızlık budur. Danışanlarımıza şunu söyleriz , sadece bu zamana kadar nasıl zayıflayamayacağınızı öğrendiniz. Ancak daha henüz nasıl başaracağınızı deneyimlemediniz henüz. Nlp der ki biri başardıysa herkes başarır. Kalıcı bir şekilde zayıflayanları modelleyerek ortaya çıkardığımız yöntemler bütününü kendilerine anlatırız .  Kilolu olmak bir kader değildir sadece yanlış davranışlar ve alışkanlıklar bütünüdür. Kalıcı bir şekilde kilo vermek mümkün , ancak kalıcı bir zihinsel tutum ve davranışlar bütününü geliştirmek koşuluyla . Kilo problemi sadece yemeklerle  ilgili bir durum değildir , duygularla ilgilidir sıklıkla . Duygularımızı bastırmayı düstur edinmiş bir toplum olarak yaşanmamış , hissedilmemiş duygular bilinçaltımızda baskı yaratmaya devam eder ve kişi yönetemediği duygusunu açlık sanar ve tüm duygular neredeyse midemizde hissedilir ve kişi bu durumla baş edebilmenin yolunu yemek yemekte bulur ancak bu gerçek doyumu sağlamaz çünkü tatmin olmamış , birikmiş duygular yoğun bir şekilde kişiye baskı yaratmaya devam eder . Bu sebeple kilo verme süreci sadece yemek yeme düzenini değiştirerek gerçekleştirilemeyebilir çünkü bazılarımızın duyguları ve bu konudaki sınırlayıcı inançları çok güçlüdür.

Kilo verme sürecinde duygular kadar , düşünce yapımız ve tutumlarımız da önemlidir. Sınırlayıcı bir yaklaşımın içerisindeyken başarılı sonuçlar almamız güçleşir. Kilo vereceğimize dair olan inancımız bizi başarıya götürecek olan kutup yıldızı gibidir. Eğer yapabileceğimize olan inancımız eksilse başarısızlık kaçınılmazdır. Kişilere zayıflama sürecinde kalıcı başarıyı yakalamalarının yollarını öğretmekle beraber hayatın genel yapısında bir doyum ve denge , farkındalık kazandırılmak amaçlanmaktadır. Duygularınızı , düşüncelerinizi , tutumlarınızı yönetmeyi öğrenip başarıyı ve sağlıklı yaşamı kalıcı hale getirip kilo verebilirsiniz. Kilolu olmak kimsenin kaderi değildir, sadece bir seçimle ve kararlılıkla başarı elde edilir ve hayatta yaptığımız seçimler ile yol alır yada geri kalırız . Sağlıklı yaşamak hepimizin hakkı bunu hatırlayın.

Ne istediğinize karar verin artık kilolu olmak canınızı acıtıyorsa değişim yolculuğunun zamanı gelmiştir. Bu yolculuk hem keyifli , hem güçlü farkındalığın kapısını açan kendini tanıma ve sağlıklı yaşama merhaba deme  süreci. Bu keyifli farkındalık sürecinde biz Koçların görevi sizi başarı yolunda tutmak ve hedefinize ulaşmanıza yardım etmektir. Hatırlayın biri başardıysa sizde yapabilirsiniz. Biz her zaman yanınızdayız. Sevgiyle kalın..

Özlem Aktaş, Nlp Koçu, Psikolojik Danışman , Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Bilinçsizliğimiz Bir Gün Yok Oluşumuz Olabilir – Özlem Aktaş

Dünyamız çılgın bir teknolojik değişim yaşıyor, her şey çok hızlı değişiyor ve bu değişim çoğu zaman hayatımızı  kolaylaştırdığı için çok mutluyuz. Niye? Çünkü, her şey o kadar hızlı ve yetişemediğimiz her yerde teknoloji devreye giriyor ve hayatımızı kolaylaştırıyor. Peki hayatımız kolaylaşırken bazı şeyleri yanlış anlamlandırdığımız için bazı değerlerimizi kaybediyor olabilir miyiz? Örneğin, dünya olarak çılgınca kaynaklarımızı tüketmekle  kalmayıp, olası kaynakları da görmezden gelmiyor muyuz ? Tam bir duyarsızlık yaşadığımız ortada. Herkes sadece kendisini düşündüğü müddetçe de evrensel bir bilincin yaratılması mümkün gözükmüyor. Oysa, bilmiyoruz ki bizden çok uzaklardaki bir kişinin bile mutsuzluğu hepimizi etkiliyor. Sessiz kalıyoruz; zenginlik ve para hırsının, sevgi ve paylaşmanın önüne geçmesine dur demiyoruz. Farkındalıksızlığın bizi ele geçirmesine dur demezsek dünyamızda sevgi , paylaşmak, mutluluk, huzur gibi gerçek amaç değerlerini bir sonraki nesillere bırakamıyor olacağız. Çocuklarımıza sadece hırs, zenginlik ve para uğruna başkalarını yok etmek gerekliliğini öğretmekten vazgeçelim, evrende herkese yetecek kadar sonsuz kaynak var ve hepimiz bu evrende eşit haklara sahip olmalıyız. Öyle ki bu bilinçsizlik ve açgözlülük tüm dünyayı ele geçirmiş durumda. Örneğin, ormanlarımız ve ağaçlarımızın katledilmesi ile oksijenin zaman içerisinde bulunmaması tehlikesi gerçeğini göz ardı ederek ne yaptığımızın farkında değiliz. Herkes, ben mi dünyayı kurtaracağım bilincinde olup, elini taşın altına koyup özveride bulunmazsa güzelim dünyamızı el birliği ile sona hazırlayacağımız kesin. Örneğin, kağıt yapımı ve daha bir çok şey için katlettiğimiz ağaçların aslında geleceğimiz ve yaşamamız için gerekli olan oksijeni temin ettiğini unutuyoruz. Tüm kaynaklarımızı savurganca katlediyoruz, şehirleşme ve modernleşme adı altında kendimize hapishaneler yaratıyoruz. Oysa ki ağaçların kesimine dur demek için bir yol var; hintkeneviri. Neden dünya olarak, kağıt yapımında kullanılmak üzere hintkeneviri yetiştirilmiyor ? Peki günlük gazete ihtiyacının karşılanması için ne kadar ağacın feda edildiğini biliyor musunuz ? Kağıt bardaklar, fastfood kartonları, kağıt havlular, peçeteler ve daha fazlası için ağaçlarımızı katlediyoruz, geleceğimizi yok ediyoruz. Hintkeneviri hem ucuz hem kolay yetişiyor, sadece kağıt yapımında değil, en güçlü cisimlerin yapımı, dayanıklı kumaş, etkili ilaç yapımında bile kullanılıyor. Karşı kampanyalarda kullanımı engellenmeye çalışılıyor, her yerde yetişen bu mucize bitkinin kullanım alanı ve ucuzluğu bir çok endüstrinin işine gelmiyor, insanoğlunun açgözlülüğünden güzel bir örnek. Çünkü bu işlerden çok para kazanan büyük sanayiler var. Ancak göz ardı ettiğimiz gerçeklerin aslında sonumuzu hazırladığını fark edersek sessiz kalmayı bırakabiliriz. Bilincimizin yükselmesi için gözlemlemek gerek, yaşamı kolaylaştırmak adına kaybettiğimiz değerleri ve sevginin, paylaşmanın asıl güç olduğunu fark etmek gerek. Bu dünyayı hepimiz paylaşıyoruz ve hepimiz sorumluyuz . Ben ne yapabilirim diye sormak yerine “ne ve nasıl yapabilirim” diye sormak daha yapıcı çözümleri önünüze sunacaktır. Tabi ki değişim için bilmek yetmez uygulamak gerekir . Hep beraber daha sevgi dolu, anlayışlı yaklaşım ve farkındalık dolu bir dünya yaratabiliriz.

Toplam  bilincin, biz bilincinin yükselmesi  için sessiz kalmayı bırakarak bunu başarabiliriz.

Daha sevgi dolu bir dünya için el ele …

Özlem Aktaş – Kişisel Gelişim Uzmanı

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Yıldızlar Ne Kadar Güzel! – İnci Aktaş

Tem 24, 2014   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Makaleler, Yıldızlar Ne Kadar Güzel!  //  No Comments

Yağmur, sevimli köpeğimiz Peter ve ben bahçede oynarken, yağmur birden başını kaldırdı ve bağırdı; “Aaaa, yıldızlar ne kadar güzel..”

Yağmur 5 yaşında ve  her baktığı şeyde farklı güzellikler görüyor. Peki biz ne zaman bıraktık çimenin yeşilinin kaç farklı tonda olduğunu görmeyi?

“Yaşlandığımız için oyun oynamayı  bırakmayız; oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız,” diyen Bernard Shaw, şu soruyu size de sordurmuyor mu? ‘ Nasıl tekrar çocuklar gibi düşünmeyi öğrenip yeniden biraz yaratıcılık kazanabiliriz?’

Küçük çocukları seyredin. Resim çizerken onları izleyin. “Bu bir inek mi?” diye sorarsınız. “Hayır, o bir ağaç,” der küçük çocuk. Resimler, onlar ne olmasını istiyorsa o olur.

Yaratıcı olmak istiyorsanız, özgür olmalısınız. Özgürce düşünmeli ve konuşabilmelisiniz. Bu nedenle çocuklar özgürdür. Sizin “Tanıştığıma memnun oldum,” dediğiniz kişiye onlar, “Onu sevmedim, o gitsin,” diyebilirler. Yani siz özgür değilsiniz. Belli kalıpları izliyorsunuz ve davranışlarınızı sınırlıyorsunuz. Yağmur, gökyüzüne bakıyor ve yıldızları görüyor. Belki de siz, gökyüzüne bile bakmıyorsunuz.

Çocuklar meraklıdır, dikkatli ve yaratıcıdır. Bu nedenle sizin görmediklerinizi görürler. Sihirbazlık numaralarını anında fark ederler. Elindeki güvercini kaybedip şapkadan çıkaran sihirbaza ağlamaklı bir şekilde “diğer kuş öldü mü?” diye sorarlar.

Artık içimizdeki çocuğu uyandırmanın zamanı gelmedi mi? oyun oynayın, eğlenin, kahkaha atın ve merak edin. İşte her kapıyı açan anahtar budur.

Bu anahtarı bir kez bulduğunuzda artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Bol farkındalıklı ve meraklı bir gün dilerim.

İnci Aktaş

Profesyonel Yaşam Koçu & Eğitmen & Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kilolu Olmak Kaderim Değil Diyorsanız – Özlem Aktaş

Tem 4, 2014   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

“Kilolarımdan kurtulmak istiyorum, artık öyle bıktım ki kendimi sevmiyorum, yorgunum, birçok şeyi denedim ama olmuyor. Sanki içimde her şeyi tüketmek isteyen bir canavar var ve yemek görünce kendimi tutamıyorum ve yiyiyorum, çok yiyiyorum. Bu içimdeki illet öyle bir şey ki ona  söz geçiremiyorum. Bir gün karar veriyorum, bu sefer kesin olacak diyorum ancak aklımı çelen yiyecekleri gördüğüm an irademe hakim olamıyorum. Birçok diyet denedim kilo verdim ama sonra fazlasıyla geri aldım. Sanırım yeme alışkanlığımı kalıcı bir şekilde değiştirmem çok zor. Artık başarısızlığa uğramaktan bıktım.”  Bu sözler bir danışanıma ait, aslında bu konuda çalıştığımız danışanlarımızın ortak problemi umutsuzluk. Kendilerine ve yapabileceklerine olan inançlarını kaybetmiş olmaları. Çünkü o kadar çok yöntem denemiş ancak defalarca başarısızlığa uğramış olmanın verdiği hayal kırıklığı. Yeniden mücadeleye olan isteksizlikleri onları farklı arayışlara itmekte. Biz Koçlara göre uyguladığımız en etkili yöntemler bütünü olan  Nlp’nin en etkili varsayımlarından birine göre başarısızlık diye bir şeyin olmamasıdır. Eğer vazgeçerseniz işte başarısızlık budur. Danışanlarımıza şunu söyleriz, sadece bu zamana kadar nasıl zayıflayamayacağınızı öğrendiniz. Ancak daha henüz nasıl başaracağınızı deneyimlemediniz henüz. Nlp der ki,  biri başardıysa herkes başarır. Kalıcı bir şekilde zayıflayanları modelleyerek ortaya çıkardığımız yöntemler bütününü kendilerine anlatırız.  Kilolu olmak bir kader değildir sadece yanlış davranışlar ve alışkanlıklar bütünüdür. Kalıcı bir şekilde kilo vermek mümkün, ancak kalıcı bir zihinsel tutum ve davranışlar bütününü geliştirmek koşuluyla. Kilo problemi sadece yemeklerle  ilgili bir durum değildir, duygularla ilgilidir sıklıkla. Duygularımızı bastırmayı düstur edinmiş bir toplum olarak yaşanmamış, hissedilmemiş duygular bilinçaltımızda baskı yaratmaya devam eder ve kişi yönetemediği duygusunu açlık sanar ve tüm duygular neredeyse midemizde hissedilir ve kişi bu durumla baş edebilmenin yolunu yemek yemekte bulur ancak bu gerçek doyumu sağlamaz çünkü tatmin olmamış, birikmiş duygular yoğun bir şekilde kişiye baskı yaratmaya devam eder. Bu sebeple kilo verme süreci sadece yemek yeme düzenini değiştirerek gerçekleştirilemeyebilr çünkü bazılarımızın duyguları ve bu konudaki sınırlayıcı inançları çok güçlüdür. Kilo verme sürecinde Duygular kadar, düşünce yapımız ve tutumlarımız da önemlidir. Sınırlayıcı bir yaklaşımın içerisindeyken başarılı sonuclar almamız güçleşir. Kilo vereceğimize dair olan inancımız bizi başarıya götürecek olan kutup yıldızı gibidir. Eğer yapabileceğimize olan inancımız eksilse başarısızlık kaçınılmazdır. Kişilere zayıflama sürecinde kalıcı başarıyı yakalamalarının yollarını öğretmekle beraber hayatın genel yapısında bir doyum, denge ve farkındalık kazandırılmak amaçlanmaktadır.

 

Duygularınızı, düşüncelerinizi, tutumlarınızı yönetmeyi öğrenip başarıyı ve sağlıklı yaşamı kalıcı hale getirip kilo verebilirsiniz. Kilolu olmak kimsenin kaderi değildir, sadece bir seçimle ve kararlılıkla başarı elde edilir ve hayatta yaptığımız seçimler ile yol alır ya da geri kalırız. Sağlıklı yaşamak hepimizin hakkı bunu hatırlayın. Ne istediğinize karar verin artık kilolu olmak canınızı acıtıyorsa değişim yolculuğunun zamanı gelmiştir. Bu yolculuk hem keyifli, hem güçlü farkındalığın kapısını açan kendini tanıma ve sağlıklı yaşama merhaba deme süreci. Bu keyifli farkındalık sürecinde biz Koçların görevi, sizi başarı yolunda tutmak ve hedefinize ulaşmanıza yardım etmektir. Hatırlayın; biri başardıysa siz de yapabilirsiniz. Biz her zaman yanınızdayız. Sevgiyle kalın..

 

Özlem Aktaş – Nlp Koçu, Yazar

(224)2434314

Koçluk Eğitimi Neden Almalıyım? – Özlem Aktaş

Haz 27, 2014   //   by admin   //   Kariyer, Kişisel Gelişim, Koçluk Eğitimi Neden Almalıyım?, Makaleler  //  No Comments

Çağımızın yeni gelişen, popüler mesleği; Koçluk. Türkiye’de belki son on yılda hiç olmadığı kadar önemli olmaya başladı. Popülerliliğini farklı birşeyler yapma arzusu içerisindeki insanların sayısının her geçen gün artmasından kaynaklanmakta. Farklı bir şeyler yapma  ve yardım etme, hizmet etme arzusu; kişileri “Ne yapabilirim, kariyerimde hangi değişikliği yaparsam mutlu olurum?” sorusunu sormaya yöneltiyor. Tabiki soru varsa cevap da vardır. İnsanlara hizmet ederken aslında kendi hayatını değiştirebilme gücünü kazanabileceğini öğrenmek, kişilerin koçluk eğitimlerini talep etmelerine sebep olmaya başladı. Koçluk, yüreğinizi ortaya koyarak, insanlara farklı bakış açıları kazandıracak, yollarına ışık olarak yapmak istedikleri değişiklikleri yapma konusunda farkındalık kazandırma sürecidir. Koçluğun ve koçluk eğitimlerinin cazibesi, insanın kendini arayışında bir araç olabilme ümididir. Olabileceğimizin en iyisi olma yolculuğunda bir koç sizin yanınızdadır. Koçluk, çağın kabul gören bir mesleği, bir o kadar heyecanlı ve bir o kadar kirletilmeye açık maalesef. Kirletilmeye açık çünkü yeterince eğitim almadan  ve emek olmadan piyasanın cazibesine kapılan çok sayıda koçlar piyasada yer almakta. Her meslekte olduğu gibi bu meslekte de bir haftada koç olunamaz. Eğitim bir süreçtir, her geçen  gün eğitimde aldıklarınız ile gelişir, önce kendi hayatınızın dönüşüm yolculuğunda ilerlersiniz; sonra başkalarının hayatında bir katalizör olursunuz. Çünkü kendi hayatının dümenini yönetemeyen kişi kimseye farkındalık kazandıramaz. Toplumumuzun genel sorunu kıra süreli çözümler arayışı ve kısa sürede birşeyler olma arzusu. Kısa sürede elde ettiğimiz herşeyi çok kısa sürede tüketiyoruz ve kısa sürede aslında hiçbir şey olamadığımızı fark ediyoruz. Uzmanlık, profesyonellik; emek, zaman, çaba harcamayı, çalışmayı gerektirir. Bir hevesle çıkılan yolculuklar hüsranla sonuçlanır. Eğer gerçekten bu işe yüreğinizi koyup, emek, zaman, çaba harcarım diyorsanız bu zorlu ve bir o kadar keyifli yolculuğa başlayın derim. Bu yolculuk, sizin önce kendi farkındalığınızı geliştirip yaşam denge ve doyumunuzu ve tatmininizi arttıracak, hem de başka insanlara nasıl katkı sağlayacağınızı keşfedecekseniz. Ömür boyu gelişmenin, öğrenmenin, insanlığa hizmet etmenin keyfini, tatminini yaşayabileceğiniz keyifli bir meslek koçluk. Ancak söylediğim gibi yüreğinizi işinize koyup, kendinizi bu sürece adamanız koşuluyla. Hayatta hiç bir başarıya tesadüfen, çalışmadan  ve bir anda ulaşılamaz. Koçlukta da bir haftada uzman olur ve çok paralar kazanırım ümidi içinde olanlar yanılacaktır. Eğitim, öğrenme, ömür boyu süren bir süreçtir. Koçluk eğitimleri size, yolu ve araçları gösterir; gerisini sizin çabanız, pratikleriniz ve adanmışlığınız belirleyecektir. Dünyaca ünlü yaşam koçu Anthony Robins; “Ustalaşmanın süresi size bağlıdır, ne kadar çok pratik yaparsanız  o kadar ustalaşırsınız” der. Çalışmak, pratik, emek sizi hayatınızın en keyifli mesleğini yaşamanızı sağlayacaktır.  Eğer ben de yaşamımda bir dönüşüm aşamasındayım, önce kendime, çevreme katkı sağlayıp, farkındalık kazandırmak istiyorum; sonra da yeni bir meslek edinip, insanlığa hizmet etmek

istiyorum  diyorsanız koçluk işi size göredir diyebiliriz.

Sevgiler,

Özlem Aktaş – Profesyonel Yaşam Koçu&Eğitmen&Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Sayfalar:12»

Ara

Kategoriler