Browsing articles tagged with " Kişisel gelişim"

Empati Neden Önemli?-Özlem Aktaş

Empati Neden Önemli?

Dünyadaki en zor şey, bir insanı gerçekten anlayabildiğini hissettirebilmektir. Bir kızılderili atasözü, bir insanı anlamak istiyorsan, gökte üç ay eskiyene kadar onun ayakkabılarıyla dolaşmalısın der, bu da empatinin yani kendini karşıdakinin yerine koyarak kişinin duygularını derinlemesine anlayabilmenin ne kadar büyük bir çaba gerektirdiğini gösterir. Empati, seninle birlikte hissediyorum ve seni anlıyorum demektir, senin yerine hissediyorum demek olan sempatiden farklıdır. Empati; kişinin karşısındaki insanı yargılamadan, ne hissetmiş olabileceğini, ne düşündüğünü, kendi kimliğinden geçici olarak sıyrılarak anlayabilmesidir. Anlaşıldığını hisseden insan, kendisine, karşıdaki insana ve içinde bulunduğu sürece farklı gözle bakabilmenin bir yolunu bulur. Karşımızdakini yargılama en kolayıdır. Oysa ki koşulsuz bir sevgi ve kabulu de içeren empati çok ustalık gerektiren etkili bir iletişim yoludur. İyi bir yaşam, iyi bir ilişki hedefi olan kişiler empatik tutumu öğrenmeye hevesli olup, karşıdakinin yaşantısını gerçekten anlamaya niyet etmekle başlayabilirler. Bunu da ancak içinde bulunulan süreçte sadece an da tüm dikkati karşımızdaki kişiye verirken, yargı ve kendi gerçekliğimizi dışarda bırakarak başarabiliriz. Bu sanıldığı kadar kolay bir beceri olmasa da öğrenilebilir. Başkalarının dünyasına saygı içeren bakış açısı insanlar arasında ruhları dönüştürücü bir etki yapar. Empati becerisini geliştirmek için ne yapabiliriz? Öncelikle yavaşlamak ve karşıdakinin etkisine hemen tepki verip değerlendirme de ve yargıda bulunmamak, soru sorma alışkanlığı ile düşüncenin söylenenin ne anlama gelebileceğini araştırıp merak etmek, kendi hayatımızı düşünce, duygu, ihtiyaç ve davranışlarımızı anlamaya çalışmak, sınır ve kurallarımızı belirleyebilmek ve geçmişimizi yargılamayı bırakıp dersler alıp hayatı akışına bırakabilmek ile mümkün olabilir. Sonrada bu beceriyi diğer insanlarla iletişimimizde bol bol deneyimleme fırsatını yaratarak empati becerisini kazanmayı başarabiliriz. Özmerhamet, anlayış, empati,sağlıklı iletişim ve huzurla geçecek bir yaşam ancak buna niyet edip eyleme geçmekle mümkün olur, sevgiler. 

Özlem AKTAŞ

Aile Terapisti, Psikoterapist, Bireysel Danışman ve Koç

02242434314

İstanbul Ofis ; 05335179512

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Yaşamımın Kontrolünü Ele Alabilir miyim? -Özlem Aktaş

Hayatımızın kontrolünün elimizden kayıp gittiğini , özellikle düşünce ve duygu dünyamızı yönetemediğimizde düşünürüz. Binlerce yıl önce,  filozofların olayların değil olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerin bizde çeşitli duyguları yarattığını, kutsal kitap gibi dini metinlerde ise, insanın kendi içinde düşünceleri gibi olduğunu ve aslında iyi ve kötü diye bir şeyin olmadığını ve bizim olaylar karşısında verdiğimiz tepkilere göre düşüncelerimizle bu şekilde algılarımızı oluşturduğumuz artık bilinen bir gerçek. Peki bu işe yaramayan düşünce şeklimizi, değerlerimizi, inançlarımızı duygularımızı dönüştürebilir miyiz ve dönüştürdüğümüzde hayatımızın her alanında üretkenliğimiz ve kontrolümüz daha fazla olur mu ?Günümüzün en büyük problemi kaygı sorunları, depresyon, birçok insan artık antidepresan olmadan yaşayamaz halde. Oysaki birçok bilimsel araştırma beyin kimyasının düşünce şeklini değiştirmek ile değiştiğinin ve dönüştüğünün kanıtını sunuyor .Peki bütün bu verilere  rağmen hala değişmek istememek ve acımızın içerisinde kalma konusundaki ısrarımız niye? Aslında bu durum, acımızın bize neyi öğretmeye çalıştığını henüz anlayamamakla ilgili , tüm duygular değerlidir . Sadece bu Duygulardan nasıl bir ders çıkarmamız gerektiği, onları nasıl dönüştürmemiz gerektiği asıl konu, artık yeniden kendimize farklı bir şekilde bakabilmeye düşüncelerimize, duygularınıza davranışlarımıza yeni bir bakış açısı getirmeye, kendimize Koçluk, danışmanlık ve terapi yapmaya başlasaydık hayat nasıl farklı olurdu? Öncelikle bireysel ve ruhsalh gelişme için duygularımızı kabul etmek, düşüncelerimin farkında olmak ve bunları dönüştürmek için ne yapılabileceğini merak etmek, değişimin başlangıç noktasıdır. Koçluk , danışmanlık, terapi, hipnoz, psikolojik danışmanlık, psikoterapiler kişilerin kendilerini fark edip dönüştürmelerini sağlayan çok güçlü araçlardır. İçinde bulunduğum durum beni rahatsız ediyorsa adım atmak için tam zamanıdır.
Aile Terapisti, Psikoterapist, Hipnoterapist, Eğitmen
Özlem Aktaş

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

02242434314

İstanbul ofis, 05335179512

Online eğitimler ve online seanslar hakkında bilgi almak için internet sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

www.plenahuman.com

www.akademiplena.com

Değişmek bu kadar zor mu?- Özlem Aktaş

Neden değişmek bu kadar zor diye soruyor neredeyse her gelen danışanımız. Değişim dönüşüm nasıl başarılabilir? İnsan genleri ile getirdiği huy ve mizacı , başkaları ile iletişimi, çevresi, aile yapısı ve yaşantısı ile değişebilir. Anne rahmine düştüğü an itibari ile programlanan bilinçdışımız, çocukluk, ergenlik, gençlik dönemlerimiz boyunca daha karmaşık bir şekilde etkilenmeye devam eder. Yıllardır danışanlarımızın değişim konuları olarak geldiği nedenlere baktığımızda , içinde bulundukları ruh durumu genellikle geçmişlerinde bir olayla ve bu olayın onlarda oluşturduğu inançla ilişkili olduğunu görürüz. Örneğin neden bir türlü erkeklere güvenemediğini anlamaya çalışan bir danışanım , annesinin yıllar önce izledikleri bir Türk filmi sırasında, tüm erkekler aldatır kendini korumalısın, seni kullanır ve atarlar tarzındaki telkinini aldığını fark ettiğinde çok şaşırmıştı. Yıllarca kendisini korumaya çalışan bilinçaltı, otorite figürü olan annesinin telkinini çocuk yaşta koşulsuz kabul etmişti. Dolayısıyla her kendisine yaklaşan insana sanki ondan faydalanacaklar, ona istemediklerini yapacaklar ve bir kenara atacaklar şeklinde değerlendiriyordu. Bilinçaltı bu şekilde eğitilmişti ve her durumda öğrendiği bu telkini kullanıyordu. Tam olarak inandığı bu düşünce danışanımın hayatını alt üst ediyordu. Çünkü aslında sevmek, güvenmek, mutlu olmak isterken, içindeki bildik cehennem onu bilinmedik cehennemlerden koruyordu. Bu çarpık gerçekliğini fark ettiği anda, bu düşünceye yeni farkındalıklı bir bakış geliştirdiğinde, ruhsal ve kişisel gelişimini sağlarken, aslında özgürlüğüne kavuşuyordu. İnsan eski düşünce kalıplarına sıkı sıkıya bağlı kalarak kendilerini korumaya çalışır ama aslında kaybettiği şey, huzurlu ,doyumlu yaşanmış bir hayattır. Oysa ki uyanmak, bilinçaltı kalıplarını fark etmek ve dönüştürmek için adım atmaktır. Bu bazen, eğitimle, terapi , hipnoz, koçluk ,danışmanlık ,psikoterapi ile mümkündür. Yeter ki kendi gerçekliğimizi tek doğru sanmaktan vazgeçip, hem güvende hissetmenin ,mutlu olmanın ulaşılabilir olduğunu anlayalım ve adım atalım, değişemeyenlerden değil, dönüşmek, kendini tanımak, bilmek ve sağlıklı bir insan olmak için adım atanlardan olalım. Bilinçaltının dilini anlayarak, kendine doğru soruları sorup, doğru telkinleri vererek değişimi sağlayabilirsin. Gerektiğinde yardım alabilmek bazen en büyük sıçrama olmaktadır.

Sevgiyle.

Özlem Aktaş

Aile danışmanı, Psikoterapist, Bireysel danışman ve Koç, Eğitmen

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

İstanbul ofis, 05335179512

02242434314

Online eğitimler ve online seanslar hakkında bilgi almak için internet sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

www.plenahuman.com

www.akademiplena.com

Bireysel seanslar en işe yarar?

Nis 7, 2020   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Bireysel seanslarda; kişinin zihinsel faktörleri, kendi için önemli olan değerleri, insani ilişkileri, kişisel gelişimi için neler yapabileceği, ve bireyselliğini kazanması amaçlanır. Bunun için karşılıklı empati ile yapılan diyaloglar ve bilinç ve bilinçaltı düzeyde uygulanan yöntemler kişinin hayata bakışını, sorunlarını nasıl değerlendirdiği , problemlerinin bilinçaltı nedenleri, kendisine koyduğu kısıtlayıcı inançları, eylemlerine ve davranışlarına yön veren değerleri fark ettirilir. Kişinin kendisini tanıma ve değiştirme süreci olan seanslarda , belli problemler ortaya konur ve bu problemlerle başa çıkma mekanizmaları geliştirilir. Kişi başa çıkma mekanizmalarını terapisti , koçu, psikolojik danışman yanında olmadan da kullanabilecek düzeye gelebilir. Bireysel seans süreçlerinde hedeflere nasıl ulaşılacağı ,kişi için onu doyumlu bir hayat yaşamaya götürecek hedeflerin doğru belirlenmesi ve potansiyeli keşfedip kendi için en üst seviyeye çıkartmasına yardımcı olacak , kendini gerçekleştirme hedefleri oluşturulur . Ayrıca bu süreçte kendisini önleyen bilinçaltı kalıplar ortaya çıkartılarak kişinin kendisini daha fazla tanıması ve Hayatının her alanına bütünsel olarak bakılarak işe yaramayan inanç kalıplarının, davranış kalıplarının değiştirilmesi amaçlanır. Her insanın hayat yolculuğunda sendelediği zamanlar vardır.Oysa ki bir rehber olan Koç , bir Nlp uzmanı , bir psikolojik danışman bir hipnoterapist size bu yolculuk boyunca rehberlik edebilir. Kendini tanıma ve bilme yolculuğu kendini gerçekleştirme sürecidir ve bu süreçte yoldaş rehberlik yapacak bir uzman sizin bu süreci daha etkin geçmenize ve tamamlamanıza aracılık edebilir.

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

ÖZLEM AKTAŞ , Psikolojik Danışman, Profesyonel Koç ve Eğitmen

02242434314

05335179512

Birey Olmak ve 12 İşareti – Kişisel Gelişim & Koçluk

May 22, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments
Birey Olmak ve 12 İşareti – Kişisel Gelişim & Koçluk
Birey olmak bazen içeriğinden fazla veya başka anlamlar yüklenebilen bir kelimedir. Yanlış anlamla eşitlendiği kelimeler arasında bencil olmak, benmerkezci olmak, sadece kendi haklarını korumak, fazla özgür olmak, toplumu umursamamak sayılabilir.
Türkçe’miz o kadar zengin bir dil ki bütün kelimeleri tek anlamda toplamaya çalıştığımız için ne yazık ki bu anlam zenginliğini köreliyor. Halbuki anlam arttıkça yaşam da zenginleşir. Bu saydığım kelimelerin hepsinin anlamı ve yaşanılış biçimi pratik hayatta birbirinden tamamen farklıdır.
Burada birey olmanın teorik bir tanımını verme gereği duymuyorum. Çünkü istediğim şey birey olmanın anlamını yaşayarak bir koçluk anlayışı içinde içselleştirmeniz. Birey olmak bir bir sayılabilmekten çok daha fazlasıdır. Birey olmak bir tanım değil bir anlamdır ve kişinin doğduğu, adının konulduğu andan itibaren kendine ait, kendine özgü varlığını hissedebilme yaşayabilme ve etrafına anlatabilme/ gösterebilme sürecidir. Doğumdan ölüme kadar olan bu süreçte, sonuna kadar, kendinin öğretmeni ve öğrencisi olabilme hikayesidir.
Çok yerde söylediğim gibi, bildiğimiz şey değil yaptığımız şey bize aittir. Koçluk süreçlerinde rastladığım konulardan biri kendini toplumda ifade edememe, kendi değerlerinin ne olduğunu bilememe, sınır koyamama, hayır diyememe, anlamlı bir yaşama sahip olamamadır.
Oysa ki kişiler ne kadar varlığının ve bütünlüğünün farkında olarak yaşar, ne kadar kendi duygu durumlarını kontrol edebilir ne kadar öz disiplin sağlayabilir ise o kadar güçlü olacak ve çevresine güç ve destek verebilecektir. Birey kendi sorumluluklarını alabilen ve sonuçları ile yüzleşebilen, kendi eylemlerinin sonuç ve mükafatlarının tadını çıkara bilen kişidir
Birey yaşam gücünü en yakınındaki kişilerden tutun da belirli topluluklar, gruplar, kulüpler, dernekler, takımlar ve diğer toplumsal oluşumlar yerine  önce ne kadar kendinden alırsa, o kadar sağlam kalıcı ve güçlü bir varlık gösterebilecektir. Bireyler kendi ayakları üzerinde maddi ve manevi ne kadar durabilen ve başkası tarafından biçilen değil kendi değerleriyle yaşayabilen kişiler olursa, toplumsal değerler de o derece köklü ve sağlıklı şekillenecektir. Toplum da güçlü varlık gösterebilen, sürekliliği olan ve  sağlıklı düşünüp davranabilen bir toplum olacaktır.
Aşağıda sıralanan konuların koçluk seanslarındaki açılımında bir dünya hikaye ortaya çıksa da kısaca birey olmak için neleri yapıyor ve hissediyor olmamız gerektiğini şöyle kısaca bir listeleyelim. Lütfen siz de kendinizi bu açıdan samimi bir niyetle 1-10 arası değerlendirin:
  1. Düşündüklerini ve hissettiklerini açıkça, kolaylıkla ve nezaketle ifade edebilmek
  2. Kendi öz değerlerinin farkında olmak ve başkalarının değerleri yerine kendi değerleri ile yaşayabilmek
  3. Günlük hayatında ve uzun vadeli planlarında kendine koyduğu kurallara ve ilkelere uyabilmek
  4. Başkaları tarafından uyarılmadan kendini uyarabilmek
  5. Kendini eleştirebilmek
  6. Kendine gülebilmek
  7. Aksi giden işler veya hatalardan dolayı başkalarını suçlamadan önce kendi adına neyi daha iyi yapabileceğini düşünmek
  8. Sözlerinin ve davranışlarının sonucunun sorumluluğunu tek başına alabilmek
  9. Kendi başınayken huzurlu ve mutlu kalabilmek
  10.  Kendi kendine konuşabilmek !
  11.  Gerektiğinde sınır koyabilmek ve hayır diyebilmek
  12.  Gerektiği veya mecbur olduğu için değil istediği için söylemek, yapmak. Diğer bir deyişle irade gösterebilmek
  13.  Kendi iradesiyle başkalarına söz vermek ve verdiği sözleri tutmak
Bahar KARACA
Profesyonel Koç & Eğitmen
Tel: 224 243 43 14
Whatsapp: 533 213 42 27

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Hayatındaki Fazlalıkların Neler? 

May 20, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

 

   İçinde bulunduğumuz çağ bizi sürekli bir şeyleri biriktirmeyi zorunlu kılar hale getirmiştir. Bir şeylere sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur ancak gereğinden fazla tüketme ihtiyacı içimizdeki bir takım değersizlik hisleri ile ilgili olabilir. 

   Etrafınıza baktığınızda gördüğünüz her şey gerçekten ne kadar gerekli? Ne kadar çok yük taşıdığımızın farkında mıyız? Arabamızın temizliğinden, evimizin gereksiz birçok eşyayla tıka basa olmasına kadar, giyinme dolaplarımızdaki gereksiz kıyafetlere, kafamızdaki gereksiz yüklere, vücudumuzdaki fazla taşıdığımız her yüke ne kadar ihtiyacımız var? Daha fazla anlam arama, daha fazla duyum ve mutluluk aramak için mi tüketiyoruz? Sadece anlık mutluluklar için tüketim halinde isek yanlış bir felsefenin içindeyiz demektir. 

   Hiç ihtiyacımız yokken sahip olmayı arzuladığımız şeylere sahip olduğumuzda daha değerli olmayacağız. Uygarlığımız; yüzeysel şeylere verdiği anlamlarla geçici modalar yaratarak yorgun düşmeye, kendisine gereksiz yükler yüklemeye devam ediyor. Gerçek tatminsizliklerimizin kaynağını bulmak yerine yeni şeyler anarak anlık mutluluklar yaratarak doyum bulmaya çalışmak anlamsızdır. Gerçek doyum sadelikte ve daha az şeye sahip olmakta gizlidir. Belki de gerçek mutluluk hayatımızdaki yüklerden kurtularak bir şeyleri eksiltmekte yatar. Koçluktaki sadeleşme kavramı; insanın kendisine yük oluşturan şeyleri, sıkı sıkıya tutunduğu yüklerin farkına varmasını sağlayarak bu yüklerden kurtulup sadeleşmesini sağlamayı amaçlar. Tüm fazlalıklardan arınmış sade bir yaşam gerçek huzur, gerçek bir mutluluk demektir. 

   Peki siz sade bir yaşama ne kadar hazırsınız ve ne kadar istiyorsunuz? Sade yaşamamanın hayatınızdan götürdükleri ve maliyeti nedir? 

 

Özlem Aktaş

Psikolojik Danışman, Profesyonel Koç, Eğitmen

(224)2434314

05335179512

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Yaşam Koçluğu Eğitimi, Kişisel Gelişim ve Safsataları

Mar 30, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Safsata kelimesini kullandığım için öncelikle affınıza sığınıyorum zira gelişim yaşam koçluğu ve söz konusu kelime yan yana hiç uygun değiller. Bununla birlikte son yıllarda artan yaşam koçluğu eğitimleri ve koç sayısı ile saygın bir meslek olan Profesyonel Yaşam Koçluğu/Profesyonel Koçluğa ‘karşı’ bir akım başlamış durumdadır. Bunu anlamak çok güç çünkü gelişim içten dışa olur. Kişi gelişmeden toplumsal gelişme olmayacağı gibi, kişisel gelişim için profesyonel koçluk yaklaşımı çok önemli bir argümandır.

Kişisel gelişim ve koçluk ile hatta pozitif düşünce ile örgütsel mücadeleye girmiş olan kişilerin, pozitif düşünen ve bireysel olarak gelişime açık ve gelişen kişiden nasıl bir zarar geleceğini açıklamalarını belemekteyiz. Kitlesel mücadeleye girişilecek alanlar çocuklara, insanlara ve hayvanlara, doğaya yani evrene zarar veren şeyler olmalıyken, kişisel gelişim karşıtlarının bilmesi gereken şudur. Eğer bu zararı yaratan kişiler bireysel olarak içten dışa bir gelişim süreci içerisinde olsalardı bu zarar minimize edilebilirdi. Ne yazık ki internet ortamı bilgi kirliliğine çok müsait. Reklam amaçlı en popüler konulara karşı yazılan karşıt görüşler arama motorlarında üst sıralar çıkabilmekte ve insanların kişisel gelişim çabalarını sınırlayacak nitelikte yoruma maruz bırakmaktadır.

Sözün özü şudur ki; kendi içimize dönelim, temizliğe kapımızın önünden başlayalım. Biz değişirsek dünyanın değiştiğini hatırlayalım. Nitekim herkes birisinin çıkıp dünyayı değiştirmesini bekliyor. Eğer herkes o birisinin kendisi olduğunu bilirse toplumsal gelişime katkı sağlayabiliriz.

Elbette ki her meslekte olduğu gibi Yaşam Koçluğunu kirletecek insanlar da olacaktır. Akredite olmayan kısa süreli ve içeriksiz eğitimler pazarlanacak ve satılacaktır. Yine de uzun vadede niteliksiz yaşam koçlarının kalıcı olamayacağını düşünüyoruz.

Yetkin bir koç olmak için, geçekten öğrettiğini uygulayan, mesleğini içselleştirmiş, uzun süre koçluk yapmış, akredite eğitmenlerden eğitim almanız gerekecektir.

Gelişimin sonu yoktur. Şimdi bugün burada elinizdekilerle başlayın.

Sevgiyle kalın.

02242434314

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Hipnoz’u DOĞRU bilmek…

Eyl 12, 2018   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

HİPNOZ…

Neredeyse tüm seanslarımda Hipnoz (iletişim olarak) ve Hipnoterapi yapan bir hipnoterapist olarak, birçok rahatsızlığın (panikatak, anksiyete, depresyon, öfke kontrolü, obsesif bozukluklar, tükenmişlik sendromu, alkol, sigara, obezite vs.) tedavisinin Hipnoz ile daha çabuk olduğunu gördüm.

Ericsoncu Hipnozu benimseyen tüm Hipnoterapistlerin bildiği gibi; Hipnoz, terapi sürecini kısaltan bir yöntemdir. Hipnozun, hipnoz olarak bilinen tarihçesi 200 seneden fazla süreye dayanmaktadır ve bilimsel çalışmalarda bazen aralık verilerek devam etmekte. Hipnoz sadece ismi ile ilgi uyandıran bir yöntem olmasıyla birlikte, hipnoterapiden sonuç alan danışan sayısı arttıkça, onların tecrübelerinden etkilenen insan sayısı da artıyor.

Kişilerin artık iyileşmez diyerek kanıksadıkları ya da torba torba ilaç içerek iyileştiremedikleri bilimsel ve duygusal problemlerin Hipnoz ile iyileştirilmesi ve sürecin kısa sürmesi hayli merak uyandırmaktadır. Birçok hastalık dolayısıyla birçok ameliyat geçirmiş ve en son panik atak teşhisi de konmuş olan bir danışanım bana geldiğinde, artık ilaç kullanmayı reddettiği için hipnoza başvurmak istediğini söylemişti. 5 seansın sonunda panik atak tamamen iyileşti ve danışanımın yorumu şu oldu: “Nasıl oluyor da seanslarda bir kez bile panik atak kelimesi geçmeden ben iyileştim?”. Çünkü panik atak da tüm diğer rahatsızlıkları gibi, ruhun derinliklerinde baş gösteren değişme çabasının bir belirtisi olarak ortaya çıkmıştı. Bahsettiğim bilişsel ve duygusal etkenler ortadan kaldırılmadıkça dışardan müdahaleler sonuç vermeyecekti.

Bu aşamada Hipnoz hakkında yanlış bilinenleri de aydınlığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Hipnoz kesinlikle bir uyku hali değildir, kişinin telkin alması için gözlerini kapaması bile gerekmez. Bir fikrin kabul edilmesi olan hipnoz, günlük hayatımızda hem kendi kendimize hem de başkaları tarafından bize uygulana bir yöntemdir. Hem de sürekli olarak… Bu hem olumlu hem olumsuz olabilir. Eğer zihninizde güçlü bir eleştiri duvarı yoksa olumsuz olabilir ve insanların söylediklerinden çok çabuk etkilenerek sınırlarınızı belki de onların sınırlarına göre belirlersiniz. Oysa bu durum; sınırları olmayan baloncuğun içinde yaşarken, kendimize bir sınır çizerek içine hapsetmeye benzer. Gerçekliğimiz bu sınırlara göre belirlenir. Bu olumlu da olabilir çünkü yeni inançlar ve fikirler geliştirerek yeni bir gerçeklik yaratabilir, hayal edebiliyorsan eğer o arzu ettiğimiz hayata ulaşabiliriz.

Hipnoz bir uyku hali olmadığı için uyanıp uyanmamak da söz konusu değildir. Bununla birlikte Hipnoz halindeyken kimse size özünüze aykırı bir şeyi yaptıramaz ve normal şartlarda ona söylemeyeceğiniz bir şeyi söyletemez.

Hipnoz çok olumlu ve hızlı bir şekilde hayatınızı dönüştürecek bir tekniktir. Doğru kaynaklardan doğru bilgiye ulaşarak, doğru kişiyle çalışarak aşağıda belirttiğim tüm sorunlarınıza çözüm sağlayabilirsiniz.
Hipnozun faydalı olduğu alanlar;
Hipnoz nelere çözüm sağlar?
-Panik atak
-Anksiyete
-Tükenmişlik
-Depresyon
-Sosyal Fobi
-Öfke
-Tüm bağımlılıklar
-Obsesif bozukluklar
-Kişisel Gelişim

Saygılarımla,

İnci AKTAŞ

Hipnoterapist & Profesyonel Koç

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

(224)2434314
(533)5475241
www.akademiplena.com

Ara

Kategoriler