Browsing articles tagged with " aileterapisi"

Yas sürecine gereken saygıyı göstermek-Psikoterapist Özlem Aktaş

Oca 12, 2025   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Yas nedir? Ölen bir sevdiğimizin arkasından duyduğumuz acı ile anlamlandırılır. Oysaki yas sadece ölen kişi ile ilgili değildir. Bazen hayatımızda duygularımız öldüğü için bile yas tutabiliriz . Örneğin bir üniversiteyi ,bir liseyi bitirmiş olmak . Geride bıraktığımız okul hayatının yasını tutmayı gerektirebilir. Yas , Aslında biraz daha geniş kapsamlı düşünülmesi gereken içimizde, binbir çeşit duyguyu açığa çıkaran bir süreç ve her şeyden önce bu sürece bakış açımız da toplumdan topluma farklı. Bazıları ölümü ve kayıp süreçlerini bir değişim dönüşüm yeni bir başlangıç olarak değerlendirebilirken ne kadar böyle değerlendirsek bile bir kaybın insanda yarattığı acıyı görmezden gelmek ve kabul etmemek en büyük problemlerden biridir. Bir boşanma süreci bir zamanlar sevdiğimiz insanın bir daha hayatımızda olamamasıdır ve bu bir kayıptır, bu bir yastır, kişi evliliğinde istediği kadar kötü bir şekilde ayrılmış olsun neticede o ilişki de ne yaşansın arkasından acı çekmenin ve üzülmenin o hüznünün ve o kaybın ve boşluğun nedeni icimizde ki gizli yas surecidir ve bu süreci yok saymak bastırmaya çalışmak gibi savunma mekanizmaları kişiye daha çok zarar verir . Bu yüzden bir şeyin kaybı yaşadığın da ‘ ne olacak canım boş ver üzülmeye değer mi ya da kurtuldun , Ya da sen kurtuldun ‘ gibi avutucu cümlelerin hiçbiri insanı avutmayacağı gibi tam tersi derin yaralar açacaktır , her ne kaybettiysek içimizde yaşadığımız bazı sevgi ve duygularımızın kaybı da bir yasken, gençliğin, yaşadığımız mekanın artık orada olmayışı da bir gizli yas sürecidir. Öyleyse hayatımızda şu an neleri geride bıraktık.Gerektiği kadar yasımızla yüzleştik mi ,gerektiği gibi yasımıza gereken saygıyı gösterdik mi. Yoksa hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam mı ettik. İlerleyen zamanlarda nedeni belirli olmayan birçok problem , görmezden gelinen bir çok duygunun , gizlenen bir yasın nedeni olabilir. Bu sebeple duygularımızın farkında olmak, bu duyguları dönüştürmek üzere göstermek gerektiğinde terapi almak, yaraları fark etmek ,yola yaralarımıza rağmen güçlü bir şekilde devam etmemizi sağlar. Beni çok şaşırtan şey, hayatlarında sevdikleri bir insanın ölümüyle bile yas sürecine sağlıklı yaşayamayan insanların varlığıdır . Danisanlarimizdan aldığımız şaşırtıcı geri bildirim , nasılsa gecer diyerek acıları bastırmayı öğrenmeleri. Bastırmak zorunda kalınan acılarla yıllar sonra farklı sekilde yüzleşmek zorunda kalmaları oldukça sarsıcı peki geç mi? bu acılarla yüzleşmek için asla geç değil, psikoterapi yeniden doğuş demektir ve her an bulunduğunuz noktadan başlar, terapi almaya karar vermek bir sorunun varlığı değil tam tersi bir kendiyle yüzleşme olgunluğunun işaretidir.

Psikoterapist , Aile Terapisti Özlem Aktaş

Kaybetmekten en çok korktuğumuz şey?

Oca 7, 2025   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Kaybetmekten en çok korktuğumuz şey aslında tam olarak nedir? Ve kaybetmekten en çok korktuğumuz şey bilinçaltı nedenlerle karşımıza sürekli çıkar bizi yüzleşmek zorunda bırakır. Yüzleştiğimiz durumun bizi degistirmesi endişesi vardır. İnsanın kendini değiştirmesinin altındaki en büyük engel korkularıdır. Örneğin ilişkimizdeki sorunla Yüzleşmek aynı zamanda kaybetme korkusunu tetikler , çünkü aslında ilişki bize göre değildir ama bunu kabul ettiğimiz anda boşanma ayrılma gerçeği ile yuzleşiveririz. Sonrasında Bir bu korku ile bir anda kendimizi kandırmaya başlarız, aslında o kadar da sorun yoktur . Sırf kaybetme ilişkiyi bitirebilme cesareti ile yüzlesmemek için en derin korkumuz belki yalnızlık korkumuzla yüzleşmeyi erteleriz. Ne kadar duygulardan kaçıp erteledikçe yaşanmamış hayatlar , bastırılmış duygular ve kendine kızgınlıkla geçirilmiş bir hayat ile devam etmeyi seçeriz. Aslında gerçekten kaybetmekten korktuğumuz şey sorunlu giden bir ilişki mi, yoksa bir statü kaybı sonucu oluşacak bir yalnızlık mı, kendimizle cesurca yüzleşmeden doğru cevapları bulmak imkansız, yüzleşmek de bir cesaret gerektirir ve terapi de bu cesurca kararı alabilmektir. Kararlarınızı altındaki gerçek duygu , inanç ve manayı fark etmektir. Ne istediğimizi anlamaktır, kendimizi tanımaktır. Psikoterapi yeniden doğmaktir. Yüzleşmek cesareti gösterip, küllerimizden yeniden doğmaktır.

Özlem Aktaş

Psikoterapist, Aile Danışmanı ve Terapisti

Sorunlara Çözüm Odaklı Bakmak- Özlem Aktaş

Günümüz dünyasında her şey çok hızlı, değişim ve dönüşümün hızı baş döndürüyor. Bu değişim hızını çoğu zaman danışanlarımızda terapilerde görmek istiyorlar. Bu bezen mümkün olmadığı gibi, bazen de kişinin yaşantısı ve durumuna göre çözüm odaklı kısa süreli terapi yaklaşımları ile dönüşümü daha hızlı sağlamak mümkün olabiliyor. Terapide geçmişteki problemlere odaklanmaktan çok, problemlerin çözülme olasılığı olan şimdi ve buraya odaklanmak ve gelecekteki mucizeleri fark etmek dönüşümü hızlandırabiliyor. Geçmişte problemin olmadığı istisnai anları yakalamak ise danışana son derece faydalı bir bakışı açısı sağlıyor. Bizler sorunlara çözüm arama bakış açısı ile baktığımızda, geçmişteki olayı unutmasak bile , geçmişe bakış açımızı dönüştürebiliyoruz. Hepimiz sorunlar yaşarız, ancak soruna tepkiyi herkes aynı şekilde vermek. Önemli olan probleme nasıl bakıp, nasıl çözümler ürettiğimizdir. Aslında yaşamlarımızın terapisti bizidir. Çünkü değişim ve dönüşüm için de çözümler içimizdedir, sadece oraya nasıl bakacağımızı bilmek gerekir. Sorunlara çözüm odaklı bakarken, gerçekliğimizi kendimizin oluşturduğunu ve bu duruma farklı bir çerçeve ile bakarsak çözümlerin de bulunabileceğini söyleyebiliriz. Bu hayata sürekli siyah çerçeveli bir gözlüğün arkasından bakan bir insanın , bazen olaylara farklı renk gözlüklerle bakabildiğinde çözümün nasıl gözünün önünde belirebileceğini gösterir. Bu durum ister bireysel problemlerimiz ister aile ve ilişki sorunlarımızda olsun, olaylara çözüm odaklı bir yaklaşımla bakabildiğimizde cevapların içimizde bir yerde var olduğunu görebiliyor olacağımızı söyleyebiliriz.

Özlem Aktaş

Aile Terapisti, Psikoterapist, Bireysel Danışman ve Koç

İstanbul ve Bursa ofislerimizde danışmanlık hizmetleri vermekteyiz.

02242434314

İstanbul ofis 05335179512

İnsanlar neden koçluk, danışmanlık ve terapi alırlar?-Özlem Aktaş

İnsanlar neden koçluk, danışmanlık ve terapi alırlar?

Her ne kadar bu başlıklar kendi içlerinde farklılıklar içerse de bir insanın başka bir insanın destek ve rehberliğine ihtiyaç duyması hayat yolculuklarında çok geliştiricidir. Farkındalığı yüksek bireyler kendilerini anlama yolculuklarında tıkandıklarında, hayatlarını ilerletme noktasında takıldıklarını ve tatminsizliklerini hissettiklerinde, ilişkilerinde problemler artık çözülemez hale geldiğinde, kendilerine zarar veren bir ilişkiyi bitirmekte zorlandıklarında, kendilerine hizmet etmeyen doyum sağlamayan iş hayatlarını dönüştürme zamanı geldiğinde, ruhsal durumlarında iniş çıkışlar, kızgınlıklar ve dertler artıp paylaşma ihtiyacı hissettiklerinde, içlerinde ki olumsuz duygu ve düşünceleri dönüştürmemenin acısını deneyimlediklerinde, yeni düşünce, duygu ve davranış şekli geliştirmek istediklerinde, hayatta sıkışmış, bunalmış, tükenmiş hissettiklerinde, bırakmayı öğrenmek istediklerinde, kendileri ile ilgili algı ve iletişimlerinde sorun yaşamaya başladıklarında ve hayat değerleri, amaçlarını bulmak ve kendini gerçekleştirmeyi deneyimlemek istediklerinde bir rehber, yoldaş, bir terapist, danışman, koç ve bir uzmana ihtiyaç duyarlar. İnsanın hayat yolculuğunda destek alması en büyük sıçrama olurken yeniden hayata doğmak kadar büyük bir dönüşüm olacaktır. Sevgiyle. 

Özlem Aktaş

Aile Danışmanı, Psikoterapist, Profesyonel Koç

02242434314

İstanbul Ofis, 05335179512

Bursa ve İstanbul’da hizmet vermekteyiz.

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Yaşamımın Kontrolünü Ele Alabilir miyim? -Özlem Aktaş

Hayatımızın kontrolünün elimizden kayıp gittiğini , özellikle düşünce ve duygu dünyamızı yönetemediğimizde düşünürüz. Binlerce yıl önce,  filozofların olayların değil olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerin bizde çeşitli duyguları yarattığını, kutsal kitap gibi dini metinlerde ise, insanın kendi içinde düşünceleri gibi olduğunu ve aslında iyi ve kötü diye bir şeyin olmadığını ve bizim olaylar karşısında verdiğimiz tepkilere göre düşüncelerimizle bu şekilde algılarımızı oluşturduğumuz artık bilinen bir gerçek. Peki bu işe yaramayan düşünce şeklimizi, değerlerimizi, inançlarımızı duygularımızı dönüştürebilir miyiz ve dönüştürdüğümüzde hayatımızın her alanında üretkenliğimiz ve kontrolümüz daha fazla olur mu ?Günümüzün en büyük problemi kaygı sorunları, depresyon, birçok insan artık antidepresan olmadan yaşayamaz halde. Oysaki birçok bilimsel araştırma beyin kimyasının düşünce şeklini değiştirmek ile değiştiğinin ve dönüştüğünün kanıtını sunuyor .Peki bütün bu verilere  rağmen hala değişmek istememek ve acımızın içerisinde kalma konusundaki ısrarımız niye? Aslında bu durum, acımızın bize neyi öğretmeye çalıştığını henüz anlayamamakla ilgili , tüm duygular değerlidir . Sadece bu Duygulardan nasıl bir ders çıkarmamız gerektiği, onları nasıl dönüştürmemiz gerektiği asıl konu, artık yeniden kendimize farklı bir şekilde bakabilmeye düşüncelerimize, duygularınıza davranışlarımıza yeni bir bakış açısı getirmeye, kendimize Koçluk, danışmanlık ve terapi yapmaya başlasaydık hayat nasıl farklı olurdu? Öncelikle bireysel ve ruhsalh gelişme için duygularımızı kabul etmek, düşüncelerimin farkında olmak ve bunları dönüştürmek için ne yapılabileceğini merak etmek, değişimin başlangıç noktasıdır. Koçluk , danışmanlık, terapi, hipnoz, psikolojik danışmanlık, psikoterapiler kişilerin kendilerini fark edip dönüştürmelerini sağlayan çok güçlü araçlardır. İçinde bulunduğum durum beni rahatsız ediyorsa adım atmak için tam zamanıdır.
Aile Terapisti, Psikoterapist, Hipnoterapist, Eğitmen
Özlem Aktaş

İstanbul ve Bursa Ofislerimizde hizmet vermekteyiz.

02242434314

İstanbul ofis, 05335179512

Online eğitimler ve online seanslar hakkında bilgi almak için internet sitelerimizi ziyaret edebilirsiniz.

www.plenahuman.com

www.akademiplena.com

Makaleler Categories

Ara

Kategoriler