Browsing articles tagged with " motivasyon"

Etkili Başarılı Güçlü Bir Yönetici Olmaya Hazır Mısınız?

Oca 21, 2016   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Etkili Başarılı Güçlü Bir Yönetici Olmaya Hazır Mısınız?

Ekip yöneten veya yöneticiliğe yeni terfi eden kişiler gereken herşeyi yaptıklarını düşünmelerine rağmen bazen bir yönetici olarak kendilerini yeterince etkili ve itibarlı göremez, hayal ettikleri övgüleri duyamaz, yeterince saygı duyulduklarını hissedemezler.

Yöneticilik yaptığınız ekibinizi heyecanla harekete geçiren en doğru kelimeleri bulabiliyorsunuz ama sorunlu zamanlarda size danışılan konulara cevap bulmakta, toplantılarda veya ekibinizin eğitiminde güçlük çekiyorsunuz.
Etkili bir yönetici olabilir misiniz?

Son derece kendine güvenen bir yöneticisiniz ama ekibinize sadece yaptırımlar ile iş yaptırabiliyorsunuz. Çalışırken yüzleri gülmüyor.
Başarılı bir yönetici olabilir misiniz?

Kimse bildiklerinize yetişemez siz şirketin hafızası ayaklı kütüphanesisiniz. Herkesin diğer yöneticilerin bile yolu mutlaka size danışmaktan geçmiştir. Ama sıra zor kararlar vermeye gelince bunu hep başkaları yapar.
Güçlü bir yönetici olabilir misiniz?

Bir yöneticinin işindeki başarısını etkileyen üç önemli özellik vardır. Birincisi BİLGİ, ikincisi MOTİVASYON, üçüncüsü ise ÖZGÜVEN. Bu üç özellik birarada olduğunda başarı itibar ve övgü peşinizi bırakmayacaktır.

Eğer kendini ve şirketini geliştirmeyi hedefleyen bir yönetici veya yönetici adayı iseniz eğitimimiz yöneticilikte aradığınız yetkinliğe kavuşmanıza rehberlik edecektir.

Yetkinlik, bilgi, motivasyon , özgüven arttırmak için  Etkin yöneticilik eğitimi size göre diyebiliriz.

Yöneticilik Eğitimimiz için 0 224 243 43 14 nolu telefondan bilgi alabilirsiniz.

Bahar Karaca

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! Özlem Aktaş Profesyonel Koç

Eki 7, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz. Günümüzün popüler rahatsızlığı tükenmişlik sendromu biraz da iş yerimiz de yaşadığımız tatminsizliklerle ilgili.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin  iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde.

Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama farketmeden  işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar içinde  olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk ve danışmanlık almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu.

Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında , işletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımınızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik .

Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

Tem 24, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin hiçte iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde. Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama farketmeden işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu. Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında . İşletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik . Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız !

Tem 24, 2015   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

 İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin hiçte iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde. Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama fark etmeden işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu. Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında . İşletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik . Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

 Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

 

Okul VE Hayat Başarısında Motivasyon Ve Dikkatin Önemi – Özlem Aktaş

Tem 20, 2015   //   by admin   //   Kariyer, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

OKUL VE HAYAT BAŞARISINDA MOTİVASYON VE DİKKATİN ÖNEMİ

Derin anlamlar taşıyan hedeflerle, sonuçlanmayı bekleyen düşlerle  ve ifade edilmeyi gereksinen saf bir aşkla motive olduğumuzda işte o zaman gerçekten yaşarız.

Greg Anderson

Bu hayatta gerçekten yaşıyorum diyebilmenin yolu, sevdiğiniz şeyi aşkla ve motivasyonla yapmaktan geçer. Günümüz dünyasında her birimiz bir şeyleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hedefler büyük, ulaşılmak istenilen noktalar yüksek.  Ancak bizi düşlerimize ulaştıracak motivasyona sahip değilsek , hedeflerimiz bir hayalden öteye geçemiyor maalesef.  Özellikle günümüzde öğrenciler üzerinde ciddi sınav baskısı ve hedef baskısı var .  Ne yapmak istediğini bilmeyen birçok öğrenci oradan oraya savrulmakta.  Öğrenci, sınav, performans  koçluğu gibi nedenlerle bize gelen danışanlarımızın tipik sorunu ,  motivasyon ve dikkat eksikliği ve öğrenme isteksizliği . Yüksek hedeflerimiz var, herkes bir şeyler olmak istiyor ancak bir sorun var.  Motivasyonu eksik, kendisini nasıl güdüleyeceğini bilmeyen öğrenciler  kendilerini başarısızlığa mahkum edebiliyor.  Yeterince güdülenmemiş bir öğrenci , öğrenmeye hazır hale gelmemiş demektir, ayrıca kişiyi öğrenmeye sevk edecek önemli bir neden olmadıkça öğrenmeye karşı ilgi geliştiremez.  Öğrencinin neyi niçin istediğini , motivasyonunu etkileyen faktör ,  ilgisinin neye karşı olduğu fark edilmelidir ki öğrenme gerçekleşsin. İnsanlar genellikle merak ve ilgi duyduğu şeyleri daha kolay öğrenirler. Okuldaki tüm derslerin ilgi çekici bulunması  mümkün  olmadığına göre , burada yapılacak olan öğrenciyi motive edecek ve güdülenmesini sağlayacak yolları bulmaktır? Öğrenciyi güdüleyen etkenlerden biri, olumlu davranışlarının pekiştirilmesidir. Bu noktada öğretmen ve öğrencilere çok iş düşmektedir. Örneğin sınıfta sorulan sorulara cevap veren öğrenci takdir edilirse davranışı pekişecek ve tekrar cevap vermeye karşı istekli olacaktır. Ayrıca öğrencinin dıştan aldığı onaylayıcı davranışla beraber kendi içsel motivasyonunu da arttırabilmesi için gerekli yönlendirilmeler yapılmalıdır. Olumlu davranışında kendisini takdir edebilmeyi öğrenen çocuk bir sonraki eylemini gerçekleştirmek için motive olmuş olacaktır. Ayrıca çocuklarının içsel motivasyonlarını arttırmanın yollarından diğeri, kendilerine olan , başarabileceklerine olan inançlarının pekiştirilmesidir. Yapabileceklerine olan inançları güçlendirilen  kişi , davranışları konusunda daha kararlı ve istekli olacaktır. Hayatta ne kadar başarısızlık varsa her birinin öğrenme fırsatı olduğu öğrenciye öğretilebilmeli ve yeni bir yol denemek konusunda merakı uyandırılmalıdır. Ayrıca öğrencinin motivasyonunu arttıran , amacına yönelik güdülenmesini sağlayan diğer etken ,  amacına ulaşma konusundaki beklentisidir. Bu sebeple hedefler , amaçlar belirlenirken , kişi tarafından gerçekleştirilebilir , başarılabilir hedefler konulması önemlidir. Ayrıca amaç öğrenci için bir değer ve anlam ifade etmelidir. Kişi için hiçbir amacı ve değeri olmayan  hedefi gerçekleştirmek için kişinin güdülenmesi ve yeterince motive olması beklenemez.  Güçlü motivasyon sonunda gerçekleştirilen hedefler kişinin öz yeterlilik duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. O zaman her zaman sorulması gereken soru , kişiyi harekete geçiren şey nedir? Kişinin hedefe ulaşmasını sağlayan nedir? Bu cevaplar herkes için farklıdır. Herkesi hedefe güdüleyen motive eden nedenler kişisel farklılıkları taşımakla beraber  genelde yukarıda saydığımız nedenlerdir.  Öyleyse amaçlar yönünde kişinin kendini motive eden etkenleri fark edip, içsel gücünü doğru yönlendirebilmesi halinde hedeflerine ulaşması mümkün olabilmektedir. Motivasyonunuzu her zaman güçlü tutmanız dileğiyle sevgiyle kalın.

Özlem AKTAŞ- Kariyer , Nlp Koçu

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşe Uygun Çalışanın Başarılı Şirket Olma Yolundaki Önemi – Özlem Aktaş , Kurumsal Koç

Şub 9, 2015   //   by admin   //   Eğitimler, Kişisel Gelişim, Liderlik, Makaleler, Yöneticilik  //  No Comments
İşe Uygun Çalışanın Başarılı Şirket Olma Yolundaki Önemi - Özlem Aktaş,Kurumsal Koç

Her şirketin ana konusu iştir ve neyi niçin yaptığı ve kimlerin yaptığı aldığı sonuçları etkileyecek faktördür. Kişiye göre iş yaratma çabası çoğu küçük ölçekli firmaların temel sorunları olup artık şirketi zor duruma düşüren bir etken olmaktadır. Tanıdık çevreden eleman bulmak şirketlerin temel işgören  bulma yöntemi olmakla beraber bazen firmayı zor durumda bırakabilmektedir. Şirketin işin gereklerini tespit edip, o işin gerektirdiği yetenek ve beceriyi tanımlayıp , beklenen becerileri kullanabilecek bir eleman bulmak şirketin geleceği için daha kritik önem taşımaktadır. İşin nitelikleri net  tanımlanmayan görevlere yerleştirilen çalışan zaman içinde kendisinden beklenenin ne olduğunu anlayamadığı  için günü kurtarmaya yönelik çalışacaktır. Bu da şirket için en önemli kaynak olan işgücü kaynağının verimiz kullanılmasına sebep olarak , mutsuz çalışan ve verimsiz iş sonuçlarına sebep olacaktır. Artık piyasadaki rekabet şartları , çok fazla üniversite mezunu gençlerin varlığı iş dünyasının verimli düzeyde yönetilmesini gerekli kılmaktadır. Özellikle de en önemli kaynak olan insan gücünün  tatmini ve verimliliği önemlidir. Tatmin çalışanlardan oluşan bir şirket haline gelmenin ilk koşulu işletmede hangi iş ve görev tanımına ihtiyaç duyulduğunu tespit edip , görev tanımının net bir şekilde tanımlanmasıdır. Tanımlanan görev, iş  tanımını gerçekleştirecek iş gücünün hangi özellikleri taşıması gerektiğine karar verip o yönde eleman alımına gidilmesi gerektiğidir. Ne  beklediğine, ihtiyaçlarını karşılayacak iş tanımını gereçekleştirebilecek  elemanı almak isteyen firma burada tanıdık zihniyetinden çok iş yapabilirlilik özelliklerini dikkate alarak işe uygun eleman seçimine özen göstermesi gelecekte memnun çalışanlar için önemli bir koşuldur.   İşe alınmasına karar verilen çalışana iş gereklerinin iyi açıklanması diğer önemli bir koşuldur. Detaylar, işin gereklilikleri ve yapılması beklenenler ve şirketin amacının ve vizyonunun kişiye iyi açıklanarak ,  kişiye şirketin parçası haline getirecek biz duygusunun oluşturulması aidiyet duygusunu yaratacaktır. Kendini bir yere ait hisseden kişi , gelecekle ilgili uyumlu vizyona sahipse kendisini şirketin geleceğinde görebiliyorsa daha tutkuyla  işin gereklerini  yerine getirecektir. İşinin sürekli büyümesini arzulayan  bir işletme , hangi görev ve iş tanımlarına ve bu iş tanımlarını yönetecek nasıl bir iş gücüne ihtiyaç duyduğunu sürekli sorgulamalıdır. Kendini yenilemeyen bir işletme geride kalmaya mahkumdur. Öncelik ise bir şirket için ana kaynak olan işgücünün iyi yönetimi ve doğru istihdamın sağlanması becerisidir. Çalışanlar bir şirketin ilerlemesi ve gerilemesine de sebep olabilir . Bunu bilerek çalışanına yatırım yapan ,ihtiyaçlarını anlayan , gelişmesine önem veren , bunun için çalışanının kişisel gelişimine sürekli katkı sağlayacak eğitim ve gelişim programlarına önem veren şirketler güçlü motivasyonla çalışan işgücü ile rakipleri arasında fark yaratabilecektir. Çalışanının gelişimi , beklentisini dikkate alan işletmeler  hastalık izninlerinin azaldığını , çalışanların daha motive çalıştıklarını gözlemleyebileceklerdir ve ne iş yaptığını bilerek ve yeteneklerine uygun işlerde çalışan mutlu çalışanlar , mutlu, istikrarlı  büyüyen , başarılı işletmeler yaratacaktır.

Özlem Aktaş , Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Okul ve Hayat Başarısında Motivasyon ve Dikkatin Önemi – Özlem AKTAŞ

Ara 1, 2014   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

OKUL VE HAYAT BAŞARISINDA MOTİVASYON VE DİKKATİN ÖNEMİ

Derin anlamlar taşıyan hedeflerle, sonuçlanmayı bekleyen düşlerle  ve ifade edilmeyi gereksinen saf bir aşkla motive olduğumuzda işte o zaman gerçekten yaşarız.

Greg Anderson

Bu hayatta gerçekten yaşıyorum diyebilmenin yolu, sevdiğiniz şeyi aşkla ve motivasyonla yapmaktan geçer. Günümüz dünyasında her birimiz bir şeyleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hedefler büyük, ulaşılmak istenilen noktalar yüksek.  Ancak bizi düşlerimize ulaştıracak motivasyona sahip değilsek , hedeflerimiz bir hayalden öteye geçemiyor maalesef.  Özellikle günümüzde öğrenciler üzerinde ciddi sınav baskısı ve hedef baskısı var .  Ne yapmak istediğini bilmeyen birçok öğrenci oradan oraya savrulmakta.  Öğrenci, sınav, performans  koçluğu gibi nedenlerle bize gelen danışanlarımızın tipik sorunu ,  motivasyon ve dikkat eksikliği ve öğrenme isteksizliği . Yüksek hedeflerimiz var, herkes bir şeyler olmak istiyor ancak bir sorun var.  Motivasyonu eksik, kendisini nasıl güdüleyeceğini bilmeyen öğrenciler  kendilerini başarısızlığa mahkum edebiliyor.  Yeterince güdülenmemiş bir öğrenci , öğrenmeye hazır hale gelmemiş demektir, ayrıca kişiyi öğrenmeye sevk edecek önemli bir neden olmadıkça öğrenmeye karşı ilgi geliştiremez.  Öğrencinin neyi niçin istediğini , motivasyonunu etkileyen faktör olan  ilgisinin neye karşı olduğu fark edilmelidir ki öğrenme gerçekleşsin. İnsanlar genellikle merak ve ilgi duyduğu şeyleri daha kolay öğrenirler. Okuladaki tüm derslerin ilgi çekici bulunması  mümkün  olmadığına göre , burada yapılacak olan öğrenciyi motive edecek ve güdülenmesini sağlayacak yolları bulmaktır? Öğrenciyi güdüleyen etkenlerden biri, olumlu davranışlarının pekiştirilmesidir. Bu noktada öğretmen ve öğrencilere çok iş düşmektedir. Örneğin sınıfta sorulan sorulara cevap veren öğrenci takdir edilirse davranışı pekişecek ve tekrar cevap vermeye karşı istekli olacaktır. Ayrıca öğrencinin dıştan aldığı onaylayıcı davranışla beraber kendi içsel motivasyonunu da arttırabilmesi için gerekli yönlendirilmeler yapılmalıdır. Olumlu davranışında kendisini takdir edebilmeyi öğrenen çocuk bir sonraki eylemini gerçekleştirmek için motive olmuş olacaktır. Ayrıca çocuklarının içsel motivasyonlarını arttırmanın yollarından diğeri, kendilerine olan , başarabileceklerine olan inançlarının pekiştirilmesidir. Yapabileceklerine olan inançları güçlendirilen  kişi , davranışları konusunda daha kararlı ve istekli olacaktır. Hayatta ne kadar başarısızlık varsa her birinin öğrenme fırsatı olduğu öğrenciye öğretilebilmeli ve yeni bir yol denemek konusunda merakı uyandırılmalıdır. Ayrıca öğrencinin motivasyonunu arttıran , amacına yönelik güdülenmesini sağlayan diğer etken ,  amacına ulaşma konusundaki beklentisidir. Bu sebeple hedefler , amaçlar belirlenirken , kişi tarafından gerçekleştirilebilir , başarılabilir hedefler konulması önemlidir. Ayrıca amaç öğrenci için bir değer ve anlam ifade etmelidir. Kişi için hiçbir amacı ve değeri olmayan  hedefi gerçekleştirmek için kişinin güdülenmesi ve yeterince motive olması beklenemez.  Güçlü motivasyon sonunda gerçekleştirilen hedefler kişinin öz yeterlilik duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. O zaman her zaman sorulması gereken soru , kişiyi harekete geçiren şey nedir? Kişinin hedefe ulaşmasını sağlayan nedir? Bu cevaplar herkes için farklıdır. Herkesi hedefe güdüleyen motive eden nedenler kişisel farklılıkları taşımakla beraber  genelde yukarıda saydığımız nedenlerdir.  Öyleyse amaçlar yönünde kişinin kendini motive eden etkenleri fark edip, içsel gücünü doğru yönlendirebilmesi halinde hedeflerine ulaşması mümkün olabilmektedir. Motivasyonunuzu her zaman güçlü tutmanız dileğiyle sevgiyle kalın.

Özlem AKTAŞ- Kariyer , Nlp Koçu

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Değişiklik Bir Motivasyon Sorunudur Yaşam Koçu – İnci AKTAŞ

Oca 4, 2012   //   by inciaktas   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Sabahları uyanamıyorum, sekiz saat uyku yetmiyor, ayaklarım geri geri gidiyor, siz her ne yapıyorsanız severek yaptığınıza emin misiniz?

Sabahları uyanamamanızın fizyolojik sebepleri de var tabî ki. Örneğin yedikleriniz. Karbonhidrat ağırlıklı besleniyor, daha çok hayvansal gıdalar yiyor ve bunları gece geç saatlere kadar tüketip öyle yatıyorsanız, metabolizmanız gece boyunca bunları sindirmekle uğraşacağı için sabah yorgun uyanacaksınız demektir. Bu konu ayrıca tartışılabilir. Ben burada başka bir sebebi araştıracağım.

Eğer sabahları uyanamıyor geceleri de erkenden uykunuz geliyorsa hayatınızın amacını sorgulamanız gerekir. Öyle amaçlarınız olmalı ki sizi geç saatlere kadar uyutmamalı, geceleri rüyalarınıza girmeli ve uyanmak, biran önce sabah olması için heyecanlandırmalıdır.

Bu sebeple uyanamıyorsanız her ne yapıyorsanız sorgulamanız gerekir demiştim. Kendinize bir sorun. Bunca koşuşturmanın arasında, rüyalarınızı gerçekten unutmuş olabilir misiniz? Aslında içinizde bir yerlerde saklı duran bir gücün yattığını, kendinize, çevrenize hatta insanlığa katkıda bulunabileceğinizi bilirken, günlük koşuşturmanızın içinde bu rüyayı silikleştirdiniz mi?

Bir dakikanızı ayırın lütfen. On sene önce olmak istediğiniz yerde misiniz? On sene önce oturup düşündüğünüzde şimdi bulunduğunuz yerde olup yaşadığınız hayatı mı yaşamayı hayal etmiştiniz? Peki şimdi durup düşündüğünüzde bu şartlar altında, bu yaşadığınız hayatı devam ettirdiğiniz sürece, on sene sonra olmak istediğiniz yerde olacak mısınız?

Asıl üzerinde durmanız gereken konu bu. Sabahları uyanamıyorsanız bu hayal ettiğiniz hayat değil. Bir yıl nasıl çabuk geçiyor biliyor musunuz? Ya on yıl? Göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor.

Eğer sevdiğiniz işi yapıyorsanız ya da hayallerinizdeki işi, sabahları uyanmak zor gelmez. Hatta erkenden kalkıp hazırlık yaparsınız. Bir yerde çalışıyorsanız, haftanın yedi günü de çalışsanız, günde on altı saatte iş yerinde kalsanız bile zor gelmez size. Her şey hayal ettiklerinize bağlı. Başarı hayal ettiklerinize bağlı. Değişim bir anda olmaz. Bu gece yattığınızda sabah her şey değişmiş olmayacak. Sebat etmeniz gerekir. Eğer yaptığınız iş ya da bulunduğunuz nokta sizi on yıl sonraki hayalinize götürmeyecekse hemen yönünüzü değiştirmeniz gerekir. Yarın gidip istifa edin demiyorum. Demek istediğim durup kendiniz için bir şeyler yapmanız. Ne istiyorsunuz? “Değişiklik, bir yetenek sorunu değil bir motivasyon sorunudur.” der Anthony Robbins. Kafanıza biri silah dayayıp hadi hemen değiş dese hemen değişirsiniz..

Bugünden itibaren standartlarınızı yükseltmenizi istiyorum. Bence dünyanın büyük kısmı hayallerini yaşamıyor. Yaşayamıyor. Çünkü standartlarınızı yükseltmezseniz hayatın sizin için planladıklarını yaşarsınız. Oysa siz istemezseniz hayat size daha fazlasını vermez. Herkes için zenginlik, başarı ve mutluluk mevcuttur. Mutsuzluğu seçer ve mazoşistçe bu ızdırapta ısrar edecekseniz siz bilirsiniz. Ama standartlarınızı yükseltir hayattan beklentilerinizi artırırsanız hayal ettiğiniz yaşam için ilk adımı atmışsınızdır demektir.

İnanmak başarmanın yarısıdır derler. Doğrudur. İnançlar hareketi sağlayan ya da engelleyen en kısa yoldur. Bu yüzden sizi sınırlayan inançlardan kurtulun. Neye inanıyorsanız o’sunuz. İnançlarımız bizim kısa yollarımızdır. Çoğunlukla düşünmeden hareket ettiğimiz için inandığımız şeyler doğrultusunda hareket ederiz. Eğer bir şeyi yapamayacağınızı düşünüyorsanız yapamazsınız. Çünkü denemezsiniz bile. Bu çok önemli. Biri yapabiliyorsa sizde yaparsınız. On yedi yaşındayken göz tansiyonu nedeniyle göz ameliyatı olmuştum. Doktor ameliyat başarısız geçtiği halde bana söylememişti. Yakında gözüm kuruyacak ve ben kör olacaktım. Ama bilmiyordum. O sırada üniversiteye hazırlanıyordum. Ve bir an önce gözümün iyileşmesini, ders çalışabilmeyi istiyordum. Bir hafta boyunca kendimi olumlu yönde telkin ettim. Gözümün eskisinden de iyi olacağına inandırdım kendimi. Bir hafta sonra bu inancın ödülünü almıştım. Hayattan tek bir şey istemeye odaklandığım için miydi bilmem. Ama bildiğim tek şey, doğru şeye inandığımdı. Gözüm kendiliğinden iyileşti. Ve şu anda gayet iyi. Belki de doktor gözümün iyileşmeyeceğini bana söylemiş olsaydı yada ben iyileşemeyeceğime dair sınırlayıcı bir inanç geliştirseydim üniversitede bile okuyamayabilirdim. Hayalleriniz için ikinci adımınızı da attıktan sonra üçüncü adım izleyeceğiniz yoldur.

Bugüne kadar izlediğiniz yoldan memnun değilsiniz ki, değişim için isteklisiniz. Öyleyse yeni stratejiler geliştirmeniz gerekiyor. Nlp Uzmanınız olarak size bir ipucu vereyim. Sizin hayallerinizi gerçekleştirmiş birini bulup onu örnek alın. Onun hayatını araştırın. Düşünce ve inançlarını bulmaya çalışın. Onun başarmak için yıllarca uğraştığı şeyi siz onu gözlemleyip yaptıklarını tekrar ederek (modelleyerek) belki de kısa sürede başaracaksınız.

Nitekim hayatınızda kontrolü elinize almanın zamanının geldiğine inanıyorsanız, ki ben inanıyorum, şimdi zamanı. Şimdi değilse ne zaman başlayacaksınız?

Sevgiyle Kalın,

İnci AKTAŞ – Yaşam Koçu ve NLP Uzmanı

(0224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Ara

Kategoriler