Browsing articles tagged with " HEDEFLER"

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! Özlem Aktaş Profesyonel Koç

Eki 7, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz. Günümüzün popüler rahatsızlığı tükenmişlik sendromu biraz da iş yerimiz de yaşadığımız tatminsizliklerle ilgili.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin  iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde.

Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama farketmeden  işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar içinde  olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk ve danışmanlık almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu.

Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında , işletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımınızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik .

Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

Tem 24, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin hiçte iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde. Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama farketmeden işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu. Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında . İşletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik . Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız !

Tem 24, 2015   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

 İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin hiçte iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde. Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama fark etmeden işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu. Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında . İşletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik . Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

 Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

 

Amaç Belirlemenin Sihri

Eki 27, 2011   //   by inciaktas   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Amacın olmadığı bir yerde hayat var olabilir mi? Çevrenize bir bakın. Bazen insanlar fiziksel olarak ölmeden önce ruhsal ve duygusal olarak ölürler. Amaçları yoktur çünkü. Ulaşmak istedikleri bir hedefleri de… Bazı araştırmalara göre hasta ve çok yaşlıların ölüm döşeğinde olsa bile gelecek olan bir bayramı ya da doğacak olan torunlarını bekliyorlar, sonra ölüyorlarmış. Amaçlar bizi hayata bağlar. Siz de duydunuz mu? Bazı insanlar yaşamak için hiçbir nedenim kalmadı derler. Yaşamak için bir nedeni kalmayanlar zaten ruhsal ve duygusal olarak yok olmuş demektir. Oysa biz biliyoruz ki, hayatımızda belli hedeflere sahip olursak yaşama bağlanıyoruz. Ayrıca bir amaç seçtiğimizde beraberinde onu gerçekleştirecek güç de yanında promosyon olarak veriliyor. Bizim evde bir kadının hikayesi anlatılır. Kanser teşhisi konulan ve yakında öleceği belirtilen kadın kendine bir hedef koyar. O sırada 2 yaşında olan çocuğunu üniversiteden mezun etmeden ölmeyecektir. Kadın çocuğunu mezun eder ve iki ay sonra ölür. Amaçlarımıza adanırsak onlara ulaşırız. Yine de çalışmamız gerekiyor. Çünkü hedefler gerçekleşir ve bedava değillerdir. Biz insanlar için amaç ve eylem bir araya geldiğinde dünyayı değiştirme gücünü elde ederiz. Ancak bu iş sabır gerektirir. Asla içinde bulunduğumuz durumdan ötürü kendimizi aciz ve zavallı görmemeliyiz.

Çevremizde gördüğümüz her şey başlangıçta sadece uçuk bir fikir değil miydi? Birisi kalktı, hayal etti, inandı, çabaladı ve düşündüğü şey varlığa kavuşmadı mı? İnandığımız, çabaladığımız ve güvenle beklediğimiz her hedefimize ulaşırız. Bu nedenle hayattaki hedefleriniz konusunda içinizi karartmayın. Sürekli olarak kendinize bu amacı benimsediğinizi hatırlatın ve elde etmişçesine mutlu olun. Benim hala geleceğimle ilgili bir amacım yok mu diyorsunuz. Yapmayın! Bence vardır. Bir düşünelim. Belki tango kursuna gitmektir amacınız. Bundan önceki üç paragraf ne kadar karamsardı değil mi? Bütün amaçlar işle ve parayla mı ilgili olmalı? Sizin eğlenmeniz ya da kişisel gelişiminiz için olamaz mı? Bu yılki hedefiniz bir 4×4 almak mı? Fransızca öğrenmek mi? Bunu şuana kadar hiç oturup düşünmediyseniz lütfen biraz zaman ayırın ve yazın. Ne istiyorsunuz?

Gerçekten. Yeni yıla da girdik. Hepimizin birkaç yeni yıl dileği vardı değil mi? Noel baba yada lambadaki cin karşınıza çıkmamış olabilir. Varsayalım ki çıktı. Ne isterdiniz? Gerçekleştirmek istediğiniz amaçlarınız ne olurdu? Bir düşünelim. Detaylı sağlık kontrolü yaptırmak, İtalyanca kursuna gitmek, ayda 5.000 TL kazanmak, ayda 100.000 TL kazanmak. Uçuk mu göründü? Boşverin yahu! Hayallerinize sınır koymayın. İçimizdeki gücü salıvermenin yolu olağanüstü güzellikte amaçlar seçmektir. Yani ulaşılmaz olacak bir o kadar da heyecan verici. Dedim ya, bazı komik fikirler inanılmaz bir kader yaratabiliyor. Siz sezgilerinize kulak verin. Yaratıcı fikirler en umulmadık zamanlarda gelir. Yeter ki siz onları yakalamaya hazır olun. Görünmeyeni görmeye başladığınızda, imkansız görünen şeyler de gerçekleşmeye başlar. Sınırsızca hareket ederek yazdığınız amaçlarınıza şöyle bir bakın. Bazıları yıllarınızı alacak şeyler. Bazıları ise bir ay içinde olabilecek amaçlar. Bu nedenle en kısa vadeli gibi gözükenden başlamalısınız. Amaçlarınız yıllar içerisinde değişecek, yenileri eklenecek ama siz bir şeyi gerçekleştirmek için sebat edip yaklaşımınızı değiştirdiğinizde sürecin bizzat kendisi amaç kadar değerli olacaktır. Bir amacı yazdıktan sonra kağıtları bir yere kaldırmak kolaydır. Niçin yazdınız o zaman? Kaldırmayın. En kısa vadeli amacınızı görebileceğiniz yerlerde muhafaza edin. Neler yapmanız gerektiğine karar verin. Ve bu amaç için bir adım atmadan bulunduğunuz yeri terk etmeyin. Seçtiğiniz amaç konusunda sebat ederseniz, gözünüzü yoldan ayırmazsanız eninde sonunda ona ulaşacağınızdan emin olabilirsiniz. Ancak seçtiğiniz amaç için yeterli nedeniniz yoksa iyi şanslar. Çünkü istediğiniz ölçü de elde edersiniz. Ulaşmak istediğiniz amaçlar konusunda yeterli nedeniniz olduğundan emin olun. Bir çok insan tanırım, kendilerine seçtikleri hedefe ulaştıktan sonra bunalıma giren. Bunalıma girerler çünkü hedefe ulaşmak üzereyken yeni hedefler belirlememişlerdir. Sonra hedefe ulaşmak için harcadıkları çabayı da küçük görmeye başlarlar. Sonuç tam bir hayal kırıklığı. Oysa içimizdeki o büyük güç daima isteklerimizi yerine getirmeye hizmet ediyor. Hayatınızda tek hedefiniz varsa gerçekleştiğinde tüm büyüsü kaybolur. Amacınıza adanın ama sizin için tek olmasına izin vermeyin. Yaklaşmaya başladığınızda yenilerini daha fazlasını daha yükseğini hedefleyin. Sadece ölü balıklar akıntıda sürüklenir. Adaya çıkma amacı olanlar ise gözlerini hedeften ayırmadan kürek çekerler. Onlar karşılarına kaya çıktığında yön değiştirirler ama aynı adaya ilerlerler. Ve adaya varmak üzereyken de vardıklarında uğruna adanacakları hedefi çoktan seçmiş olurlar.

Saygılar, sevgiler…

İnci AKTAŞ

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

NLP Nedir? Faydaları nelerdir?

Nis 17, 2011   //   by admin   //   NLP Nedir?  //  No Comments

NLP; Nöro Linguistic Programing; zihin dili programlaması demektir. 1970’ li yılların başında Richard Bandler ve John Grinder tarafından oluşturulmuştur. NLP İnsan mükemmeliği üzerine yapılan bir çalışmadır. Varsayımlarından biri de insanların sonsuz kaynaklara sahip olduğudur.

NLP insanların yaşadıkları deneyimler hakkında çok etkili bir modeldir. Her türlü insan davranışını köklü ve kalıcı bir şekilde çabucak ve kolayca değiştirilmesini sağlar.

NLP, size pratik olarak uygulayabileceğiniz, nasıl davranmanız gerektiğini, kendinizle ve diğerleriyle nasıl etkili iletişime geçebileceğiniz ile ilgili bazı araçlar sunar.

– NLP Fobileri ve hoş olmayan duygusal tepkileri iyileştirebilir. Çünkü korkmayı öğrendiğimiz gibi korkmamayı da öğrenebiliriz.

-Öğrenme güçlükleri (yazma ve okuma problemleri vb) olan çocukların ve yetişkinlerin bu engelleri aşmalarına katkıda bulunabilir.

-Sürdürmeyi kesinlikle istemedikleri (sigara,alkol,aşırı yeme, uykusuzluk vb) alışkanlıkları bir kaç seansta ortadan kaldırabilir.

-Aile, çift ve kurumların iç ilişkilerini ve karşılıklı iletişimlerinin daha doyurucu ve üretken olmasını sağlayacak değişiklikleri gerçekleştirebilir.

-Birçok fiziksel problemi (Psikosomatik olarak kabul edilen ve edilmeyen bazı problemleri) bir kaç seansta iyileştirebilir.

Evet, bunların hepsi güçlü iddialardır. Bununla birlikte NLP uygulayıcıları bu iddiaları sağlam ve gözle görülür sonuçlarla destekleyebilecek durumdadırlar.

NLP’nin başarabilecekleri yeni değildir. Bir çok insan davranışlarında mucize değişimler ve iyileşmeler zaten geçmişte de gözlemlenmiştir. Bunları olağan dışı bir şekilde kendiliğinden kullanmayı öğrenmiş insanlara rastlamak her zaman mümkündür.

NLP’ yi araçlardan oluşan bir bütün ve koçluğu da belirlenen hedeflere ulaşmanıza yardım eden bir yapı olarak değerlendiririz ve ikisi birlikte işe yarar bir sistemdir.Çünkü başarıya odaklanan pratik yaklaşımları birlikte sunarlar.

NLP ‘yi anlamanın ve kullanmanın faydaları size şunlar olacaktır;

Gerçekten istediğiniz şeyin ne olduğunu, hedefleri gerçekleştirme, problemleri çözmek için yeni yollar bulma, başkalarında hayran olduğumuz yetenekleri kazanma, zamanınızı daha etkili bir şekilde kullanma, amaç duygunuzu geliştirme, değerleriniz konusunda net olma ve davranışlarınızı değerlerinize göre düzenleme, inançlarınızın size hedefleriniz doğrultusunda nasıl yardım edeceği veya sizi nasıl sınırladığının farkına varıp değiştirebilme, ihtiyacınız olan değişimleri yapabilen, negatif deneyimlerinizin üstesinden gelip yeni bir bakış açısı geliştirip, başarısızlıkla sadece geri bildirim olarak çerçeveleme, hedefiniz, yapmak istediğiniz ne olursa olsun kendinize güvenme gibi konularda net olmanızı ve adım atmanızı sağlayacaktır.

İyi çalışmayan dev bir buhar kazanı sistemini çalıştırması için çağrılan bir kazancıyla ilgili eski bir hikaye anlatılır. Kazancı mühendisin anlattığı problemleri dinledikten ve bir kaç soru sorduktan sonra kazanın bulunduğu odaya girer. Sesleri dinler ve boruları elleriyle yoklar. Alet çantasına uzanıp küçük bir çekiç çıkarır ve parlak kırmızı kapağa bir kere vurur. Bu hareketi yapar yapmaz bütün sistem tıkır tıkır işlemeye başlar. İşletme sahibi ertesi gün bin dolarlık faturayla karşılaşınca kazancının kazan dairesinde sadece on beş dakika kaldığını ve fiyatın çok fahiş olduğundan yakınır. Kazancının ona gönderdiği fatura şöyledir;

Çekiçle vurmak: 50

Nereye vurulacağını bilmek: 999,50

Toplam: 1.000,00

NLP, ne yapılacağını ve nasıl yapılacağını bilmektir.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Ara

Kategoriler