Hayat Bir Oyundur
“Kamyon çarpmış gibiyim. Çukurda hissediyorum. Duvarları aşamıyorum. Kafam patlayacak gibi…” Günlük hayatımızda kullandığımız bu tür benzetmelere hiç dikkat ettiniz mi? Uzun süredir aynı duvarın karşınızda dikildiğini, ya da kamyon üstümüzden geçtikten sonra doğal olarak kalkamadığınızı hissettiniz mi? Çoğumuz çoğu zaman kullandığımız kelimelere bile dikkat etmezken eminim benzetmelerimize hiç dikkat etmemişizdir.
Oysa beyin gerçekle hayali ayırt edemez. Siz bir şeyi olmuş gibi düşünürseniz beyniniz için o, gerçekten olmuştur. Size kamyon mu çarptı? Geçmiş olsun. Başınız mı patlıyor? İyi öyleyse sizin için yapacak bir şey yok demektir. Duvarları aşamıyor musunuz? Neden aynı duvara çarpıp duruyorsunuz? En azından etrafından dolaşın.
Algıladığınız tüm gerçek, bir benzetmeden ibarettir aslında. Öyleyse güzel benzetmeler yapalım. Kamyon çarpmasın, çukura düşmeyelim. Gecede olalım, kışta olalım onun yerine. Çünkü her geceden sonra sabah olur, her kıştan sonra bahar gelir. İnsanların hayatlarında acı da olur. Kaçınılmazdır ve olması gerekendir. Ve biz mecazlarımızı buna göre belirlersek duygularımız da buna göre yönlendirmiş oluruz. Duygularımızın kaynağı bizleriz. Yaptığımız benzetmeler, kullandığımız kelimeler ve sorduğumuz sorularla kaderimizi biçimlendiririz.
Bir düşünün, basit bir örnek. Arkadaşınız size bir kadından bahsediyor. “Melek gibi” dedi. Ne hissettiniz? Kadını görmediniz bile. Gördüğünüzde nasıl davranacaksınız? Durun vazgeçtim. Arkadaşınız kadının tam bir şeytan olduğunu söyledi. Şimdi kadın hakkında ne düşünüyorsunuz? Aman sizden uzak olsun değil mi? İşte benzetmeler duygularınızı bu kadar çabuk yönlendirebilir.
Öyleyse önce hayatla ilgili benzetmelerinizi bir gözden geçirin. Hayat nedir? Yarış mı? Enkaz mı? Zorlu bir mücadele mi? Yaşam kavgası dediğimiz şey ne? Yaşam bir kavga mıdır? Hayır. Eğer sizin için böyleyse bol şanslar, çünkü ihtiyacınız olacak. Hayat bir oyundur. Kazanmak veya kaybetmek yoktur. Eğlenmek vardır. Hayat bir danstır. Hayat bir şarkıdır. Hayat bir mücadele değildir, hayat bir armağandır başlı başına.
Bu yüzden oturup düşünmemiz gereken şey hayata, ilişkilere, işimize, evliliğe, erkeklere ya da kadınlara bağladığımız benzetmelerdir. Yeni benzetmeler bulup onlara bağlanmalıyız. Nasıl ki hayatımızdan olumsuz anlam içeren kelimeleri çıkarmaya çalışıyoruz olumsuz anlam yükleyen benzetmeler yerine olumlu anlamları olan mecazlar kullanmak daha doğru olacaktır.
Ve hayatı Super Mario oyununa benzetseydim, Mario’nun ‘game over’ olması yani oyunun bitmesi için dört can hakkı oluyor. Bizimse sadece bir hakkımız var. Bu nedenle yaşayacak bin yılımız varmış gibi davranmayalım ve yaşamayı ertelemeyelim. Hemen başlayalım… Bize sunulan bu armağanı en iyi şekilde değerlendirelim.
Siz kelimelerinize, benzetmelerinize, sorularınıza dikkat edin yeter. Belki hemen sonuç alamayabilirsiniz ama hemen sonuç alamadınız diye bir şey olmamış demek de değildir. Hayatı bir oyun gibi yaşamanız dileğiyle…
Sevgiler…
İnci AKTAŞ
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Falcının Sırrı
Üzerinde en çok düşündüğümüz şeyin başımıza geldiğinin farkında mısınız? Ama ne yazık ki genelde korkularımız üzerine düşündüğümüz ve odaklandığımız için ‘korktuğumuz başımıza gelir.’ Aslında istediklerimiz de başımıza gelir istemediklerimiz de.
“Sakınan göze çöp batar.” da ne kadar çok korkularımıza odaklanırsak o kadar başımıza geleceğini gösteren bir atasözüdür. Öyleyse artık odağımızı değiştirmenin zamanının geldiğini düşünmüyor musunuz?
Dualarınıza dikkat edin, her an gerçekleşebilirler, ki gerçekleşecekler. İnandığınız çaba sarf ettiğiniz ve güvenle beklediğiniz her şey gerçekleşir. Biz her şeyi düşüncelerimizle yapıyorsak neden dualarımızı da ona göre şekillendiremiyoruz?
Aslında süreç hep aynı işler. Tanrı dualarımızı kabul eder, ya da evren dileklerimize yanıt verir veya nörolojik şartlanma yoluyla elde ederiz isteklerimizi. Bir insan bir dua eder ya da bir niyet belirtir, yeni bir karar verir. Sonra bu duanın kabul edildiğine, niyetin duyulduğuna ve kararına uyacağına inanır. Çünkü bu karar onu sonuca götürecektir. Şüphe duymaz, olumsuz düşüncelere kapılmaz. Emindir. Bu isteği gerçekleşecektir. Mutludur, çünkü emindir. Tüm planlamalarını, çalışmalarını ve günlük yaşamını buna göre düzenler ve sanki istediğini şimdiden elde etmiş gibi mutlu olur. Ne de olsa beyin gerçekle hayal arasındaki farkı ayırt edemez. Ve bilin bakalım ne olur? Mucize…
Daha önce mucizeler, onu bekleyene gelir demiştim. Sonuçta korkularımızla, parayla, ilişkilerimizle, işimizle olan kavgalarımız sürdükçe mucize beklemediğimiz kesindir. Bize gelmeyeceği de…
Siz bir şeyi istediğiniz zaman yeryüzünde bir istek oluşur ve tüm evren bu isteğinizi gerçekleştirmek için işbirliği yapar. Ne de olsa Yüce Yaratıcı tüm dünya insanının dualarını duyuyor. Neticede şuanda çevrenizde gördüğünüz her şey yalnızca bir düşünceden ibaretti. Ve biri o düşünceyi hayal etti, daha hayal ederken mutlu oldu, zihninde ve kalbinde varmış gibi yaşadı, hayata geçirebileceğine inandı ve en büyük mucitler en büyük icatlarını bu şekilde yaptı.
Süreç basit. Duanızı edin, bir dilekte bulunun ya da ne istediğinize dair bir karar verin. Zihninizde bunu yaşıyormuş gibi canlandırın. Sıkılmadan her gün. Şüphe duymayın. Duanızın kabul edildiğinden şüpheniz olmasın. Nasıl olabilir ki? Dileğiniz kabul olacak, istediğiniz elde edeceksiniz. Sanki elde etmiş gibi mutlu olun. Lütfen olun. Yalandan da olsa mutlu olmanın kime zarı dokunur ki… Ve bekleyin en doğru zamanda isteğinizi elde edeceksiniz…
Anlatmayı sevdiğim bir hikaye var:
Bir gün bir genç kadına; ‘Kısmetin açık, ruh eşinle bu ayın sonuna kadar tanışacaksın.’ dedi falcı. Genç kadın bu falcının adını çok duymuştu. Gelecek hakkında yorumlar yapabiliyordu. Bu öngörü onu çok heyecanlandırmıştı. Sonunda duaları kabul olmuştu. Bir ay içinde hayalindeki ruh eşiyle tanışacaktı. Bütün bu ayı, bu mutluluk ve inanç duygusuyla geçirdi. Emindi, ne de olsa falcı çok ünlüydü. Hiç şüphe duymadı. Bilin bakalım ne oldu? O ayın sonunda ruh eşiyle tanıştı. Mutlu son…
Peki bu falcının sırrı neydi? Gerçekten geleceğini biliyor muydu, yoksa bilerek genç kadının geleceğini mi yazıyordu?
Cevap ne olursa olsun, süreç daima işe yarar, siz inanır ve sebat ederseniz. Kimsenin bize geleceğimizi söylemesine ihtiyacımız yok. Çünkü biz düşüncelerimizle kaderimizi yaratırız. Unutmayın herkes kendi falını kendi yazar…
Sevgiler…
İnci AKTAŞ
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Değer Mi? Hiç Düşündünüz Mü?
Hayatta hiçbir şey istediğiniz gibi gitmiyor mu? Bu cümleyi o kadar çok duydum ki çevremdeki insanlardan. Ben de kullanırdım bazen ama başlıbaşına sorgulayacağım bu yazımda. Hiç düşünmüş müydüm peki, neden hiçbir şey İSTEDİĞİM gibi gitmiyordu o cümleyi kullandığım sıralar?
Üzerinde biraz düşününce her şeyin tam da istediğim gibi gittiğini fark ettim. Herşey önem verdiğim değerlere göre işliyordu hayatımda.
Değerlerim arasında en üst düzeyde yer alanı bağımsızlıkken, nasıl sürekli ailemle birlikte olmayı arzulayabilirdim? Ya da en yüksek değeri başarı olan bir kişi aynı zamanda nasıl rahatlık, evde oturmak ve dinlenmek isteyebilirdi?
Sonunda anladım. Eğer hayatımızda yolunda gitmeyen bir şeyler varsa artık daha az üzülebilirdik. Nasıl mı? Değerlerimizi doğru saptayarak!
Değerlerimizi bizi bir kolumuzdan çeken küçük sevimli yaratıklar gibi düşünün. Onlar bizi başarıya, mutluluğa, dürüstlüğe ya da minnete doğru çekerken, korkularımızı temsil eden küçük sevimsiz yaratıklar ise diğer kolumuzdan çeker.
Örneğin, ilk değeri başarı, hayatında en önemli şey başarı olan bir kişinin en büyük korkusu reddedilme veya aşağılanma, küçük düşme ve başarısızlıksa, hem değerini gerçekleştiremediği gibi bu çatışma beyinde bir karmaşaya, dolayısıyla da strese yol açacaktır.
Bu durumda ilk yapılacak şey, önce bir değerler listesi yapmaktır. Hayatta en çok neyi önemsiyorsunuz? Bunlar para yada araba gibi araçlar değil gerçek değerler olmalıdır.
Örneğin; sevgi, aşk, mutluluk, neşe, eğlence, zeka, yaratıcılık, sağlık, aile, alçakgönüllülük, yardımseverlik, başarı, özgürlük, bağımsızlık vb.
Bunları kendinize göre en önemli olandan başlayarak sıralayın. Benim eklemediğim değerler varsa onları da kullanın. Daha sonra korkularınızı bir kenara yazın ve karşılaştırın.
En önemli değeriniz bağımsızlıksa ve en büyük korkunuz başka şehre taşınıp orada yaşamaksa nasıl işler yolundaymış gibi gözükebilir?
Ben burada korkuların olumlu düşüncelere dönüşmesinden şuanda bahsetmeyeceğim. İlk aşama değerler hiyerarşisinde bazı değerlerin yerini değiştirmek olacaktır. Daha bunu yaptığınızda bile rahatlayacak, mutlu olacaksınız.
Bir arkadaşım vardı. Ailesine hiç vakit ayıramadığı için işten ayrılmayı düşünüyordu. Ama işini ve dolayısıyla para kaybetme korkusu inanılmaz canını acıtıyordu. ‘Neden?’ diye sorduğumda başarının en üst düzeyde öneme sahip değeri olduğunu fark ettim. Bu durumda tabî ki işten ayrılıyor olmak ona acı verecekti.
Sonra oturup değerler hiyerarşisine baktık. En üst sırada olan başarı yerine aileyi koyduk ve arkadaşım işten ayrıldığında çok mutluydu. Çünkü en önemli değeri için bir şeyler yapmıştı. Kendisiyle çelişmiyordu ve her şey istediği gibi gidiyordu artık.
Hadi hemen şimdi oturup değerlerinizi gözden geçirin. Sizinle çelişen, strese sokan ve sınırlayan değerleriniz neler? Yer değiştirin. Örneğin sıralamanız; özgürlük, başarı, sağlık vs. gibi sıralanıyor ama sağlığınızdan endişe ettiğiniz için dünya turuna yalnız çıkamıyorsanız, değerler listenizin başına sağlığı koyun. Bakın nasıl durumunuz bir anda değişecek.
Elbette değerler sıralamanızı değiştirmenin yanı sıra sizinle çelişen korkularınızdan da arınmanızın vakti geldi. En kötü ve sınırlayıcı inançlarınızı tespit edip onları büyük acılara bağlarsanız ve yerine olumlu ve güçlendirici inançları koyarsanız, değerler listeniz amacına ulaşmış olacaktır.
Kullanmanız dileğiyle…
Sevgiler
İnci AKTAŞ
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Başarı, İçindeki Gücü Görebilenlerindir – Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı Özlem Aktaş
Başarı İçindeki Gücü Görebilenlerindir – Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı Özlem Aktaş
Bu hayatta neler başarabileceğini biliyor musun? Yoksa hayat zor, imkansız deyip vaz mı geçiyorsun hayallerinden? Bir bilsen sahip olduğun içindeki hazineyi, içindeki gücü bir keşfetsen. Trilyonlarla ölçülemeyecek kadar değerli bir hazineyi taşıyorsun; beynini, aklını. Oysa ki onu doğru kullanarak neler yapabileceğini bir bilsen, ona öyle hunharca davranır mıydın? O, senin en büyük hazinen. İçindeki gücü ortaya çıkarmak için ona ihtiyacın var. Kendini bilmeye, tanımaya ihtiyacın var. Sahip olduklarının değerini biliyor musun? Aldığın nefesin, evrendeki tüm güzelliklerin, sahip olduğun her şeyin değerini bilerek yaşıyor musun? Peki, kendi değerini biliyor musun? ‘Dünya altın madeninin peşinden koşuyor, sen kendin altın madenisin ama kendinden haberin yok.’ diyor Mevlana. Sen ne kadar kendinden haberdarsın? İçindeki sahip olduğun gücün farkına varsan şaşırırsın. Bu gücü uyandırıp eyleme geçebilirsen, işte o zaman içindeki karanlığa haykırıp aydınlığa çıkarsın. Hayat bisikletini sürerken daima frene basıp, kendine engeller koymak seni ne kadar ileri götürebilir ki? Marifet içindeki gücü keşfedip, ona güvenip, güçlü fırtınalara karşı dik durabilmektir ve her türlü zorluğa karşı adım atabilme cesareti ve gücünü gösterebilmektir. Gerçek potansiyelini ortaya koymadığın bir hayat ne kadar doyumlu olabilir. Kendine güven, içinde yatan hazinene, gücüne, bilgeliğine inan. Sende aklını kullanıp, cesur davranarak, ne istediğini bilerek bu dünyada fark yaratan önemli kişiler gibi olabilirsin. Potansiyelinin farkına var, içine bak, gör, sen bu dünyaya fark yaratmak, başarmak için geldin. Yüreğin sana ne yapman gerektiğini söyleyecektir. O zaman, içine, yüreğine bakıp, adım atmak için daha ne bekliyorsun ?
Sevgilerle…
Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı
Özlem Aktaş
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Başarı, Hayal Kurma ve Biraz Cesaret İster – Yaşam Koçu ve NLP Uzmanı Özlem Aktaş
Başarı Hayal Kurma ve Biraz Cesaret İster – Yaşam Koçu ve NLP Uzmanı Özlem Aktaş
Bu hayatta çoğumuzun başarısızlıklarının sonucunda, bu dünyadan yok olmak istediği olmuştur. İçimizdeki gücün farkında olmadığımız zamanlardır bu anlar. Kendimizi ve doğamızı sınırlı kabul ederiz ve en ufak başarısızlıkta dipte olduğumuzu sanırız. Biraz yukarılara çıkmak istediğimizde, çevremizdekiler tarafından yapamayacağımız, başaramayacağımız hatırlatılır, sınırlarımız hatırlatılır ve haddimizi bilmemiz gerektiği söylenir. Hayal kurma gücümüz elimizden alınmak istenir. Bizde çok şey istediğimizi düşünür ve hayallerimizden vazgeçeriz ve diğer insanlar gibi olmayı, risk almadan adım atmadan yaşamayı kabul ederiz. Bizi öğrenmeye, gelişmeye iten içimizdeki sesi susturur, başarısızlığa uğramaktan korkmak zorunda da kalmayız. Oysaki içimizdeki korkularımızla yüzleşerek, içimizdeki başarmak, öğrenmek için kendini duyurmaya çalışan iç sesimizi dinleyerek, hayatta yaşamak için ne çok neden olduğunu görebiliriz. Diğer insanların her gün tekrarladıkları şeyleri bizde aynen tekrarlamak zorunda değiliz. Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi özgür olabiliriz. Yaşamayı, gerçekten yaşamayı öğrenebiliriz. Geleceğe umutla bakabiliriz. Bu yaşamın amacının, her günü birbirinin aynısı tekrarlardan oluşan bir hayat olmadığının bilincine ve gücümüzün sınırsızlığına inanarak farkına varabiliriz. Sadece gözlerimizi aralayıp birazcık ileriye bakmamız yeterli. İçimizde bizi engellemeye çalışan korku, bezginlik, umutsuz gibi duyguların bizi gelişmekten alıkoyan düşünceler olduğunun ayrımına varabilmek gerekli. İyinin mükemmelin sınırları yoktur. Düşlerini, hayallerini gerçekleştirmek için, şimdiden oraya vardığını görebilmeli ve kabul etmelisin. Ne yaptığını, ne istediğini bilerek hayal kuran ve kendini orada gören kişi başarmış demektir. Hayal kurmak, istemek başarmanın yarısıdır çünkü. En yükseklere gidebilen kişi, en uzağı gören ve bunun hayalini daha önceden kuran kişidir. Uzağı, varacağın noktayı görebilmelisin, yaşamalısın o anı. Uzağı görebilmek, ancak düşüncelerinin zincirlerini kırdığın sürece gerçekleşir. İstediğimiz noktada kalmak ve istediğimiz yere gitmeyi istemekte özgürüz. Özgür olarak doğduk, özgürlük doğamızda var. Hedefe varmak için, özgürlüğünü sınırlayacak her şeyi bir kenara koyabilme cesaretini gösterebilmelisin. Diğerlerinin ne söylediği, gelenekler ya da herhangi sınırlayıcı inançların. Bizi sınırlayan bu düşünceleri, inançları sabırla aşmaya çalışmalıyız. Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Hayata gerçekten anlayarak bakarak ve her zorluğun, her kişinin içindeki güzellikleri görmeye çalışarak gerçekten sevebilir ve hayallerimizin peşinden inançla giderek ve onlara ulaşabiliriz.
Başarı bazen sadece bir adım ötededir. Bunu unutmayalım. Başarı ve mutluluk sizinle olsun…
Sevgilerimle…
Yaşam Koçu ve NLP Uzmanı
Özlem Aktaş
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Hayat Değişimdir
HAYAT DEĞİŞİMDİR
Hayat değişmektir, gelişmektir. Yaşam durağanlığı sevmez, durağanlığın hareketsizliğin olduğu yerde gelişim, ilerleme yoktur. Bugün, dünden farklı ne yaptın? Kendin için, yaşam için, tüm diğer insanlar için? Her gün birbirinin tekrarı ise yazık! Tekrar eden hayat yaşanmayan hayattır. Gerçekten yaşamak istiyorsan; değişmek, gelişmek, ilerlemek, adım atmak zorundasın. Her şey değişiyor, etrafında olan bitene bir bak! Hiçbir şey aynı değil ve aynı olmayacak hiç bir zaman. Dün dünde kaldı, bugün yeni bir şeyler yapmak lazım. Hala geçmişte mi yaşıyorsun? Yapamadıkların için mi üzülüyorsun? Geçmiş yok artık, elimizde bu andan başka bir gerçeklik yok. Mevlana’nın dediği gibi ‘Dünle beraber gitti düne ait ne varsa cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım.’ Dünün, geçmişin tekrarı olma. Bugün ne yapabilirim?Kendim için, bu hayat için, insanlık için, çevreme nasıl katkıda bulunabilirim diye bir bak. Bu anın ve değişimin tadını çıkar. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Her an değişen gelişen bu hayatta sen neler yapıyorsun? Düşüncelerine bir bak , neler söylüyor, değişime direniyor mu? “Hayır hazır değilim, şimdi değil, belki, bilmiyorum, korkuyorum, ne olacağını bilmiyorum?” mu diyorsun? Hayatta kesin olan nedir ki ? Yarın ne olacağını kim bilebilir? Çok vahimdir ki insanların değişime ayak uyduramamalarının sebebi; değişebileceklerine inanmamalarıdır. Oysa ki hayatın kendisinin bir değişim olduğunu kabul edip; değişimi içimizde, düşüncelerimizde başlatarak, bu dünyaya yeni bir soluk getirebilme cesareti gösterebilmeliyiz. Her günü yeni bir hayat olarak yaşayabilmeliyiz. Dün ne kadar zor olursa olsun, bugün yeni farklı bir gün ve yarın hayat değişime uyum sağlayarak yeni fırsatlar ve olanaklar sunuyor olacak. Bu gününüzün dünden farklı ve mutlulukla dolu olması dileğiyle…
Sevgiler
Özlem Aktaş
(0224)2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Hayat Cesurları Sever – Yaşam Koçu, NLP Uzmanı Özlem Aktaş
Hayat Cesurları Sever – Yaşam Koçu, NLP Uzmanı Özlem Aktaş
Cesaret nedir? Cesaret, korkuya rağmen, korkunun üzerine gidip, korkularımızla yüzleşebilme gücüdür. Hayat cesurları sever, cesurları sever derken aptal cesareti alanları değil, hesaplanabilir riskleri alarak adım atabilenleri sever. Hayatta insanların çoğu cesurları sevmez, çünkü cesur kişiler onlara cesaretsizliklerini, oldukları yerde bir adım atabilme cesaretini gösteremediklerini hatırlatır.
Risk alabildiğimiz ölçüde gelişiriz, ilerleriz, başarının basamaklarını bir bir tırmanabiliriz. Risk alamayan kişi güvendedir belki, ancak monotonluğun ve her gün tekrarlanan bir hayatın sıkıntısı içinde yaşamak zorunda olan kişidir. Monotonluk, her gün tekrarlanan hayattır; sıkıcıdır, yaşamın enerjisinin içinde olamamaktır, yerinde saymaktır, olduğun yerde kalmaktır. Hayat değişimdir, öyleyse sizi değişmekten, gelişmekten alıkoyan ne? Güvenli limanlarınızdan bilinmeyene yelken açmanızı engelleyen ne? Korkularınız mı? Korkularınla yüzleşmek zorundasınızdır. Gelişmek, yaşamak, adım atmak ve başarmak istiyorsanız, risk alabilecek cesareti gösterebilmeniz gerekir. Bundan 20 yıl sonra yapmadıklarımızdan duyduğumuz pişmanlık, yaptıklarımızdan duyduğumuz pişmanlıktan çok daha fazla olacaktır, bundan emin olabilirsiniz. Keşke yapsaydım, harekete geçebilseydim dememek için bugün adım atın, eyleme geçin. Yaşam dinamiktir, yaşam hareket demektir. Dolu dolu bir yaşam eyleme geçmeyi, adım atmayı gerektirir. Cesaret gerektirir. ‘Sen ilk adımı atmakla yükümlüsün, gerisi zaten gelir. Sonrasının ne olacağını düşünmek beyhude bir çabadır.’ der Şems. Ne kadar da doğru söylemiştir. Unutmayın ki hayat, ya cesur bir tecrübedir ya da hiçbir şeydir.
İnsanların sizin hakkınızda, hayalleriniz hakkında söylediklerinin önemi ne kadar? Adım atmaya karar verdiğinizde iç ve dış sabotajcılar harekete geçiyorlar mı? “Yapamazsın, yeterince iyi değilsin, hazır değilsin, genç değilsin, yeterli değilsin” mi diyorlar? Kendinize ne kadar inanıyorsunuz? İnancınızın gücü cesaretinizi belirleyecektir. Hayatta biri dahi bir şeyi başardıysa, bunu herkes yapabilir. Yapabilme gücü içimizde, sınırsız bir güce, potansiyele sahibiz, her birimiz. Sadece ne istediğimizi, bu hayattan ne beklediğimizi bilmek zorundayız. Hayatınızda bir şeyleri değiştirmekse amacınız, değiştirme gücünün sizde olduğuna yürekten inanın ve harekete geçin. Başkalarının ya da bazen iç sesinizin “Başaramazsın, yapamazsın!” demesine rağmen harekete geçin, cesur olun, evet yolun belli kısımlarında cesaretiniz kırılabilir, tökezleyip düşebilirsiniz belki, ancak gerçek başarıyı yakalayanlar, düştükten sonra da ayağa kalkabilenlerdir. Bir çocuk yürümeyi öğrenirken asla pes etmez, her düşüşü yeniden kalkmak için ilham olur. Sizin de böyle olsun, her karşılaştığınız zorluk biraz daha sizi yüreklendirsin. Zorluklar en büyük öğretmenlerimizdir. Yazımı Şems’in çok güzel bir sözüyle bitirmek istiyorum.
”Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?” diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık! Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.”
Unutmayın; hayat cesurları sever.
Sevgiler
Yaşam Koçu, NLP Uzmanı Özlem Aktaş
0(224) 243 43 14
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
İlişki ve İletişim Koçluğu
Başarı eğer onu paylaşacak kadar güzel ilişkilerimiz yoksa değersiz olur…
Neden İletişim ve İlişki Koçluğu?
İş ve özel yaşamda başarı ve başarısızlık aslında ve özünde iletişim ve ilişkilerdeki başarı ve başarısızlığın doğrudan yansımalarıdır. İlişkiler kendimizle ve hayatımızla ilgili neler hissettiğimiz konusunda büyük bir etkiye sahiptir.
İşteki durumunuzdan veya arkadaşlarınızla ilişkiniz veya hayat arkadaşınızla beraber mutlu yada mutsuz olmak ta ilişki ve iletişim yönetim becerilerinizden geçer. İlişki koçluğu ile diğer insanlarla iletişim kurma şeklinizde devrim yapabilirsiniz, daha eşit ve daha tatmin edici kişisel ilişkilere sahip olabilirsiniz, çocuklarınızla daha iyi geçinebilirsiniz.
İlişki ve iletişim koçluğu özünde, ilişki ve iletişim yönetimindeki zayıflıklarımızı güçlendirmek, güçlü yönlerimizle dengelemek için tasarlanmıştır. İlişki Koçluğu; kişinin güçlü yanlarının dengelenmesine ve zayıf yanlarının geliştirilip, desteklenmesine yeni bir bakış açısı sunar. Bireyin ilişkide bulunduğu kişi veya kurumlarca dışarıdan nasıl anlaşıldığı veya algılandığı ve bu anlayışın nasıl değiştirilip dönüştürüleceği konusunda yardımcı olur.
Bu anlamda ilişki ve iletişim koçluğu;
– Önce kendimize karşı dürüst olmamızı,
– Sorunları ‘büyütmeden’ ve ‘abartmadan’ çözmemizi,
– İstediğimiz gibi ancak dengeli yaşayabilmek için ilişkilerimizin sorumluluğunu almamızı ve nihayet,
– Doğru ve etkin iletişim kurabilmemizi sağlar.
İlişki ve iletişim koçluğunda, en çok karşılaşılan konular; ideal eş veya arkadaş seçimi, evliliklerde eşler arasındaki sürtüşmeler, bir aşk ilişkisinin sonlanması, anne, baba ve çocuklar arasındaki sürtüşmeler, çalıştığımız kurum ve kuruluşlarla daha sağlıklı bir ilişki kurmak gibi konularda danışanlara yol arkadaşlığı yapılır.
Kendimize karşı ‘dürüst’ sorular sorabilme becerisi ile başlayan koçluk, ilişki ve iletişimimize odaklandığı zaman aşağıda örnekleri verilen sorunların çözümlerine yardımcı olur.
– İlk kez nasıl ilişki kuracağımızı neden bilemiyor ve tereddüt ediyoruz ?
– Çevremizdekilerle kolay iletişim kurabiliyor muyuz ?
– Kendimizi doğru ve net ifade edebiliyor muyuz ?
– İlişkilerimizde genellikle zorluklar yaşıyor muyuz ?
– İlişkilerimiz dengeli mi ? Dengesizliklerin farkında mıyız ?
– İlişkilerimizdeki dengesizliklerin tüm hayatımıza yansıdığının farkında mıyız ?
İlişkilerde mucize her zaman mümkündür. Sadece herkesin farklı şekilde iletişim kurduklarını görmek gerekir. Etkili iletişimin anahtarı; kendimizi ve çevremizdekileri tanıyarak iletişimi kolay hale getirmekten geçer. Kısacası, iletişim koçluğu sürecinde kişinin moral ve psikolojik yönden desteklenerek, motivasyonunun sağlaması ve farkındalığının arttırılması amaçlanarak, daha dengeli, huzurlu, mutlu ilişkiler kurabilmesi sağlanmaktadır.
Bize Ulaşın
Tel : 0 (224) 243 43 14
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
‘Asla Yalnız Yeme’ – Keith Ferrazzi
Yazarımız Keith Ferrazzi, bu kitabında bizlere başkalarıyla yakın ilişkiler içerisinde sürdürülen bir hayatın insanı farklı bir bakış açısına ve hedeflerine götürdüğünü anlatmakta. İlişkilerin her şeyden önemli olduğunu, her şeyi tek başına başarma takıntısından vazgeçip başarı için gerekli insanlarla hemen iletişime geçmenin gerekliliğini ve yollarını çok akıcı bir dille yazıya dökmüş.
Mutlaka Okuyun deriz.
Sevgiler…
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Çok Kazanan Biri Olmak – Yaşam Koçu, Nlp Uzmanı Özlem Aktaş
Çok Kazanan Biri Olmak – Yaşam Koçu, Nlp Uzmanı Özlem Aktaş
Çok kazanan biri olmak, evet yapılabilir, başarılabilir. Gelirinizi tahmininizden çok daha üst seviyelere çıkartabilirsiniz. Bunu başarabilmiş birçok insan var. Daha azıyla yetinmeyip daha fazlasını arayan ve bunu elde eden. Daima ideallerinin peşinde koşan ve asla vazgeçmeyen. Kendimizi nerede görüyorsak oyuz aslında. Neden daha iyisi olmayalım? Bunu başarmış milyonlarcası varken sizi yerinizde tutan, harekete geçmekten alıkoyan nedir? Korkularınız mı? Başarısızlık korkusu mu? Elinizdekilerden vazgeçememe korkusu mu? Daha iyisini hak etmediğinizi mi düşünüyorsunuz? Hangisi? Sadece ihtiyaçlarımız sağlayacak kadar kazansam yeter mi diyorsunuz? Yoksa çok para kazanmak kim, ben kim mi diyorsunuz? Çok kazanan biri olmak için, sadece istemek ve yapılabileceğini bilmek yeterli. Boşuna dememişler istemek başarmanın yarısıdır. Hepimizde bu güç var. Sadece inanmak lazım. İnanıp odak noktamızın yoğunluğunu arttırmaktır işin sırrı aslında, çalışma saatlerinin çokluğu değildir. Çoğumuz sanırız ki başarı çok geç saatlere kadar çalışmakla sağlanır. Aslında önemli olan neye odaklanacağımızı bilmek ne istediğimizi bilmektir. Bizde standartlarımızı yükselterek fırsatları görebilir hale gelebiliriz . Sadece istemek, odaklanmak ve başarmak.
Çok para kazanan kadınların sırları adlı kitabında Barbara Stanny ‘ nin bahsettiği gibi “Çok para kazanan kadınlar, çoğu kez şahsi uyanışlarından, yaşamlarının anlamını ve amacını, kendi gerçek özlerini keşfedişlerinden ve yalnızca geçimlerini sağlamaları değil, aynı zamanda bütün varlıklarını da kısıtlayan sınırların genişleyişinden, finansal ilerlemelerine kıyasla, daha hararetle söz ederler.” der.
Bu düşünce yapısını hepimiz hayata geçirerek, daha doyumlu, hayallerimizin ötesinde bir yaşama sahip olabiliriz.
O halde isteyerek, amacımızı ve odağımızı belirleyerek ve cesaretle adımlar atarak, hem yaşamımızın anlamını keşfederek hem de finansal gelirimizi arttırmanın yollarını bulabiliriz.
‘Çok Kazanan Kadınların Sırları’ adlı kitabında Barbara Stanny’ in bahsettiği o çok güzel sırlardan 8 tanesini sizinle paylaşmak isterim.
Bu sırlar, çok kazanan biri olmayı isteyen herkes için geçerlidir.
Sır 1- Finansal başarı neredeyse her alanda mümkündür ve eğitim eksikliği geride kalmanıza neden olmamalıdır.
Sır 2-Çok çalışmak her zaman çalışmak değildir.
Sır 3-Parasal kazanca değil, önem verdiklerinizi gerçekleştirmeye odaklanın.
Sır 4-Yaptığın şeyi sevmek, ne yaptığından çok daha önemlidir.
Sır 5-Korkuyu hisset, şüphelerin olsun , yine de peşine düş.
Sır 6-Kendine uygun dengeyi bulmak için, fedakarlık ettiğini değil, bir şey uğruna başka bir şeyden vazgeçtiğini düşün.
Sır 7-Bazen tek yapman gereken omuz silkmek ve güzel bir kahkaha atmaktır.
Sır 8-Bolluğun değerini bil.
Hepinizin hayatına bir nebze de olsa bu sırlardan bir şeyler katabilmeniz ve bolluk bereketle dolu günlere ulaşmanız dileğiyle…
Bol kazançla ve cesaretle geçecek günlere…
Yaşam Koçu, Nlp Uzmanı Özlem Aktaş
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.
Makaleler Categories
Ara
Kategoriler
- "AYNADAKİ BEN" Bireysel Farkındalık Program Tanıtımı
- 16 Yaşına Kadar Çocuklar Ne Yaşar? Nasıl Davranılmalı?
- Acının Ta Kendisi Misiniz?
- Aile Danışmanlığı ve Aile Terapisi
- Aile terapisi
- Anlayarak Hızlı Okuma ve Dikkat Güçlendirme Eğitimi
- Bağlanma ve Yakınlaşma Gelişimsel Evreleri
- Başarı Asosyalliktir (!)
- Başarı Hayal Kurmak ve Biraz Cesaret İster
- Başarmayı Ne Kadar İstiyorsun?
- Basında Biz
- Bastırma O Zaman Teyze (!)
- Bilinçsizliğimiz Bir Gün Yok Oluşumuz Olabilir
- Bireysel Farkındalık Programı
- Bu Odadan Diğerine Kaç Farklı Yolla Gidersiniz?
- Çocuk Yetiştirirken Bilmeniz Gerekenler
- Çocukta Disiplin Niçin Önemli? Ebeveyn Koçluğu Nasıl Bir Çözüm Olur?
- Çok Önemli Bir Karar Çocuk Sahibi Olmak
- Danışan Yorumları
- Depresyona Girmenin Kolay Yolu
- Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya
- Dijital Pazarlama Ve Sosyal Medya Eğitimi
- DİKKAT! Konsantrasyonum Bozuk
- Doğru Meslek Seçimi Ve İş Hayatında Huzur İçin Kendinizi Tanıyın
- Doğru Nefes ve Beyin İlişkisi
- Dünya Nereye Gittiğini Bilene Daima Yer Açar
- Ebeveyn Koçluğu
- EFT İle Duygusal Özgürleşme Eğitimi
- Eğitimler
- En Büyük Sıçrama; Gerektiğinde Yardım Almak
- Ergenlik Çağındaki Gençlerin İhtiyacı
- Ergenlikte Çatışma ve Kontrol
- Erkekle Kadının Hayata Bakış Açıları ve İletişim Nasıl Olmalı?
- Etkili Karar Ver ve Güce Sahip Ol
- Evlilikte "İlişkiyi Yenileme"
- Gerçek Zenginlik Ve Bolluk Nasıl Elde Edilir?
- Girşimcilik
- Güzel Konuşma Ve Diksiyon Kursu
- Hakkımızda
- Hapı Yuttuk Mu?
- Hayalden Gerçeğe – Ne zaman Yaşama Koçu’na başvurmalısınız? -Plena Human Bütünsel İnsan Gelişim Akademisi
- Hicran İPEKBAĞLAR
- Hipnoterapi İle İyileşme – Değişme
- Hipnoz ve Farkındalık
- Hipnozla Sigarayı Bırakma
- Hipnozla Zayıflama
- Hizmetler
- İkinci Beyniniz Bedeninizin Neresinde?
- İletişim Bir Danstır
- İletişim Eğitimi
- İlişkiler
- İlişkiler Koçluğu
- İlişkileri Bir Şölene Dönüştürmek
- İlişklerde Nefes Almanın Önemi
- İnsan Kaynakları Uzmanlık Eğitimi
- İş Geliştirme – Girişimci Eğitimine Neden İhtiyaç Duyulur?
- İş Geliştirme Eğitimi
- İş Geliştirme Eğitimi
- İş Hayatında Egoya Dikkat !
- İş ve Özel Hayatınızda Güven Kazanmanın Yolları
- İşinizde Mutlu Musunuz?
- İşler Zorlaştığında Vazgeçme Günahının Affı Yoktur!
- Kariyer
- Kariyer Koçluğu
- Kendi Yaşamınızın Koçu Olun Eğitimi
- Kişisel Gelişim
- Koçluk Eğitimi Neden Almalıyım?
- Konsantrasyon Ve Dikkat Güçlendirme Semineri
- Kontrollü ve Bilinçli Nefesin Düşünceler Üzerindeki Etkisi Nedir?
- Konuşmanızla Hipnoz Edin – Topluluk Önünde Hipnoz Edici Bir Konuşma Nasıl Yapılır?
- Kurumsal Koçluk
- Lider Yöneticiler Eğitimi
- Liderlik
- Makaleler
- Master Certified Coach (Uzman Koçluk Eğitimi)
- Mucizeleri Yaratmak
- Mutlaka Okuyun
- Mutlu Evlilik ve Sevgi
- Nefes Eğitimi
- NEFES VE MEDİTASYON KOÇLUĞU
- NLP İle Zaman Yönetimi
- NLP İle Zaman Yönetimi Eğitimi
- NLP İleri Düzey Katılım Sertifikalı Eğitimi
- NLP Nedir?
- NLP Practitioner Sertifikasyon Eğitimi
- NLP Ve Hipnoz İle Kilo Kontrolü Eğitimi
- NLP Zihinsel Programlama İle Değişim Eğitimi
- o da ne?
- Öğrenci Koçluğu
- Okumayı Seviyorum Çünkü Anlayarak ve Hızlı Okuyorum
- Olumlu Tutum Eğitimi
- Ölümsüz Olan Tek Şey Umuttur
- Ölünmüyor Mutsuzluktan!
- Online Danışmanlık ve Koçluk
- Performans Koçluğu
- Problemin Çözümü
- Profesyonel Koçluk Eğitimi
- Proje Yönetimi Eğitimi
- Psikoterapi
- Sağlıklı Yaşam Koçluğu
- Satış Eğitimi
- Satış-Pazarlama
- Sensiz Bir Gelecek Düşünemiyorum!
- Sihirli İletişim – Çatışmaların Çözümü Semineri
- Sınav Koçluğu
- Söz Ola Kestire Başı
- Sporcu Koçluğu
- Sufi Nefesle Metamorfoz
- Tam Porsiyon Hayat İçin…! "Nefes" Lütfen!!
- Telefonda Etkili İletişim Eğitimi
- Terfi Mi Etmek İstiyorsunuz? İşte Yolu!
- Topluluk Önünde Konuşma Eğitimi
- Topluluk Önünde Konuşma Korkunuzu Önemseyerek Aşın
- Usta Bir Konuşmacı Olmanın Yolu; Medeni Cesaret ve Özgüven
- Yalın Yönetim Danışmanlığı
- Yaşam Koçluğu
- Yaşam Koçluğu Nedir?
- Yaşam Koçluğu Ve NLP
- Yaşam Koçu Olarak Doğulur Mu?
- Yaşamda Denge Kurabilmeyi Başarmak
- Yaşamın Anlamı Nedir?
- Yaşamınızı Nasıl Yaşayacağınızı Biliyor Musunuz?
- Yetişkin Çocuklarınızla Yetişkinliği Paylaşın
- Yıldızlar Ne Kadar Güzel!
- Yöneticilik
- Yurt Dışı Bireysel Danışmanlık ve Psikoterapi
- Zihninizin Bağlarını Çözün
- Zor Zamanlar Gerçek Liderler Yaratır