Browsing articles from "Nisan, 2019"

Çalışmayı sevmek mümkün mü?

Nis 29, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Sizce hayatın anlamı nedir? Yaşam; lüks tüketimin peşinde koşmak, sürekli harcamak, zihnimizi bizi tüketen etkinliklerle doldurmak , anlamsız uğraşlar peşinde olmak, ne istediğimizi bilmeden yaşamak, mutsuz olduğumuz işlerde çalışmak, mutsuz olduğumuz birliktelikleri sürdürmek midir? Ruhsuz yapılan her eylem bizi yaşamsal bir boşluğa sürükler. Peşinde koşturduğumuz ideallerimiz anlamsızlaşmaya başlar.

İş hayatı özellikle kendimizi ifade ettiğimiz, hayatın içindeki anlamı yakalayabileceğimiz bir alandır. Ancak çoğu insana göre emekliye hazırlanmak, emekli olduktan sonra yaşanılacak rahat bir hayat ya da çeşitli hırsların bir alanıdır. Yaptığımız işin anlamını ne ölçüde biliyoruz, ruhumuza ne kadar tatmin veriyor? Zamanımızı sadece tüketip doldurmaya mı meyilliyiz? İş yerindeki çalışma saatimizi tüketmekle meşgulken aslında yaşamımızı tükettiğimizin ne kadar farkındayız?

İşin içinde ruh yoksa, anlamı yoksa veya işten eve gitmemizin sonuçları kısa süreli tatminlerse, bir yerde tıkanacak ve yaşamsal boşluğa düşeceğiz demektir.

Sufilere göre; eğer çalışmayı seviyorsanız bu sizin imanınızdır diyecek kadar ileri gidebilirler. Freud’a göre ise; mutlu ve normal bir insanın yapması gereken sadece çalışmak ve sevmek kadar basit bir cevaptır. İşte tatminsiz olduğunuz anları düşündüğümüzde genellikle başarısızlıkların ve mutsuzlukların kendi içsel engellerimizle bağlı olduğunu fark etmeyiz. Ne kadar küçük bir şey yapıyor olursak olalım ruh katan bir tutumda oluşumuz tatmin düzeyimizi doğrudan etkiler. Yaptığımız her küçük eylem ruhla yapılmaya hak eder. Eğer içinde ruh yoksa istediğiniz kademeye terfi edin tatminimiz anlık olacaktır. Kenan Doğulu’nun şarkısında söylediği gibi “Ne yaparsan yap aşk ile yap”. Bu sözler bu ruhu anlatmaya çalışan sözlerdir.

Ruhsal yolculuğumuzda aydınlanmayı beklemek için illaki inzivaya çekilmek şart değildir. Olağan işlerimizde harcadığımız keyifli çabalarımız, içinde ruhu barındırır. Küçük bir karar ile bugün yaptığımız işleri, bütün eylemlerimizi içine ruhu katarak yapabilir miyiz? Elbette yapabiliriz, işte o zaman yaptığımız rutin küçük işlerde geçirdiğimiz zaman bize eziyet olarak değil anlamda bir etkinlik olarak gelebilecektir. Bunun için kendinize soracağınız basit SORULAR yardımcı olabilir işimin anlamı ne,  işimi sevmek için ne yapabilirim? İşimde, anda mutlu olmak nasıl kolaylaşır? Kendi içinize yolculuk, kendinize koçluk hayatı daha anlamlı kılar. Basitliğin ve sadeliğin içindeki huzuru bulacağınız bakış açısını oluşturmanız niyetiyle sevgiyle kalın…

Özlem Aktaş

Psikolojik danışman, terapist, profesyonel koç

02242434314

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Şeçimler Menüsü-Oyun Terapisti

Nis 26, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Bir yer düşünün bu yerde herşeyi sizin yerinize başkaları karar veriyor ve size hic sorulmuyor ve senin iyiliğin için yapıldığı sık sık tekrarlanıyor. İlk zamanlar güzel  gibi gelse de zamanla tekrarlanan bu durum sizi nasıl hisettirir?  Kendinizde yetersizlik ve ben doğru karar veremiyor muyum hissi uyandırmaz mı? Peki böyle bir yerden çıkınca yani sizin iyiliğinizi düşündüğünü söyleyen kişilerin olmadığı zamanlarda ne olur? Burada bence iki seçenek var ya sudan çıkmış balığa dönmüş gibi kendini için hiç karar veremediği  için bir şey yapmaya çekinen  ve keşke biri benim yerime karar verse diye düşünen biri,

Ya da ipini kurtarmış deyimindeki anlam gibi kendi kendimize kalıp karar verme hakkına sahip olmanın verdiği coşku ile aşırıya kaçan  biri olması muhtemel değil mi.
Biz ebeveynler olarak elbette çocuklarımız için en iyisi en güzelini istiyoruz ama bazen onların  birey olduklarını unuttuğumuz olabiliyor. Belki bir film seçimini basit bile olsa onlara bırakmak kendilerine olan inançlarının artmasına ve yeterlilik inancını pekiştirmek için önemlidir.
Bazı anne ve babalar çocuğa  seçim hakkını verdiğin de “yine istediğini kabul ettirir o zaman bize ” diyorlar. Bu gibi bir durum da kalmak istemiyorsak  biz de çoktan seçmeli ama bize uygun seçimler sunabiliriz. Şöyle ki bir pizzacıya gittiğimizde menüde kuru fasulye yer almaz menüde var olan malzemelerden bir pizza seçip isteriz. Çocuklara da yine yemek üzerinden gidecek olursak seçenekleri biz oluşturur seçimi  çocuğa bırakırsak bu durum iki tarafı da mutlu edecektir.
Yeterlilik duygusuna sahip olmasını öğrenmesi için onlara seçim yapma şansı verdiğimiz de büyüdüklerinde hayatı kararları daha rahat alacaklardır. Basit bir seçme işinin bile onu ne kadar etkileyeceğini ve bir birey olarak kabul edip sonraki yaşantısını kolaylaştıracağını düşünmek güzel olmaz mıydı?
Sizler de oyun terapisi ya da öğrenci koçluğu seanslarından sonra gerçekleşen eğitim koçluğuna katılabilir ve bakış açınızı değiştirebilirsiniz.
Ayşin Ertüzün-Oyun Terapisti-Öğrenci ve Eğitim Koçu
02242434314

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Nefes Terapisi Bağışıklık Sistemini Nasıl Güçlendirir?

Nis 23, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

NEFES TERAPİSİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ NASIL GÜÇLENDİRİR?

Yaradan tüm varoluşu en mükemmel seviyede yaratmış. Bunun en güzel örneği ise”BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZ”. Tamamen bilinçli bir varoluş sunuyor. Neden mi?

Varoluşun sürmesi ve hayatta kalmak adına, bedenimize giren mikrop,virüs gibi  yabancılarla savaşırken aynı zamanda kendi vücudumuza ait hücreler ve organlara zarar vermeden organizmayı korur. Ancak bazen atalarımızdan gelen genetik bilgi, yanlış beslenme, çevresel faktörler ve en önemlisi  “STRES”  bağışıklık sisteminin bizim zararımıza çalışmasına sebep olabilir.

Bazen saldırıya geçen virüs ve mikroplara karşı savaşırken kendini kaptırıp savunmayı arttırır. Kendi hücre ve organlarını da yabancı zannedip saldırmaya başlar. Bazen de tam tersi, yabancı mikrop ve virüsleri, tanımaz, kendi vücuduna ait hücreler olarak algılayıp savunmayı bırakır. Her iki durumda da bağışıklık sistemi bozulmuş demektir.

Savunmayı arttırıp  kendi hücrelerini, organlarını, eklemlerini, kaslarını,cildini hedef alıp saldırmaya başladığında romatoid artrit, lupus, sedef, haşimato troidi, gibi pek çok otoimmun hastalıkların oluşmasına sebep olabilir.

Bazen de savunmayı boş verir, organizmaya saldıran yabancı ve zararlı mikrop ve virüslere açık hale gelir. Onları tanımaz ve kendine ait varsayar. Grip virüsü bile büyük sıkıntılara sebep olabilir.

Oysaki asli görevi: Özüne zarar vermeden yabancılarla savaşarak kaleyi korumaktır. SAVUNMAYI bozan en önemli unsurlardan biri de “STRES” diyebiliriz. Olması gereken düzeydeki stres hayatta kalmamızı, motivasyon ve odaklanmamızı sağlar. Otonom sinir sistemi “yaşamsal bir tehdit” algıladığında adrenalin, noradrenalin, kortizol gibi stres hormonlarını salgılatır, savaşarak ya da kaçarak hayatta kalmamızı sağlar.

Salgılanan stres hormonları tehdide karşı bedeni hazırlar. Kalp atışı ve kan basıncı artar. Bazı damarlar genişiler bazıları daralır, kaslar gerilir, dikkat yoğunlaşır kişi hızla karar alır, savaşarak ya da kaçarak hayatını kurtarır.

Tabii bu durum vahşi bir hayvandan kaçarak kurtulmamızı sağlar. İyi bir şey. Ancak zihnimiz gireceğimiz önemli bir sınavı, bir iş görüşmesini, öfkelenen bir ebeveyni, öğretmeni ya da patronu yaşamsal bir tehdit olarak algıladığında aynı stres hormonları salgılanır ve bağışıklık sistemi alarma girer. Stresli durumlarda da hastalıklara verdiği tepkiyi verir.. Savaş için seferberlik ilan eder, kanda akyuvar sayısını arttırır. Sık sık strese maruz kalındığında vücut yıpranır, organizma sürekli savaş ya da kaç alarmında kalır. Bağışıklık sistemi zarar görür.

Stres seviyesini düşürmek duygu, düşünce ve inançlarımızı dönüştürmek için otonom sinir sistemini yönetimi altına alacak güce sahip olan tek unsur “Doğru nefes”tir. Doğal şifa aracımız doğru nefes, nefes egzersizi ve terapisi ile stres hormonları kontrol altına alınabilir. Dopamin, endorfin, oksitosin, serotonin gibi mutluluk hormonları salgılatıp stres hormonlarını azaltır. Fiziksel, zihinsel, ve ruhsal anlamda rahatlama sağlamak, güçlü ve sağlıklı bağışıklık sistemi oluşturmak esastır.

Nefes koçu & Hicran İpekbağlar.

02242434314

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Etiketler. Romatoid artrit, lupus, sedef hastalığı,otoimmun,Behçet hastalığı, nefes terapisi, ve otoimmun, nefes koçu bursa, bağışıklık sistemi nasıl güçlendirirlir,bağışıklık sistemi için nefes egzersizleri

Neden Terapi/Psikolojik Danışmanlık Alınmalı?

Nis 22, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Günümüzde dünyada büyük bir çoğunluk, mutsuzluk, depresyon, anksiyete, sosyal fobi, psikolojik sıkıntılara bağlı obezite, uykusuzluk, ilişki bağımlılığı, alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılığı, öfkeyi kontrol edememe, yogun stres ve tükenmişlik sendorumu gibi bir çok psijolojik sorunla ilaçlarla başa çıkmaya çalışmaktadır. Küçük çocuklar bile doğru bir terapi yerine şeker gibi hap yutmaya yönlendiriliyor. Oysa günümüzde hem kısa süreli hem de kalıcı çözümler üreten etkili psikoterapi teknikleri bulunuyor.

Dünya sağlık örgütüne göre 2020 yılında depresyonun yetişkin nüfusunun %30’unu etkisi altına alıp tüm dünyadaki ölüm nedenlerinden en büyük ikincisi olacağı tahmin ediliyor.

Bireysel seanslarımda ben, psikolojik danışmaya yardımcı hipnoz tekniğini kullanıyorum. Hipnoz terapi sürecini kısaltan bir yöntemdir. Bilinçdışında oluşarak semptom üreten nedenlere ulaşarak yeniden çerceveler ve sorunu kaynağında çözer.

Ünlü Psikoloji Kuramcısı Carl Rogers’a göre terapinin önemi yeni ve etkili bir yaşama başlama fırsatını elde etme şansı olarak tanımlamaktadır. Bazen yaşıyor olmanın değişimin asıl kaynağı olduğunu unutuyoruz. Eğer hale yaşamınızın değişmesi iyileşmesi güzellemesi için bir fırsat arıyorsanız bize ulaşabilirsiniz.
Gerektiğinde yardım almak en büyük sıçramadır.

İnci Aktaş

Psikolojik Danışman, hipnoterapist

02242434314

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

NEFES TERAPİSİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ NASIL GÜÇLENDİRİR?

Nis 18, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Yaradan tüm varoluşu en mükemmel seviyede yaratmış. Bunun en güzel örneği ise”BAĞIŞIKLIK
SİSTEMİMİZ”. Tamamen bilinçli bir varoluş sunuyor. Neden mi?
Varoluşun sürmesi ve hayatta kalmak adına, bedenimize giren mikrop,virüs gibi yabancılarla
savaşırken aynı zamanda kendi vücudumuza ait hücreler ve organlara zarar vermeden organizmayı
korur. Ancak bazen atalarımızdan gelen genetik bilgi, yanlış beslenme, çevresel faktörler ve en
önemlisi “STRES” bağışıklık sisteminin bizim zararımıza çalışmasına sebep olabilir.
Bazen saldırıya geçen virüs ve mikroplara karşı savaşırken kendini kaptırıp savunmayı arttırır. Kendi
hücre ve organlarını da yabancı zannedip saldırmaya başlar. Bazen de tam tersi, yabancı mikrop ve
virüsleri, tanımaz, kendi vücuduna ait hücreler olarak algılayıp savunmayı bırakır. Her iki durumda da
bağışıklık sistemi bozulmuş demektir.
Savunmayı arttırıp kendi hücrelerini, organlarını, eklemlerini, kaslarını,cildini hedef alıp saldırmaya
başladığında romatoid artrit, lupus, sedef, haşimato troidi, gibi pek çok otoimmun hastalıkların
oluşmasına sebep olabilir.
Bazen de savunmayı boş verir, organizmaya saldıran yabancı ve zararlı mikrop ve virüslere açık hale
gelir. Onları tanımaz ve kendine ait varsayar. Grip virüsü bile büyük sıkıntılara sebep olabilir.
Oysaki asli görevi: Özüne zarar vermeden yabancılarla savaşarak kaleyi korumaktır. SAVUNMAYI
bozan en önemli unsurlardan biri de “STRES” diyebiliriz. Olması gereken düzeydeki stres hayatta
kalmamızı, motivasyon ve odaklanmamızı sağlar. Otonom sinir sistemi “yaşamsal bir tehdit”
algıladığında adrenalin, noradrenalin, kortizol gibi stres hormonlarını salgılatır, savaşarak ya da
kaçarak hayatta kalmamızı sağlar.
Salgılanan stres hormonları tehdide karşı bedeni hazırlar. Kalp atışı ve kan basıncı artar. Bazı damarlar
genişiler bazıları daralır, kaslar gerilir, dikkat yoğunlaşır kişi hızla karar alır, savaşarak ya da kaçarak
hayatını kurtarır.

Tabii bu durum vahşi bir hayvandan kaçarak kurtulmamızı sağlar. İyi bir şey. Ancak zihnimiz
gireceğimiz önemli bir sınavı, bir iş görüşmesini, öfkelenen bir ebeveyni, öğretmeni ya da patronu
yaşamsal bir tehdit olarak algıladığında aynı stres hormonları salgılanır ve bağışıklık sistemi alarma
girer. Stresli durumlarda da hastalıklara verdiği tepkiyi verir.. Savaş için seferberlik ilan eder, kanda
akyuvar sayısını arttırır. Sık sık strese maruz kalındığında vücut yıpranır, organizma sürekli savaş ya da
kaç alarmında kalır. Bağışıklık sistemi zarar görür.
Stres seviyesini düşürmek duygu, düşünce ve inançlarımızı dönüştürmek için otonom sinir sistemini
yönetimi altına alacak güce sahip olan tek unsur “Doğru nefes”tir. Doğal şifa aracımız doğru nefes,
nefes egzersizi ve terapisi ile stres hormonları kontrol altına alınabilir. Dopamin, endorfin, oksitosin,
serotonin gibi mutluluk hormonları salgılatıp stres hormonlarını azaltır. Fiziksel, zihinsel, ve ruhsal
anlamda rahatlama sağlamak, güçlü ve sağlıklı bağışıklık sistemi oluşturmak esastır.
Nefes koçu; Hicran İpekbağlar.

Yaşam Koçluğu

Nis 15, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments
Yaşam Koçluğu
Koçluk Eğitimi almak istiyorsunuz ve bu eğitim size ne kazandıracak merak ediyorsunuz. Yaşam Koçluğu kişiyi mevcut konumundan arzu ettiği konuma taşıyan yol arkadaşlığıdır. Yaşam Koçluğu mesleğini ister profesyonel olarak yapın, ister yaşam koçluğu eğitimini kendi yaşamınıza koçluk etmek için alın her şekilde hayatınız değişecek. Evet bunu söylüyorum çünkü biliyorum. Sebep mi? Her sabah yeni bir hayata başlamak için kendinize söz veriyor olabilirsiniz. Bu hayatınızın tek bir alanında (örnegin; sağlıklı beslenme, sigarayı bırakma) olabileceği gibi, tüm alanlarınızda dengeyi yitirdiğiniz için bu kararı vermiş olabilirsiniz. Ama sabah uyandığınızda yine aynı eve uyanacaksınız, aynı kişi olacak varsa eşiniz ve çocuklarınız. Aynı işyerine gidip aynı insanlarla karşılaşacaksınız ve onlar değişmeyecek sizler değişeceksiniz. Yaşam Koçluğu, içten dışa bir değişim dönüşüm sürecidir. Hayatınız değişecek ve bunu siz gerçekleştireceksiniz.
Eğer bir yaşam koçluğu eğitimi araştırıyorsanız, bence mutlaka NLP metodolojisini eğitimin içine entegre etmiş bir kurumla çalışılmalı. Bugün psikoloji bilimini temel alan ve NLP teknikleriyle harmanlanmış eğitim Plena Akademi’yle birlikte çok az sayıda kurumda bulunabilir. Sebep Koçluk Eğitimi’ni hazırlayan kişilerin bizler gibi Psikoloji doktorası yapmıyor olmaları. İkinci sebep ise NLP Eğitimleri bir çok koçluk eğitimi veren şirkette yaşam koçluğu eğitim programından ayrı tutulmaktadır. Maalesef bizler NLP Eğitimi/NLP Teknikleri olmadan koçluk eğitim programı düşünemiyoruz.
Plena Human Profesyonel Koçluk Eğitimi içeriği ve katılım koşulları için bize ulaşabilirsiniz.
Sevgilerimle,
02242434314
İnci Aktaş
Profesyonel Yaşam Koçu
Uluslararsı Akredite Eğitmen

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

Nefes Meditasyonu-Geveze Zihni Nasıl Susturabiliriz?

Nis 13, 2019   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Zihnimiz yorgun..Çünkü zamanımız şartlarında sakin ve dingin kalabilmek nerdeyse imkansız. Bir yandan karnımızı doyurmak diğer yandan gelişen dünyada sosyal kabul görmek için, aslında “olmadığımız kişi olmaya” çalışmanın baskısı ile maske üstüne maske takıyor olmak… Zor iş.

Bu maskeleri giymek bir dert. Soyunmak ayrı bir dert. Soyunabilmek için ise gece uykumuzda bile susmayan geveze zihnimizi susturmak esas. Çünkü beynimiz,dünyaya geldiğimiz andan itibaren duyu organlarımız aracılığında dışarıdan gelen uyaranlar ile bağlantı kurar. Büyüdükçe ve yeni yaşam deneyimleri edindikçe bu bağlantılar güçlenir.

Algı, anlayış, kavrama gibi bilişsel tüm işlevler  “zihnimizi” oluşturur. Zihnimiz dünyadan aldığı tüm bilgileri işlemeye ve yorum yapmaya başladığında beyindeki ilgili bağlantılar ( yaptığı yorumlar doğrultusunda )  hormonlar ve salgı bezlerini kullanarak olumlu ya da olumsuz duyguları oluşturur. Oluşan duygulara paralel davranışlar meydana gelir. Bu davranışlar zamanla alışkanlıklarımızı oluşturur. Ve bu şekilde hayatımız şekillenmiş olur.

Oysa hayat belirsizliklerle doludur. Belirsizlik ise insan için “tehlike” ile eş anlamlı olup kaygıyı tetikler. Zihin, belirsizliği ve kaygıyı ortadan kaldırmak için her şeye anlam vermek ister. Bu anlam verme çabasıyla herkes kendi algı ve bakış açısına göre hikâyeler tasarlar. Ve insan, hayatını bu hikâyeler üzerinden yaşar. Bu nedenle kişi sayısı kadar farklı hayat hikâyeleri var. İyi ya da kötü milyonlarca hikaye…

Zihnin, manipüle ettiği hayatımızın gerçeğine vakıf olabilmek için, önce zihni susturup, yarattığı hikayelere son verebilmeli. Zihni susturmak hiç kolay bir iş değildir. Susturabilmek için önce terbiye edilmesi gerekir. Zihin terbiyesi için en kestirme yollardan biri “nefese konsantrasyon”dur.

Bunun için önce dik oturup, sakin bir yer seçilmeli.Gözler kapalı olsun.

–  Önce 1-2 dk kadar 7 sn ( içinizden sayarak) de nefes alın. 11 sn  ( içinizden sayarak) de verin.

-Sonra sadece nefes alış- verişlerine konsantre olarak nefes alın-nefes verin, verdiğiniz nefesi 1 olarak sayın. Bu çalışmada her verdiğiniz nefesi sayacaksınız. Her verdiğiniz nefesi 10 ‘a kadar sayın. Verdiğiniz nefes sayısı 10 olduğunda tekrar 1’ den başlayarak bu çalışmaya dilediğiniz kadar devam edin. Zaman zaman düşüncelerin zihninize üşüştüğünü ve çalışmanızı böldüğünü fark edeceksiniz. Zaman zaman hangi sayıda olduğunuzu unutacaksınız. Bazen de 10 dan yukarı doğru kim bilir kaçıncı sayıya çıktığınızı fark edeceksiniz.

İşte bunun gibi durumlarda her ne olduysa bırakıp tekrar nefese odaklanıp,1’ den başlayıp 10’ a kadar sayarak nefes vermeye devam edin. Bunu başarıyla uzun süre yapabilir olduğunuz da belli bir süre sonra sayarken zihin devreden çıkacak zihninizi susturmayı başarabileceksiniz. Sustuğunda ise dünyevi stresten arınacak, bunun ötesinde küçük aydınlanmalar ve hayatınıza daha derin farkındalıklar katacaktır. Belki daha fazlası… Onu siz keşfedeceksiniz.

Hicran ipekbağlar

Profesyonel Koç & Nefes terapisti

02242434314

Online eğitimler için www.plenahuman.com adresimizi ziyaret edebilirsiniz. Online eğitim programlarına kayıt olduktan sonra istediğiniz yerden istediğiniz zaman eğitimlerimize katılabilirsiniz.

Bireysel online seanslar için ise, 02242434314 nolu telefondan bize ulaşabilirsiniz.

ETİKET . Zihni susturmak,zihin,stres,nefese konsantre,nefes koçu, bursa nefes  terapisi, hicran ipekbağlar

Ara

Kategoriler