Browsing articles tagged with " para"

NEFES FARKINDALIĞINI ANLAMAK

Tem 19, 2021   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

NEFES FARKINDALIĞINI ANLAMAK

Nefes koçluğu almak isteyen bazı danışanlar, şu problemler ile başvuruyorlar.

-Nefes koçluğu ve ya terapisi alırsam kısmetim açılır mı?

-Ev, araba, villa sahibi olur muyum?

-İnsanlar tarafından sevilir, sayılır kabul görür müyüm?

Gibi, gibi..buna benzer pek çok soru ile karşılaşıyorum. SANIRIM biz nefes farkındalığını tam olarak anlatamamışız. ÜZGÜNÜM!EVET! Yukarıdaki sorular hayatımızın bir parçası ve pek çoğumuzun sıkışıp kaldığı durumlar. Ve pek tabi çözüm aramakla çok haklısınız. Ancak yukarıdaki bağlamda sorduğunuz sorulara alacağınız cevaplar sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Çünkü buradaki beklenti 2 ya da 3 seans terapi alırım, beyaz atlı prensim beni bulur, istediğim işe girer, parayı bulurum. Hap yap istediğini kap. HAYIR! Sistem böyle işlemiyor. EVET! “nefesin” Yaradanın kendi ruhundan sana üflediğidir. Mucizendir. Mucize ise insanın nefesi aracılığı ile özündeki sonsuz güç ile bağlantıya geçebilmesidir. Eğer, sen nefesinin ritmini, hızını ve kalitesini olması gerektiği gibi değiştirebilirsen, bilinçaltı zihninde kayıtlanan ve ruhunu yaralayan tüm olumsuz durumlardan özgürleşerek bağlantıya geçmiş olursun. Buradaki asıl niyet ise nefes mucizesini keşfetmek için çalışmak, nefesin ile iç alemine kapı açmak ; beden, zihin ve ruhsal iyileşmeyi başlatmak olacaktır. Nefesin sana yol verecektir. Öyle üç kuruşa beş köfte olmayacaktır. Yolun sonunda ise kim bilir belki öyle bir yere varırsın ki, o çok aradığın aşk, para ya da şöhret bulduğunun karşısında tüm anlamını yitirip, sadece bonus olacaktır.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

HİCRAN İPEKBAĞLAR & NEFES KOÇU

02242434314

#nefes koçluğu #nefes farkındalığı #bursa nefes koçu#doğru nefes#nefes terapi

Para Para Para…Yaşam Koçu İnci Aktaş

Ara 12, 2011   //   by inciaktas   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Para, hayatlarımızın en duygu yüklü konusu değil mi? Birçok kişi paraya sahip olabilmek için her şeyi yapabilir. Hayatlarından vazgeçer, değerlerinden, ailelerinden… Sağlıklarından bile olurlar, buna rağmen çok paraya sahip olamazlar bile.

Bir çok kişi ise parayı korkulacak bir düşman olarak görür ve kaçınmaya çalışır. Bu da onların parasızlıklarına saklamaya yönelik kullandıkları bir numaradır. Para önemli değildir, çünkü zaten yoktur ki…

Kimisi için ise tapılacak bir Tanrıdır para. Güçtür, tek sahip olunması gereken şeydir. Onlara göre; para için her şey mubahtır.

Peki nedir para? Ya da para kazanma? En hayati kaynak mı, esrarengiz bir şey mi, kıskançlık kaynağı mı, rüyaları gerçek yapan şey mi, şeytan mı, özgürlük mü, zevk ve sefa mı, güç mü? Para nedir?

Hepimiz biliyoruz ki para yalnızca bir ödeme aracıdır. Ama önemli bir araç…

Bir çok insan çok paraya sahip olduklarında tüm sıkıntılarının biteceklerini sanır. Oysa çok paraya sahip olmakla ekonomik özgürlüğe kavuşmak arasında fark vardır. Ekonomik özgürlüğe kavuşmak size büyüme, paylaşma, kendiniz ve başkaları için değerler yaratma olanağı verecektir.

Peki neden olmuyor dersiniz? Bazı insanlar günde on altı saat çalışırken hep yoksulken, neden bazıları çok az çalışarak zengin olabiliyor? Para kazanabiliyor.

Bugüne kadar inançların yaratma ve yıkma gücünden sık sık bahsettim. Ekonomik özgürlüğe kavuşmanın yollarına bakarken önce inançlarımızı incelemeye ne dersiniz? Çünkü paraya sahip olma yolundaki en büyük engel genellikle inançlarımızdır. Lütfen aşağıdaki testi yapın. Aşağıdaki inançlardan inandıklarınızı işaretleyin.

-Çok mal, haramsız olmaz.

-Para ancak çok çalışarak kazanılır.

-Para kötüdür.

-Çok param olursa insanlar beni sömürür. Böyle iyi.

-Çok para bizi bozar.

-Allah bizim tırmalamamızı istiyor…

Bitti mi? Üzgünüm ama bir tanesini bile işaretlediyseniz yaşam koçunuza bugüne kadar zengin zengin olamayışınızı açıkladınız.

Beyin ancak net olan komutlara yanıt verir ve biz genelde karmaşık sinyaller yollarız. Para bize özgürlük getirir deriz ama bir yandan ise çok para için çok çalışmak gerektiğine ve özgürlüğümüzün kısıtlanacağına inanırız. Bu muğlak ifadeler muğlak sonuçlara neden olur.

Öyleyse ilk yapacağımız şey bugüne kadar paraya sahip olamayışımızın nedenini bu sınırlayıcı inançlara bağlayıp bunlardan kurtulmaya karar vermektir. Bu inançlar yerine olumlu inançlar koyalım. Biliyorum ilk başta bu yerleşmiş inançları kaldırmak hatta yerinden oynatmak bile size zor gelebilir. Bu inançlar zamanında elbette size bir yarar sağlamıştır ancak görünen o ki şuanda sizi sınırlamaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Ve siz bu yazıyı okuyorsanız parasal kaderinizi elinize almaya karar vermişsiniz demektir. Olumlu inançlara bir göz atalım:

-Dürüstlükle çok para kazanılabilir.

-Para bir araçtır.

-Para özgürlüktür.

-Para bolca ve kolayca gelir.

-Katma değer yarattığım sürece gelirimi sürekli artırabilirim.

-Çok para daha çok yardım etmeme olanak verir.

-Para parayı çeker.

Tanrı tırmalamanızı falan istemiyor. Değer yaratmanızı istiyor, insanların hayatlarında fark yaratmanızı…Bu olumlu inançları diğerlerinin yerine koyun ve artık karşı çıkan bir yanınız kalmayana kadar her gün belli sürelerde tekrarlayın.

Ve artık inançlarımızı değiştirdiysek diğer adımlarımızı da atmaya başlayabiliriz. Bunlardan ilki, değerli ve farklı olmaktır. Her ne iş yapıyor olursanız olun değerli ve farklı olun. Her işte önemli olan sunduğunuz ürün veya hizmetin insanların hayat kalitesini yükseltebilmesidir. Bir çok insan zam ister ancak çalıştıkları kurumda yarattıkları değerin artıp atmadığına bakmazlar. Eğer zam istiyorsanız, istediğiniz oranın üzerinde değer yarattığınızı kanıtlayın.

İkinci adım ise kazandığınız parayı korumaktır. Kazandığınızdan az harcayın, aradaki farkı görmeyin bile. Belirli bir yüzdesini bir yatırım hesabına yönlendirebilirsiniz. Bireysel emeklilik gibi…

Üçüncü adım, servetinizi arttırın. Yatırımlarınızın karını kullanmayarak anaparanın üzerine eklenmesini ve böylece bileşik olarak artmasını sağlayın.

Dördüncü adım ise servetinizin tadını çıkarmaktır. Niye yarattınız bu serveti? Banka hesabında durması için mi? Sık sık kendinizi ödüllendirin. Çok paranın, paylaşmadıktan sonra ne tadı olabilir ki… En önemlisi verici olun. Yardım ve sadaka olarak verdiğiniz paralar emin olun ki size misli misli geri dönecektir. Ne kadar verirseniz o kadar alırsınız. Paranız olmasa bile yardım edin. Paranız olmasa bile yardımda bulunmak, evrene ve beyninize gereğinden fazla paraya sahip olduğunuz mesajını verir. Ve evren bunu kanıtlamak için elinden gelen her şeyi yapar. Paranız çoğalmaya devam eder, nereden geldiğini anlamazsınız bile.

Ve son olarak, hep söylediğim gibi, bir şeye sahip olmak istiyorsanız ona sahipmişsiniz gibi davranmalısınız. Neye en çok odaklanıyorsak onu kendimize çekiyoruz. Paranız varmış gibi davranın, yokluktan söz etmeyin yok olur. Para ile ilgili olarak en sevdiğim deyim: ‘Para parayı çeker.’dir. Hiç dikkat ettiniz mi? Çoğu zaman şans oyunlarından ya da çekilişlerden büyük ödüller zenginlere çıkar. Neden mi? Onlara paraya alışkındır ve kendilerini paraya layık görürler. Bazen ise parasal yoksunluk çeken insanlara çıktığını ve paranın kısa sürede tükendiğini nereye gittiğinin farkında bile olunmadığını duyarız. Bunun nedeni ise, söz konusu kişilerin parayı karşılamaya hazır olmadıklarındandır.

Evren size her istediğiniz verir. Yeter ki siz onu karşılamaya hazır olun.

Sevgiyle kalın…

İnci AKTAŞ – Yaşam Koçu, NLP Uzmanı

(0224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Mutlu Olmaya Cesaretin Var Mı?

Eyl 2, 2011   //   by admin   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Çoğumuz mutluluğu bir sonuç sanarız. Dileklerimiz gerçekleştiğinde ne olacak diye sorulduğunda alınan cevap genelde mutlu olacağım olur. Bilmeyiz ki durum tam tersi işler. Mutlu olduğumuz da tüm dileklerimiz gerçekleşir…

Hayatınızda her ne olmuşsa olsun bugünden itibaren unutun gitsin. Bizler başımıza gelenlerden dolayı birilerini suçluyorsak yalnızca kendimize zarar veririz. Belki o suçladığımız insanlar başka hayatlarda başka izler bırakmaya başlamıştır bile. Unutmayalım ki her şey bizim iyiliğimiz için olur.

Mutluluğunuzun peşinden gidin. Etrafınız duvarlarla kaplı olsa bile mutlaka bir kapı açılacaktır. Mutluluk masalsı bir enerji yayar. Ve bütün dilekleriniz gerçek olur. Tüm kapılar sana açık, her zaman açıktı. Tek yapman gereken azıcık aralamak. Mutlu olmaya cesaretin var mı?

Eğer mutlu olmak için güneşin doğmasını beklerseniz yıldızları da kaçırırsınız. Oysa yıldızlar da geceyi aydınlatır. Karanlığı aydınlatmak için o kadar da fazla ışık gerekmeyebilir aslında…

Arzu ettiğimiz şeylere kavuşmadan önce yaydığımız mutluluk ne kadar güçlüyse o kadar güzel bir enerji yayarız. Bir dilek dilediysen tamam artık keyfine bakmaya başlayabilirsin. Yalnızca mutluluk veren şiirleri ve kitapları oku, cesaret veren filmleri izle, mutlu, huzurlu ve hoşlandığın arkadaşlarınla görüş, sevgi dolu yazılar mektuplar mailler yaz…

Ve hayatın her zaman tadını çıkar. Mutluluk insanın içinden gelir. Para, iş, araba, sevgili ya da herhangi bir dilek seni tek başına mutlu edemez ki. Eğer bir insan mutsuzsa dileklerini elde ettiğinde de mutlu olamayacaktır.

Hayattan bir kere geçmeyi planlıyorsunuz değil mi? Öyleyse yaşayacak binlerce yılınız varmış gibi davranmayın. Eğer mutlu olacaksanız bu şimdi olmalı. Çünkü bu yoldan bir daha geçmeyeceksiniz. Mutluluk kimseyle yarı yolda tanışmaz. Onu istiyorsanız almalısınız.

Şuandan itibaren yapmanız gereken tek şey mutlu olmak. Hayatınızda her ne olursa olsun mutlu olmaya karar verin. Şu an mutlu olun, haydi şimdi başlayın! Bakın çevrenize mutlu olmak için ne kadar fazla nedeniniz var görebildiniz mi? Bir çay demlerken mutlu olun. Çayınız var, demliğiniz, ateşiniz ve demek ki siz de varsınız…

Haydi iyi hissetmeye başlayın; iyi hissetmek, kendinize son düşüncenizin gerçek, son sözünüzün bilge, son davranışınızın sevgi dolu olduğunu söyleme yolunuzdur. Kendi gelişiminizi, kendinize iyi hissetme hakkını tanımayarak kısıtlamayın.

Ve unutmayalım, felaket haline dönüşemeyecek mutluluk olmadığı gibi mutluluk haline dönüşemeyecek felaket de yoktur. Bu sizin elinizde.

Benim kendimi başarılı saymak için hiçbir şey yapmama gerek yok aslında. Kendimi iyi hissetmek için ayağa kalkıp yere bakmam yeterli. Yerin altında değil üstünde olduğum her an harika bir gündür.

Mutluluğunuz daim tüm dilekleriniz gerçek olsun…

Sevgiler

İnci AKTAŞ

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Ara

Kategoriler