Browsing articles tagged with " ÖZLEM AKTAŞ"

Psikolojik İhtiyaçlarımızın Giderilmesi-Özlem Aktaş

Psikolojik İhtiyaçlarımızın Giderilmesi 
İnsanların davranışlarındaki en temel motivasyon, temel ihtiyaçlarının giderilmesidir ve bunun içinde acıdan kaçarken keyif verene yönelme güdüsünü taşıyarak bunu yaparlar. İstediklerimiz bu hayatta nedir? Ve tüm istediklerimizle sahip olduklarımız arasında ki boşluk ne ölçüdedir?İsteklerimizle, çözüm olarak bulduğumuz konular arasında ne gibi engeller koyuyoruz kendimize? İhtiyaçlarımızla uyumlu ve ekolojik bütünü kısacası diğer insanları düşünerek yapacağımız seçimleri gerçekleştirmeye ne kadar yakınız? Hepimiz hayatta sevme sevilme, aidiyet, güç sağlarken , özgür olmak ve mutlu olabilmek için ihtiyaçlarımızın karşılanmasını bekleriz. Ancak eyleme geçerken geçmişin tozlu raflarında ki anılar, davranış düşünce kalıpları bize bazen engel bazen de rehber olur. Her ne gibi eylemde bulunduysak aslında o anki koşullarda bizim için en iyi olan seçimi yapmış olmamız ihtimaldir. Bu sebeple geleceğe doğru ilerlerken temel ihtiyaçlarımız olan sevme ihtiyacımızı en çokta kendimizi severek ve kendimizi acımasızca eleştirip yargılamayı bırakarak yapabiliriz. Hayatta en yüksek tatmin, tatminsizliklerle yargılamadan  yüzleşme, gerçekçi bakabilme ve süreçten öğrenmemizi sağlayacak bakış açısını hayata sokmamızla mümkün olacaktır. Koçluk, danışmanlık, terapiler kişinin düşünme, hissetme, davranışta bulunma stratejilerini fark ettirir. Kişi kendini bilme yolculuğunda her an bir çabada olmaya devam ettikçe, acıyı da olduğu haliyle görüp, ne anlatmak istediğini anladıkça, kaçmak yerine yüzleşecek bakış açısını geliştirdikçe doyum, keyif, mutluluk artmaya başlayacaktır. Kişi en iyi  kendisinin koçu, danışmanı, terapistidir. Bazen bu içgörü sağlanamadığında yoldaş olacak, bir rehber bir uzman değişme yolculuğunda süreci daha kolay geçmenize ve daha tatminkar bir yaşam yaşamanıza destek olabilecektir. 

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapist Eğitmen, Profesyonel Koç, Sosyolog

02242434314

05335179512

Bursa ve İstanbul’da hizmet vermekteyiz.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Empati Neden Önemli?-Özlem Aktaş

Empati Neden Önemli?

Dünyadaki en zor şey, bir insanı gerçekten anlayabildiğini hissettirebilmektir. Bir kızılderili atasözü, bir insanı anlamak istiyorsan, gökte üç ay eskiyene kadar onun ayakkabılarıyla dolaşmalısın der, bu da empatinin yani kendini karşıdakinin yerine koyarak kişinin duygularını derinlemesine anlayabilmenin ne kadar büyük bir çaba gerektirdiğini gösterir. Empati, seninle birlikte hissediyorum ve seni anlıyorum demektir, senin yerine hissediyorum demek olan sempatiden farklıdır. Empati; kişinin karşısındaki insanı yargılamadan, ne hissetmiş olabileceğini, ne düşündüğünü, kendi kimliğinden geçici olarak sıyrılarak anlayabilmesidir. Anlaşıldığını hisseden insan, kendisine, karşıdaki insana ve içinde bulunduğu sürece farklı gözle bakabilmenin bir yolunu bulur. Karşımızdakini yargılama en kolayıdır. Oysa ki koşulsuz bir sevgi ve kabulu de içeren empati çok ustalık gerektiren etkili bir iletişim yoludur. İyi bir yaşam, iyi bir ilişki hedefi olan kişiler empatik tutumu öğrenmeye hevesli olup, karşıdakinin yaşantısını gerçekten anlamaya niyet etmekle başlayabilirler. Bunu da ancak içinde bulunulan süreçte sadece an da tüm dikkati karşımızdaki kişiye verirken, yargı ve kendi gerçekliğimizi dışarda bırakarak başarabiliriz. Bu sanıldığı kadar kolay bir beceri olmasa da öğrenilebilir. Başkalarının dünyasına saygı içeren bakış açısı insanlar arasında ruhları dönüştürücü bir etki yapar. Empati becerisini geliştirmek için ne yapabiliriz? Öncelikle yavaşlamak ve karşıdakinin etkisine hemen tepki verip değerlendirme de ve yargıda bulunmamak, soru sorma alışkanlığı ile düşüncenin söylenenin ne anlama gelebileceğini araştırıp merak etmek, kendi hayatımızı düşünce, duygu, ihtiyaç ve davranışlarımızı anlamaya çalışmak, sınır ve kurallarımızı belirleyebilmek ve geçmişimizi yargılamayı bırakıp dersler alıp hayatı akışına bırakabilmek ile mümkün olabilir. Sonrada bu beceriyi diğer insanlarla iletişimimizde bol bol deneyimleme fırsatını yaratarak empati becerisini kazanmayı başarabiliriz. Özmerhamet, anlayış, empati,sağlıklı iletişim ve huzurla geçecek bir yaşam ancak buna niyet edip eyleme geçmekle mümkün olur, sevgiler. 

Özlem AKTAŞ

Aile Terapisti, Psikoterapist, Bireysel Danışman ve Koç

02242434314

İstanbul Ofis ; 05335179512

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İnsanlar neden koçluk, danışmanlık ve terapi alırlar?-Özlem Aktaş

İnsanlar neden koçluk, danışmanlık ve terapi alırlar?

Her ne kadar bu başlıklar kendi içlerinde farklılıklar içerse de bir insanın başka bir insanın destek ve rehberliğine ihtiyaç duyması hayat yolculuklarında çok geliştiricidir. Farkındalığı yüksek bireyler kendilerini anlama yolculuklarında tıkandıklarında, hayatlarını ilerletme noktasında takıldıklarını ve tatminsizliklerini hissettiklerinde, ilişkilerinde problemler artık çözülemez hale geldiğinde, kendilerine zarar veren bir ilişkiyi bitirmekte zorlandıklarında, kendilerine hizmet etmeyen doyum sağlamayan iş hayatlarını dönüştürme zamanı geldiğinde, ruhsal durumlarında iniş çıkışlar, kızgınlıklar ve dertler artıp paylaşma ihtiyacı hissettiklerinde, içlerinde ki olumsuz duygu ve düşünceleri dönüştürmemenin acısını deneyimlediklerinde, yeni düşünce, duygu ve davranış şekli geliştirmek istediklerinde, hayatta sıkışmış, bunalmış, tükenmiş hissettiklerinde, bırakmayı öğrenmek istediklerinde, kendileri ile ilgili algı ve iletişimlerinde sorun yaşamaya başladıklarında ve hayat değerleri, amaçlarını bulmak ve kendini gerçekleştirmeyi deneyimlemek istediklerinde bir rehber, yoldaş, bir terapist, danışman, koç ve bir uzmana ihtiyaç duyarlar. İnsanın hayat yolculuğunda destek alması en büyük sıçrama olurken yeniden hayata doğmak kadar büyük bir dönüşüm olacaktır. Sevgiyle. 

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapist, Profesyonel Koç

02242434314

İstanbul Ofis, 05335179512

Bursa ve İstanbul’da hizmet vermekteyiz.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

EVLİLİK NEDİR? NE DEĞİLDİR?- Özlem Aktaş

Evlilik nedir? Ne değildir?
Dünyada yapılan araştırmalarda evliliklerin yarısı boşanma ile bitiyor ama insanlar buna rağmen hala evlenmeyi tercih ediyorlar. Çünkü insanlar yalnız başlarına oldukları mutluluk anını biriyle evlendiklerinde daha da fazla arttıracaklarına inanıyorlar. Evlilik için de biz olmayı başardığımız, sınırlarının belli olduğu, birlikte yaşama konusunda anlaşmaya vardığımız bir anlaşmadır. Evlilik kendi içinde toplumsal kuralları barındıran, aynı zamanda da her iki tarafında ortaya bazı fedakarlıklar koyması ve bedelli ödemesi gereken bir kurumdur. İnsanoğlu , yasadığı ilişki sorunlarına, boşanmalara, aldatmalara, acılara rağmen neden hala evlenmeyi seçiyor? Mutlu olma umudu, sevme sevilme, iyi gün de kötü gün de yanında varlığından mutlu olduğun bir insanın düşüncesine evet diyoruz. Mutlu bir evlilik nedir sorusuna verilecek en temel cevaplar; Öncelikle güven ve sadakat duygusunun sağlanması ve korunması, sevgi ve merhamettin varlığı , evlilik ve hayat içinde pozitife odaklanacak bakış açısı, sağlıklı kurulan iletişim şekli, beğenilme, onaylanma, hayranlık, arzu, sevgi ve şehvetin beraber varlığıdır. Bu unsurlardaki eksiklikler, her iki tarafın sorumluluğunda olan bu duyguların yaratılmaması,  mutlu evlilikten uzaklaşmamıza sebep olurken , bu duyguları açığa çıkaracak eylemler mutlu bir beraberliği oluşturup sağlamlaştırır. Önemli olan bunu ne kadar yapmayı istediğimiz bu yolun engebeli iniş çıkışlı ve asla kendiliğinden olmadığını bilmek ve mutlaka bir gayretle sevgi ve evliliğin yaratılabileceğini bilmektir.

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psşkoterapist, Bireysel Danışman ve Koç, Eğitmen

02242434314

İstanbul ofis ;05335179512

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

Eğitime kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Yaşamımın Kontrolünü Ele Alabilir miyim? -Özlem Aktaş

Hayatımızın kontrolünün elimizden kayıp gittiğini , özellikle düşünce ve duygu dünyamızı yönetemediğimizde düşünürüz. Binlerce yıl önce,  filozofların olayların değil olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerin bizde çeşitli duyguları yarattığını, kutsal kitap gibi dini metinlerde ise, insanın kendi içinde düşünceleri gibi olduğunu ve aslında iyi ve kötü diye bir şeyin olmadığını ve bizim olaylar karşısında verdiğimiz tepkilere göre düşüncelerimizle bu şekilde algılarımızı oluşturduğumuz artık bilinen bir gerçek. Peki bu işe yaramayan düşünce şeklimizi, değerlerimizi, inançlarımızı duygularımızı dönüştürebilir miyiz ve dönüştürdüğümüzde hayatımızın her alanında üretkenliğimiz ve kontrolümüz daha fazla olur mu ?Günümüzün en büyük problemi kaygı sorunları, depresyon, birçok insan artık antidepresan olmadan yaşayamaz halde. Oysaki birçok bilimsel araştırma beyin kimyasının düşünce şeklini değiştirmek ile değiştiğinin ve dönüştüğünün kanıtını sunuyor .Peki bütün bu verilere  rağmen hala değişmek istememek ve acımızın içerisinde kalma konusundaki ısrarımız niye? Aslında bu durum, acımızın bize neyi öğretmeye çalıştığını henüz anlayamamakla ilgili , tüm duygular değerlidir . Sadece bu Duygulardan nasıl bir ders çıkarmamız gerektiği, onları nasıl dönüştürmemiz gerektiği asıl konu, artık yeniden kendimize farklı bir şekilde bakabilmeye düşüncelerimize, duygularınıza davranışlarımıza yeni bir bakış açısı getirmeye, kendimize Koçluk, danışmanlık ve terapi yapmaya başlasaydık hayat nasıl farklı olurdu? Öncelikle bireysel ve ruhsalh gelişme için duygularımızı kabul etmek, düşüncelerimin farkında olmak ve bunları dönüştürmek için ne yapılabileceğini merak etmek, değişimin başlangıç noktasıdır. Koçluk , danışmanlık, terapi, hipnoz, psikolojik danışmanlık, psikoterapiler kişilerin kendilerini fark edip dönüştürmelerini sağlayan çok güçlü araçlardır. İçinde bulunduğum durum beni rahatsız ediyorsa adım atmak için tam zamanıdır.
Aile Terapisti, Psikoterapist, Hipnoterapist, Eğitmen
Özlem Aktaş

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

02242434314

İstanbul ofis, 05335179512

Online eğitimler ve online seanslar hakkında bilgi almak için internet sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

www.plenahuman.com

www.akademiplena.com

Hipnoterapi mucizevi bir yöntem midir?- Özlem Aktaş

Oca 14, 2016   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Makaleler, Mutlaka Okuyun  //  No Comments

nedir

Hipnoz fenomeni , hipnoz uygulamaları hakkında ne biliyoruz ? Niçin hipnoz ve hipnoterapi diğer yöntemlerden daha hızlı ve etkin sonuç almamızı sağlıyor ?

Bütün bunları açıklamadan önce hipnozun tanımını ve ne için kullanıldığını anlamakta fayda var . Hipnoz nedir diye sorarız eğitimlerde . Herkesin bilimsel olmamakla birlikte kulaktan dolma ya da okudukları , duydukları kadarı ile hipnoz hakkında fikirleri vardır. Eğitim katılımcıları ya da danışanlarımızdan ya da bir yerlerde hipnozu tartışma fırsatı bulduğumuz kişilerden  duyduklarımız ise şaşırtıcı. Hipnoz , korkutucu bir şey mi? uyur ve uyanamazsam ? mucize mi bu ?  büyü gibi bir şey mi? Uçacak mıyız?  tek seansla her şeyi halleden bir yöntem olduğunu duydum gibi , değişik tanımlar ve sorular ile karşılaşırız .

Hipnoz , bilinçaltı tarafından bir telkinin kabul edilme halidir . Bu tanımın açıkladığı şunudur; hipnoz doğrudan bilinçaltı düzeyde değişim yaratmak için kullanılır. Aslında hipnozu herkes her an bir şekilde kullanmaktadır. Bir annenin çocuğuna sürekli bir davranışı gerçekleştirmek için söylediği cümleler eğer çocuk tarafından kabul ediliyor ve davranışa dönüşüyorsa  bir hipnozdur. Çocuğun bilinçaltı tarafından onaylanmış cümleler davranışa dönüşmeye başlar. Her gün televizyonlardan , sosyal medyadan bir çok bilgi bombardımanına uğrarken aslında bilinçaltımıza yönelik işlenen telkinlerin ve aslında hipnoz oluşumuzun farkında bile değilizdir maalesef.

Hipnoz , yaşamlarının kısıtlamalarından kurtulmak için zihninin kontrolünü ele almak ve istediği değişimleri yapmak isteyen kişiler için son derece etkili bir yöntemdir. Hipnoz uygulanarak yapılan değişim terapilerine ise hipnoterapi denir. Hipnoterapi etkin , hızlı bir çözüm olmakla beraber hiçbir şey gibi tek başına mucize değildir. Mutlaka kişinin , terapisti ile iş birliği yapması , uyum kurmak için çaba sarfetmesi her şeyden önce değişimi istemesi gerekir.

Peki hipnoz , hipnoterapi seansları niçin yapılır? İstediğiniz her konuda  olumlu yönde davranış değişimleri yaratmak için, performans ve başarı arttırımı , karar verme,  stres, kaygı ,korku , anksiyete gibi duygulardan özgürleşmek için,  geçmişi ve bizi üzen insanları , kendimizi affetmek , kendimizle barışmak , kendimize güvenmek, sigara , alkolü bırakmak, kilo vermek , sağlıklı yaşam, ilişkileri düzeltmek, sınırlayan düşünsel, bilişsel inançlardan kurtulmak, negatif duygu yükleri ve geçmişin olumsuz yüklerinden kurtulmak ve daha farkındalıklı ve kendini bilen biri olmak için kullanılmaktadır.

Değişim ancak bilinç ve bilinçaltı düzeyde yapılacak değişimlerle mümkündür. Hipnoz ve hipnoterapi uygulamaları da bilinçaltı düzeyde değişimi sağlamanın hızlı ve etkin bir yöntemidir. Ve tabi her şeyden önce bilinmelidir ki insan tek başına zaten bir mucizedir , değişim kişinin içindedir. Bütün terapi  uygulamaları bu  gücü açığa çıkarmak için bir araçtır. Değişimi istemekle ve harekete geçmekle başlayabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.

Özlem Aktaş Hipnoterapist

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Niçin Konuşma Kaygımıza Çözüm Arıyoruz ?- Özlem Aktaş

Oca 13, 2016   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments
Niçin Konuşma Kaygımıza Çözüm Arıyoruz ?thumbnail_1371812845
Problemimiz ne? Niçin konuşma kaygısına sahibiz? Neyin çözümü aranıyor ? Problem bir iletişim şekli olan hitabet ve diksiyon kullanımımızdan memnun olmamak .Eğer kısıtlı düşünmekten kurtularak yaşamda istediği herşeyi elde etmeyi amaçlayan insanlardansanız , hitabet eğitimi ve diksiyon eğitimi ile  becerilerinizi geliştirmek  sizi aradığınız özgürlüğe kavuşturacaktır. Evet özgürlük diyoruz çünkü konuşma ve hitap konusunda diksiyonumuza güvenmemek , kaygı duymak başarımızın önünde büyük bir bariyer gibi durmaktadır. Amacımız , birilerinin karşısına çıktığımızda kendimizden hoşnut olmamaksa  çözümü olan bir probleme sahibiz demektir, çünkü kimse doğuştan muhteşem bir diksiyon ve hitap becerisi ile doğmaz . Ancak yıllar içerisinde başarısız diksiyonumuz ve hitap konusundaki yetersizliğimiz kendimize olan güvenimize ket vurmakla birlikte sürekli mücadele ettiğimiz topluluk önünde konuşma kaygısı yaşamamıza sebep olmaktadır. Yıllar içinde belki çocukluğumuzda öğrendiğimiz topluluk önünde konuşma kaygımız zaman içerisinde yaşadığımız negatif deneyimlerle maalesef katlanarak büyümektedir. Etkili bir diksiyona sahip olmak, Türkçemizi doğru kullanmak ve birilerinin karşısına çıktığımızda hissettiğimiz kaygıyı azaltmak topluluk önünde konuşma , diksiyon eğitimi ile mümkündür . Birileri başardıysa sizde başarabilirsiniz . Sistemli pratikler ve uygulamalarla kişinin bu konudaki farkındalığını geliştirmesi ve idealindeki kişiye ulaşması diksiyon ve hitabet eğitimleri ile geliştirilirken kişinin mutlaka bu süreçte eğitim dışında uygulamaları ve pratikleri sürdürmesi bu konuda daha hızlı uzmanlaşmasını sağlayacaktır. Niçin topluluk önünde konuşma korkumuz ve kaygımıza çözüm arıyoruz çünkü başarılı bir  iletişimci olmak istiyoruz , iyi bir diksiyona sahip olup istediğimiz başarıya ulaşmak istiyoruz ve sonuç olarak  hayatta başarılı olmanın yolu iyi bir iletişimci olmaktan geçiyor . Başarı küçük küçük adımlarla büyür ve bir tsunami dalgaları kadar büyür ve güçlü olur , kendinizi geliştirmek ve gerçekleştirmek için attığınız her adımda güçlenirsiniz bunu hatırlayın .
Sevgiyle kalın.
Eğitmen, Yazar Özlem Aktaş
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kilolu olmak kaderim değil diyorsanız- Nlp Koçu Özlem Aktaş

Eki 5, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

“Kilolarımdan kurtulmak istiyorum , artık öyle bıktım ki kendimi sevmiyorum , yorgunum , birçok şeyi denedim ama olmuyor . Sanki içimde her seyi tüketmek isteyen bir canavar var ve yemek görünce kendimi tutamıyorum ve yiyiyorum çok yiyiyorum . Bu içimdeki illet öyle bir şey ki ona  söz geçiremiyorum . Bir gün karar veriyorum , bu sefer kesin olacak diyorum ancak aklımı çelen yiyecekleri gördüğüm an irademe hakim olamıyorum. Birçok diyet denedim kilo verdim ama sonra fazlasıyla geri aldım . Sanırım yeme alışkanlığımı kalıcı bir şekilde değiştirmem çok zor. Artık başarısızlığa uğramaktan bıktım .”  Bu sözler bir danışanıma ait , aslında bu konuda çalıştığımız danışanlarımızın ortak problemi umutsuzluk. Kendilerine ve yapabileceklerine olan inançlarını kaybetmiş olmaları . Çünkü o kadar çok yöntem denemiş ancak defalarca başarısızlığa uğramış olmanın verdiği hayal kırıklığı . Yeniden mücadeleye olan isteksizlikleri onları farklı arayışlara itmekte .

Biz Koçlara göre uyguladığımız en etkili yöntemler bütünü olan  Nlp ‘nin en etkili varsayımlarından birine göre başarısızlık diye bir şeyin olmamasıdır. Eğer vazgeçerseniz işte başarısızlık budur. Danışanlarımıza şunu söyleriz , sadece bu zamana kadar nasıl zayıflayamayacağınızı öğrendiniz. Ancak daha henüz nasıl başaracağınızı deneyimlemediniz henüz. Nlp der ki biri başardıysa herkes başarır. Kalıcı bir şekilde zayıflayanları modelleyerek ortaya çıkardığımız yöntemler bütününü kendilerine anlatırız .  Kilolu olmak bir kader değildir sadece yanlış davranışlar ve alışkanlıklar bütünüdür. Kalıcı bir şekilde kilo vermek mümkün , ancak kalıcı bir zihinsel tutum ve davranışlar bütününü geliştirmek koşuluyla . Kilo problemi sadece yemeklerle  ilgili bir durum değildir , duygularla ilgilidir sıklıkla . Duygularımızı bastırmayı düstur edinmiş bir toplum olarak yaşanmamış , hissedilmemiş duygular bilinçaltımızda baskı yaratmaya devam eder ve kişi yönetemediği duygusunu açlık sanar ve tüm duygular neredeyse midemizde hissedilir ve kişi bu durumla baş edebilmenin yolunu yemek yemekte bulur ancak bu gerçek doyumu sağlamaz çünkü tatmin olmamış , birikmiş duygular yoğun bir şekilde kişiye baskı yaratmaya devam eder . Bu sebeple kilo verme süreci sadece yemek yeme düzenini değiştirerek gerçekleştirilemeyebilir çünkü bazılarımızın duyguları ve bu konudaki sınırlayıcı inançları çok güçlüdür.

Kilo verme sürecinde duygular kadar , düşünce yapımız ve tutumlarımız da önemlidir. Sınırlayıcı bir yaklaşımın içerisindeyken başarılı sonuçlar almamız güçleşir. Kilo vereceğimize dair olan inancımız bizi başarıya götürecek olan kutup yıldızı gibidir. Eğer yapabileceğimize olan inancımız eksilse başarısızlık kaçınılmazdır. Kişilere zayıflama sürecinde kalıcı başarıyı yakalamalarının yollarını öğretmekle beraber hayatın genel yapısında bir doyum ve denge , farkındalık kazandırılmak amaçlanmaktadır. Duygularınızı , düşüncelerinizi , tutumlarınızı yönetmeyi öğrenip başarıyı ve sağlıklı yaşamı kalıcı hale getirip kilo verebilirsiniz. Kilolu olmak kimsenin kaderi değildir, sadece bir seçimle ve kararlılıkla başarı elde edilir ve hayatta yaptığımız seçimler ile yol alır yada geri kalırız . Sağlıklı yaşamak hepimizin hakkı bunu hatırlayın.

Ne istediğinize karar verin artık kilolu olmak canınızı acıtıyorsa değişim yolculuğunun zamanı gelmiştir. Bu yolculuk hem keyifli , hem güçlü farkındalığın kapısını açan kendini tanıma ve sağlıklı yaşama merhaba deme  süreci. Bu keyifli farkındalık sürecinde biz Koçların görevi sizi başarı yolunda tutmak ve hedefinize ulaşmanıza yardım etmektir. Hatırlayın biri başardıysa sizde yapabilirsiniz. Biz her zaman yanınızdayız. Sevgiyle kalın..

Özlem Aktaş, Nlp Koçu, Psikolojik Danışman , Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

Tem 24, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin hiçte iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde. Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama farketmeden işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu. Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında . İşletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik . Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız !

Tem 24, 2015   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

 İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin hiçte iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde. Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama fark etmeden işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu. Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında . İşletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik . Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

 Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

 

Sayfalar:1234»

Ara

Kategoriler