Browsing articles tagged with " yaşam koçu bursa"

Çocuk Yetiştirirken Bilmeniz Gerekenler – İnci Aktaş

Haz 26, 2014   //   by admin   //   Çocuk Yetiştirirken Bilmeniz Gerekenler, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Çocuk büyüdükçe ebeveynler de bir dizi farklı davranış kazanırlar. 0‐2 yaş aralığında ebeveynler çocuklarını sakinleştirmek; çocuğun bencil davranışlarına rağmen koşulsuz pozitif ilgi göstermek ve çocuğun çıkarabileceği zorluklara rağmen çocukta güven ve
umut oluşturabilmek için beklenmeyen davranışlar geliştirmelidirler.

Örneğin hayal gücü nedeniyle eleştirilen çocuk, suçluluk duygusuna kapılabilir ve çekingenlik gösterebilir. Ebeveynler bebeğin gelişimini gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirebilmelidirler.

2‐7 yaş aralığındaki çocukların ebeveynleri, çocuk üzerinde disiplin kurabilmeli ve çocuğu kontrol etmek ve yardımcı olmak amacıyla takındıkları zorlayıcı tutumları bırakmalıdırlar. Böylece çocuğu bağımsızlaşmaya teşvik etmelidirler.

Çocuğun koltuğa çıkması için yardım ettiğiniz bir anda yetersizlik duygusuna kapılmasına ve bunun tüm yaşamını etkilemesine neden olabilirsiniz.

Bu yaştaki çocuklar için ebeveynler, çocukların soruşturur araştırmalarını engellememeli ve onlarla uygun bir dille ilişki kurmalıdırlar. Ebeveynler çocuklarının bitmek tükenmek bilmeyen sorularına sabırla cevap vermelidirler.

Eğer merakları bastırılırsa öğrenmezler, aynı zamanda öğrenmeye karşı heveslerini de kaybederler. Cinsellikle ilgili sordukları sorular ise son derece basit bir dille ama doğru olarak açıklanmalıdır.

Aileler çocuklarının ihtiyaçlarını giderirken aynı zamanda da onlara kendi ihtiyaçlarını
nasıl gidereceklerini öğretmelidirler. Bunu yaparken uygun örneklemeler
yapabilmelidirler.

Çocukların kendi ihtiyaçlarını gidermeye çalışırken yaşadıkları başarısızlıklar, eğer başkalarıyla karşılaştırılırsa ileride kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılama konusunda tembelliğe yol açacaktır. Çocuklarınıza başarabileceği işler vermeniz özellikle önemli.

Ebeveynler kendileriyle ilgilenmeli, kendi ihtiyaçlarını giderebilmeli ve bunu çocuklarına gösterebilmeli ki çocuklar bu çeşit bir bencilliğin normal olduğunu öğrenebilsinler.

7‐12 yaş arasındaki çocukların ebeveynleri, çocuklarındaki farklılaşmaya ve bağımsızlaşmaya daha da anlayışlı olmalıdırlar. Aileler var olan değerlere katı bir şekilde tutunmaktansa bunlar hakkında tartışabilmeli ve bu konuda istekli
olmalıdırlar. Ayrıca çocukların kabahatleri hakkında açıklamalarını dinlemeli ve onların aile üzerinde etki yaratmalarına izin vermelidirler.

Önemli kararlarda onların da fikri alınmalı, dikkatle dinlenmeli ve fikirlerinin olumlu ve olumsuz yönlerini tartışabilmelisiniz. Fikirlerinin ciddiye alındığını bilen çocuk ileride kendini özgürce ifade edebilme yeteneğine sahip olacaktır.

Çocuk ebeveynin denetimi olmaksızın hareket ederse bu durumda ebeveyn anlayışlı davranabilmelidir. Kurallar ve sorumluluklar ne kadar belli olsa da çocuğun hatalarından ne kadar çok ders aldığını hesaba katmalısınız.

Bireylerin gelişim evreleri konulu yazılarıma yarın, genç üzerinde kontrol ve özgürlük evresiyle devam edeceğim. Önceki evrelere, www.akademiplena.com  internet sitesinden ulaşabilirsiniz.
Şimdilik sevgiyle kalın,

İnci Aktaş
Profesyonel Yaşam Koçu, NLP Uzmanı
Psikolojik Danışman, Eğitmen, Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

16 Yaşına Kadar Çocuklar Ne Yaşar? Nasıl Davranılmalı?

Doğduğumuz andan 2 yaşına kadarki evre biyolojik güvenlik ve temel güven evresidir. 0-2 yaşları arasındaki bebek; beslenme, fiziksel bakım ve çevresinde etki yaratma yollarını öğrenmek için anneyle (bakan kişiyle) bir ortak yaşam geliştirir. Bebek bu süreçte şeyleri kontrol etmeyi, onlara karşı durmayı ve kendi kendine beslenmeyi öğrenip ortak yaşamayı bitirmelidirler.

Çocuk 2-7 yaşlarında diğerlerinin duygularını hesaba katmayı, konuşmak ve soru sormak için uygun zamanlamayı yapmayı öğrenmelidir. Çocuk bu dönemde fikir uyuşmazlıklarının normal olduğunu öğrenmelidir. Bu süreçte çocuk başkalarına karşı sevgi geliştirir. Başkalarıyla sahip olduğu şeyleri ve duygularını paylaşmayı öğrenir.

7-12 yaşlarında çocuk akran ilişkilerini geliştirir. Gelişmiş etkileşimler kurar, daha erken dönemlerde geliştirdiği rahatlık duygusunu başkalarının yanlarında olduğu anlara da yayar. Bu evrede çocuğun tanışma, mücadele etme, başarma, karşılıklı konuşma, şaka yapma ve başkalarından aldığı sözsüz duygusal cevapları yorumlama konusunda becerileri daha da gelişir.

12-16 yaş arası girişimcilik ve kimlik evresidir. Bu evrede çocuk, yarı çocuk yarı yetişkin olabilmeyi öğrenmelidir. Uygun bir cinsel kimlik ve kendilik imgesi geliştirmelidir. Öyle bir görüş geliştirmelidir ki, başkalarıyla ortak işler başlatma becerisini kabul etmeli ve kapsamalıdır. Bireye bu evrede bir tutum belirlemesi konusunda yardımcı olur. Çünkü bu evrede geliştirebileceği ve geliştirmesi gereken bir tutum belirlemelidir. Bu tutum genellikle merak ve ilgi yönünde olmalıdır. Merak bir şeyler öğrenme konusunda olmazsa olmazdır. Kendisi değişken olan bir bedende merak ve ilgi barındırmanın sağlıklı olduğu yönünde bir tutum geliştirmelidir. Bu bireyin hem kendisi hem de yaşıtları için geliştireceği bir tutumdur.

Bu evreler modern hipnozun babası Psikiyatrist Milton Erickson’un tedavilerinden yola çıktığı, karşısındaki kişinin sosyal ve gelişimsel ihtiyaçlarıyla ilgili gelişim evreleridir.

Yazıma kur yapma ve evlilik dönemleriyle devam edeceğim.

Şimdilik sevgiyle kalın,

İnci Aktaş – Profesyonel Koç & Eğitmen

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İş Hayatında Egoya Dikkat !

Şub 27, 2014   //   by admin   //   İş Hayatında Egoya Dikkat !, Kariyer, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Her zaman her işi batıran egodur. Tüm hayatımızda… İş hayatında egodan bahsedecek olursak Dr. Paul Nutt’ın araştırmasına göre iş dünyasında alınan kararların üçte biri egoist bir yaklaşım sergilemektedir.

İş hayatında kendi egonuzun gelişiminin farkında değilseniz güçlü yanlarınızın zaafa dönüşebileceğini zor yoldan öğrenirsiniz.

Peki egonuzun fazlasıyla geliştiğini nasıl anlarsınız; eğer parlak zekanızı ön plana çıkarıyorsanız, sürekli başkalarının onayını alıyorsanız ve savunmacı davranıyorsanız egonun egemenliğine girmeye başladığınızın göstergesidir.

Egonun tedavisi ise, tevazuyla olur, tevazu bazen zayıflık olarak algılansa da tam aksine zayıflık değil, çok güçlü bir niteliktir. Bu arayışta kendinize bir ayna arayabilirsiniz. Güvendiğiniz bir arkadaşınızdan size ayna tutmasını isteyebilirsiniz. Geri bildirimleri dinlerken savunmaya geçmeyin. Egonun yine devrede olduğunu gösterir.

Olumlu bir zihinsel tutum belirleyin. İş hayatında sürekli bardağın dolu tarafını görün fakat boş tarafını göz ardı edin demiyorum. Sizler, bardağın yarısı boş mu dolu mu dendiğinde, her ikisi de diyebilmelisiniz. İşte o zaman bu gerçekçi zihniyete soru şu olmalıdır; varsayalım ki kaos içinde değiliz, o zaman nasıl hareket etmek istersiniz?

Bu nedenle iş hayatınızda kimle olursa olsun bir dahaki görüşmenizde egoyu evde bırakıp çıkın. Mükemmel sonuçlar için bu gereklidir.

Sevgiyle kalın!

Profesyonel Koç & Eğitmen

İnci AKTAŞ

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Söz Ola Kese Savaşı, Söz Ola Kestire Başı – Hicran İpekbağlar

Ara 28, 2013   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Makaleler, Söz Ola Kestire Başı  //  1 Comment

Dildir insanı abâd eden,  dildir insanı berbad eden!

Sözüme çok sevdiğim değerli bir büyüğümün deyişiyle başlamak istedim.

Evet, insanoğlunun en temel iletişim aracıdır; “SÖZ”.

Asırlardır insanlar  sevgisini, aşkını, öfkesini, nefretini diliyle ya kusmuş, ateş püskürmüş ya da güller saçmış, gülistan olmuş.

Duygunun kaynağı olan kalb ve onun tercümanı konumundaki dil, sözün değerini belirler. Bu yüzden insanlık tarihinde sözün ayrı bir önemi vardır. Zihnimizle kalbimiz birleşir; düşünce, duygular doğar ve ancak dille ifade edilir. Sözümüz, “ÖZ” ümüz dendir.  Kendini bilmek, tanımak isteyen önce kullandığı dile baksın. Sözü, özüne “AYNA”dır.

Bir rivayete göre, Davud (a.s) Lokman Hekimden bir koyun keserek en  iyi  iki parçasını getirmesini ister.  Lokman Hekim ona kestiği koyunun dil ve yüreğini götürür. Aradan birkaç gün geçince Davud (a.s) yine Lokman Hekimden bir koyun keserek bu sefer en kötü yerini getirmesini ister. Lokman Hekim yine koyunun dili ve yüreğini götürür. Davud (a.s) bunun hikmetini sorunca, Lokman Hekim şöyle cevap verir: ” Bu ikisi iyi olursa bunlardan daha iyisi, kötü olursa da daha kötüsü  bulunmaz “der. Yani bu dünyadaki hayatımızı “Kalp yazar, dil okur.” Sözlerimiz ilim, irfanımızı ya da noksanımızı ortaya serer.  Bu yüzden ilim sahipleri söz söylemeyi bilmeyenlere sükûtu tavsiye eder. “Biliyorsan konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar.” Bu deyişler bizim medeniyetimizin incileridir. Güzel konuşmak, önce susup dinlemeyi bilmekten geçer. Yüce Allah dinlemenin faziletini, yaratılış mucizesinde ne güzel göstermiş, insana “iki kulak, bir ağız vermiş”.  Sözlerimiz ok gibidir, ağızdan çıktıktan sonra bir daha geri dönmez.

Kişi sözü söylemeden önce ona  hakimken, söyledikten sonra ona mahkum olur.  Söylenen sözün manası kadar,  yerinde söylenmesi de önemlidir. Yerinde söylenen söz ciddi etkiler yaratır. Bu anlamda sevgili Yunus Emre bakın ne demiş?

“Söz ola kese savaşı/ söz ola kestire başı.

Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede.

Önemli olan her sözü her yerde değil, anlayanların bulunduğu yerde söylemeyi bilmektir. Anlamayanlara söylenen sözün değeri düşer, ayaklarda pul olur. “Her sözün vakti, her nüktenin yeri vardır. Dilsizin dilinden ancak anası anlar.” Sözü  anlayabilmek içinse göz ve kulaktan çok, kalp ve gönül lazım. Kalpten çıkan söz, kalbe ulaşır, ağızdan çıkan söz ise kulak duvarına çarpar bir türlü aşamaz.  Sözü dinleyen de,  söyleyen kadar önemlidir.  Satıcının güzelliği, alıcıdan gelir. Kalpten gelen söz,  girecek bir gönül mutlaka bulur.  Eşrefoğlu Rumi şöyle der:

“Dil dudak debreşmeden, sözden anlayan gelsin!”

Anlayana beden dili,  yüz ifadesi,  göz,  kaş hareketi bile yeter. Bütün mesele sözü doğru söyleyecek ve söyleneni doğru anlayacak insan bulmakta.  Bu tüm insanlığın özlemidir.

Namık Kemal için şöyle bir hikâye anlatırlar. Rivayete göre Magosa’ da zindandayken yanına bir mahkum gelir.  Üstad şiirler yazar ve yazdıklarını zindan arkadaşına okurmuş. O da bu şiirleri ağlayarak dinlermiş. Namık Kemal de bu durumdan çok etkilenir,”Ne kadar duygulu ve hassas insan” dermiş. Hatta dışarıdaki arkadaşına şöyle bir mektup yazmış: “Zindandayım,  ama çok mutluyum. Çünkü burada beni anlayan birine rastladım. Ben söylüyorum o ağlıyor, o ağlıyor ben söylüyorum.” Namık Kemal bir gün zindan arkadaşına “Ben şiirlerimi okudukça, sen hep ağlıyorsun neler hissediyorsun bana anlatır mısın?” diye sorar. Zindan arkadaşı Namık Kemal’e “Sen yazdıklarını okudukça, sakalın sallanıyor. Ben de sakalın sallandıkça, köyümdeki keçimi hatırlıyorum.  Onu çok severdim, özlüyorum. ” diye cevap verir.

İşte,  Mevlana’nın da dediği gibi,”Siz ne anlatırsanız anlatın, anlattıklarınız karşınızdakinin sizi anladığı kadardır.

Öyleyse nasıl duyurmaya çalışıyoruz sesimizi,  kime anlatmaya çalışıyoruz bildiklerimizi? Anlattıklarımız ve bildiklerimiz, diğerlerinin anladığı ve bildiği kadar. Belki de bazınız, çoktan bıraktınız bu makaleyi okumayı. Eğer buraya kadar okuduysanız,  gönülden gelen sözlerim delmiştir kulak duvarını,  inmiştir kalbinize…

SEVGİYLE KALIN.

Hicran İpekbağlar

Kişisel Gelişim Uzmanı – Yaşam Koçu

(224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Yaşamınızı Nasıl Yaşayacağınızı Biliyor Musunuz? – Yaşam Koçu, Nlp Uzmanı Özlem Aktaş

Yaşamımı elbette nasıl yaşayacağımı biliyorum diyebilirsiniz ancak şöyle dışarıdan bir gözle yaşamımıza baktığımızda aslında hayatlarımızı hiçte kendi istediğimiz gibi yaşamadığımızı fark ediyor ve acı gerçekle yüzleşiyoruz. Eğer başkalarının istek , beklenti , taleplerine göre yaşamınızı yaşıyorsanız asla huzur bulamazsınız. Yaşamının kontrolünü ele alamayan kişiler, başkalarının kendileri için belirledikleri kaderi yaşarlar. Hemen şimdi yaşamınızı nasıl yaşamak istediğinize karar verin. Yaşamınızda yolunda gitmeyen ve artık değişmesi gereken neler var? Bugünü amaçsız sürüklenmeyi bıraktığınız gün olarak ilan edin ve ne istediğinize, yaşamınızı nasıl dönüştüreceğinize hemen şimdi karar verin. Yaşamınız nasıl olsaydı mükemmel olurdu? Ne olsaydı kendinizi doyumlu, tatmin olmuş hissederdiniz? Kendinizi her şeyinizle tam hissettiğiniz, ruhunuzu, benliğinizi ifade edebildiğiniz bir hayat nasıl olurdu? Nasıl yaşayacağını bilmeyen kişiler dümensiz bir gemide eninde sonunda bir yere çarparak duracak kişilerdir. Verilmiş güçlü bir karar, diğer alternatifleri kestiğinizde verilmiş olur. Öyleyse hemen şimdi yaşamınızın dümenini ele almaya karar verin.  Farkında olmadığımız hayatlar yaşadığımızda büyük bir acının bize bir şeyleri öğretmek için yaşamımızda oluşması kaçınılmaz olacaktır. Bir şeyleri değiştirmek adına adım atmadığımızda eninde sonunda evrensel yasalar devreye girecek ve durumumuzu bozacaktır. Çünkü değişmesi gereken bir şeyler vardır, ancak olmayan cesaret sizi atalete sürükler ve birbirinin tekrarı yaşamlar yaşamanızı, birbirinin benzeri başarısız kararlar vermenizi sağlar. Ancak hayat değişiyor bu sebeple hiçbir şey aynı kalamaz, yaşamlarımızda. Her şeyi değiştirecek o güç, kendi zihnimizdir. Yaradan herkese zihnini kullanma hakkını vermiştir. Zihnini kendi yaşamını yaratmak için dönüştüren, etkin kullanan insanlar hayatta başarıyı ve mutluluğun kapısını aralayacaktır. Zihninizi kendinize yeni bir yaşam yaratmak için dönüştürün . Eski bakış açınız size bir yarar sağlamıyorsa değişme zamanı gelmiş demektir. Aynı şekilde düşünerek, aynı şekilde davranır ve aynı sonuçları yaratırsınız, bu da deliliğin tanımına benzer, aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek. Öyleyse nasıl bir yaşamı yaşamayı istediğinize karar verin ve hemen kendinize amaçlar belirleyin. Amaçlarınızı yazılı hale getirin. Nasıl bir yaşam doyumlu yaşamdır diye sorduğunuzda aldığınız cevapları hemen uygulamaya geçirin. Nasıl yaşayacağınıza karar verip eyleme geçmezseniz oradan oraya süreklenmeye mahkumsunuz demektir. Yaşamınızın sorumluluğunu ele alın, kendinizi  istediklerinize ulaşmanızı sağlayacak zihin yapısına getirin. Zihninizi, kendinizi ; başarıya, mutluluğa programlayın. Zihnin kontrolünü ele almak, yaşamın kontrolünü ele almak ve istediğiniz sonuçları yaratmak demektir. Sizi iyi bir yaşama taşıyacak olan olumlu zihin yapısını geliştirin. Olumlu bir zihin yapısı başarının ve mutluluğun kesin çözümüdür. Zihinsel tutumunuz ulaşacaklarınızın sınırını belirleyecektir. Olumlu bir zihinsel tutum, sizi dönüştürecek tek şeydir. Bunu daima hatırlayın.

Sevgiyle kalın.

Yaşam Koçu, Nlp Uzmanı Özlem Aktaş

(224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Doğru Meslek Seçimi Ve İş Hayatında Huzur İçin Kendinizi Tanıyın

Profesyonel Yaşam Koçu İnci Aktaş

İş bulmak ya da çalıştığınız işten emekli olamak zorunda mısınız, yoksa herhangi bir işte çalışmak değil de istediğiniz işi mi yapmak istiyorsunuz? Günümüz ekonomik şartlarında herkesin istediği işi yapması kolay olmayabilir ama istediğimiz kariyeri yapamamamızın tek suçlusu ekonomik şartlar mı?Daha liseye başlarken, kendimizi tanımadan yaptığımız seçimlerin kariyerimizi etkilemede suçu yok mu? İstemediğiniz bir işte, üstelik kendinizi tam anlamıyla tanımadan iş yapmaya çalışıyorsanız, mutsuzluk kapıda demektir. Çünkü hem karşınızdakini hem kendinizi tanımak için bilmemiz gereken bazı şeyler var.

Eğer bu yazıyı okuyan bir anne-babaysanız çocuklarınızın kendini tanımasını sağlamakla işe başlayın. Eğer  meslek seçimi yapacak bir öğrenci ya da yeni mezunsanız veya kariyerinde iletişim çatışmaları yüzünden mutsuzluk yaşayan bir çalışansanız, lütfen dikkatle okuyun ve kişiliğinizi tanıyın.

NLP (Neuro Linguistic Programming) kendi kişiliğimizi tanımada bize Meta Programlarla fayda sağlıyor. Meta programlar bizim zihnimizin en derin algı filitreleridir. Neye önem verip vermeyeceğimizi, neyi isteyip istemediğimizi meta programlar sayesinde filitreleriz. Öyle olmasaydı bu kadar yüklü bilgi bombardımanı altında ezilebilirdik.

Herhangi bir şeyi doğru yapmak için yalnızca bir yol olmadığı gibi, doğru bir meta program yoktur. Herkesin kendine göre bir kombinasyonu vardır ve meslek seçiminde önemli olan kişinin kendini tanımasıdır. Şimdi aşağıdaki bazı meta programları inceleyebilir ve hangi mesleğe uygun olabileceğinizi düşünebilirsiniz. Bununla brlikte, iş arkadaşlarınızın ya da yöneticilerinizin meta programlarını anlayıp, o kişilerle bu programlarla iletişim kurabilirsiniz.

Bütünsel/Detaycı

Ağaca bakarken ormanı, ormana bakarken ağacı kaçıran tiplerle her zaman karşılaşırız. Bu örneklerin ikisi de uç örneklerdir. Eğer detaycıysanız parçaları hatırlarsınız. Eğer bütüncüyseniz de harika vizyonlar belirleyip planlar yaparsınız. Örnek vermek gerekirse, detaycı biri gerçekten iyi bir muhasebeci olabilir.

İş hayatında ise bu iki kişiyi bir araya getirirseniz birbirlerini çıldırtabilirler. Detaycı, en ufak detayları bile inceleyerek bütüncüyü çıldırtacak, bütüncü ise detay vermeyerek detaycıyı belirsizliğe sürükleyecektir. Önemli olan bu iki kişinin iletişimini meta programlarına göre düzenlemeleridir.

İçe Dönük/Dışa Dönük

Dışadönük insanlar başkalarıyla eğlenirken enerji toplar. Arkadaş canlısı ve sosyal kişiliktir. Bu kişilerin çok fazla arkadaşı ve bağlantısı olur. Örneğin satış işinde çok başarılı olabilirler. İçe dönük kişilik ise fazla arkadaşı yoktur ama dostları vardır. Takım çalışmasına yatkın olmadıklarını söyleyemem ancak takım içinde verilen görevi yalnız başlarına ve müdahale olmadan yapmak isterler. Onlar fikir adamlarıdır.

Farklılıkçılar/Benzerlikçiler

Benzerlikçiler, bir şeyler bir şeylere benzerse aktif olabilirler. Yeniliğe açık değildirler. Onlar, “En kısa yol bildiğin yoldur,” derler. Ar-ge departmanı onlar için uygun değildir. “Bak bu harika bir fikir, eğer bu işi yaparsak çok para kazanacağız,” derseniz onları bu işe ikna edemezsiniz. Ancak bir farklılıkçıysanız yeni bir işe başlamaktan motive olabilirsiniz.

İç referanslılar/Dış referanslılar

Eğer bir karar verdiyseniz ve kimse bunu değiştiremeyecekse siz iç referanslısınız demektir. Eğer başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü sizi olumlu ya da olumsuz etkiliyorsa dış referanslısınız.  Kendinizi tanımlamalı ve buna göre mmotive edebilmelisiniz.

Yaklaşmacı/Uzaklaşmacı

Eğer bir aksiyon alırken acıdan kaçmak amacındaysanız uzaklaşmacısınız demektir.  Eğer iyi şeyler düşlüyor ve bundan motive oluyorsanız  yakınlaşmacısınız. Eğer bir iş kurmak istiyorsanız ve aslında uzaklaşmacıysanız dikkat, o zaman işlerin sürekli ters gidebileceği korkusuyla motive olacaksınız demektir, ki bu bir girişimciden beklenecek en son şeydir. Uzaklaşmacı birisine çok çalışırsa neler kazanacağından bahsederseniz bu hiç bir işe yaramayacaktır. Onu, eğer yeteri kadar çalışmazsa işini kaybedeceğiyle ya da bir kimlik sahibi olamayacağıyla motive edebilirsiniz. Aynı şekilde yakınlaşmacı birisini ise işten çıkarmakla korkutmanız hiç bir işe yaramaz. Ona kazanacaklarınız göstermelisiniz.

Eğer meslek seçme aşamasındaysanız, özellikle; detaycı mı, bütüncü müsünüz ya da içe dönük müsünüz, dışa dönük müsünüz, buna çok dikkat etmelisiniz. Eğer iş hayatındaysanız ve anlaşmazlıklar yüzünden huzurunuz yoksa, karşınızdaki kişinin meta programını anlayıp ona göre yaklaşmalısınız. Psikolojide kimlik tipini anlayabileceğiniz bir çok test vardır. Ancak insanların karşısına her zaman bu testlerle çıkamayabilirsiniz. Meta programlar bu nedenle bize güçlü bir kendini tanıma olanağı vermektedir.

İnci Aktaş

Profesyonel Yaşam Koçu Bursa

Nlp Uzmanı Bursa

(224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Dünya Nereye Gittiğini Bilene Daima Yer Açar – Özlem Aktaş NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu

Ağu 5, 2013   //   by admin   //   Dünya Nereye Gittiğini Bilene Daima Yer Açar, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Nereden geldiğinizi , nerede olduğunuzu , nereye varmak istediğinizi biliyor musunuz?  Yaşam bir soru ile başlar, hayatımın amacı ne ? Yaşam amacını sorgulamak farkındalık için atılan ilk adımdır. Bilinçlenmeye doğru başlayan yolculuğun ilk durağıdır. Bir çok insan maalesef yaşamda neyi gerçekleştirmek istediğini bilmeden ve amacına adım atmadan bu hayattan göçer.  Yaşam amacını bilmeden yaşamak küreksiz bir kayıkla yolculuk yapmaya benzer. Eninde sonunda bir yere çarpar ve parçalanırsınız ya da oradan oraya bilinçsizce sürüklenirsiniz.  Nereye gittiğini bilmeyen kişiye hiç kimse bir şey yapamaz.  İnsanlar, başarılı insanların o muazzam başarılarını, şans ile elde ettiğini düşünürler. Oysa ki her büyük başarıya imza atan kişi bilir ki , o muhteşem başarılar bir amacın sonucunda elde edilmiştir.  Yaşamda amacını belirleyen % 3 ‘lük kesimin içine girmek için ne istediğinizi düşünün.  Şuan ki gerçekliğinizi siz yarattınız. Memnun değilseniz hemen bir amaç belirleyin. Bir amacın varlığı, kişiyi en zorlu zamanlarda bile bir kutup yıldızı gibi takip edecektir. Dünya, nereye gittiğini bilene daima yolu açar. Nereye gittiğinizi biliyor musunuz? Yoksa kaderiniz nasıl olsa sizi bir yere götürecek mi?  Yaşam her an verdiğimiz büyük küçük kararlar neticesinde şekilleniyor.  Bu kararların isabetli olması ve bizi doyumlu bir yaşama götürmesi için bir amacımızın olması gerekir. Bir amacımız yoksa başkalarının bizim için belirlediği yaşamları, kaderleri yaşamaya mahkum oluruz. Zihninizi bir amaca odakladığınızda evrendeki her şey ama her şey onu oldurmak için el birliği ile çalışır. Dünya önünüzü açar, engelleri nasıl aşacağıınıza dair bir bilinç geliştirirsiniz. İçinizdeki güç ve potansiyel bir amaç ile açığa çıkar. Nereye gitmek istediğinizi belirleyin. Bir yönünüz olmazsa oradan oraya savrulur ve “neden doyumsuz ve mutsuz bir yaşam yaşıyorum” diye merak eder durursunuz. Yaşamınızın kontrolünü ele almak önce yaşam sorumluluğunu ele almakla gelir. Yaşam sorumluluğunu ele almak, yarattığınız sonuçları bilinçli yaratmak ve sonuçlarını kabul etmek demektir. Sonuçlarınızı bilinçli yaratmak için yaşam amacınızı bilin. Yaşamda neyi amaçlıyor , neyi oldurmak istiyorsunuz? Durun ve gerçekten düşünün.    Yaşam amacı bir günde belirlenmez. Oturun ve sizi nasıl bir hayatın mutlu edeceğini, nasıl doyumlu olacağınızı, ne yaparsanız bu yaşama katkı sağlamış hissedeceğinizi düşünün. Sezgileriniz, bilinciniz bu sorularla açılmaya başlayacak ve sizi bulmak istediğiniz cevaplara götürecektir. Sadece günü kurtarmaktan daha fazlasını hak ediyorsunuz. Yaşam bundan çok daha fazladır.  Amaçlı, bilinçli, farkındalıklı günlere…

Sevgiyle kalın…

Özlem AKTAŞ – NLP Uzmanı, Yaşam Koçu

(224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Life Coach-Yaşam Koçluğu Eğitimi

Kas 6, 2012   //   by admin   //   Eğitimler, Yaşam Koçluğu Ve NLP  //  No Comments

Yaşam Koçluğu Eğitimi 

Çağımızın yükselen değerlerinden biri olan KOÇLUK ile, önce kendi yaşamınızda, sonra çevrenizdekilerin yaşamında farkındalık yaratarak, bu farkındalığı profesyonel hayata taşıyıp insanların gelişimine sürekli katkıda bulunacağınız bir meslek sahibi olmak ister misiniz?
Yaşam Koçluğu, koç ile danışan arasında kurulan planlı bir gelişim sürecidir. Bu süreçte, danışanın aile, kariyer, ilişkiler, sağlık, hobiler, mali durum ve kişisel gelişim gibi tüm yaşam alanlarını ele alan ve bu alanlardaki tatmin olma düzeyini artırmak için uygulanan “şimdi”ye ve “geleceğe” odaklı planlı ve sistemli bir gelişim ilişkisidir.

Eğitimin Hedefi

Bu eğitim ile, yaşam sanatında ustalaşmak üzere yöntemler öğrenmeyi, “Şimdi” ve “Gelecek” odaklı bakış açıları geliştirmeyi, iyi bir iletişimci ve lider özellikleri geliştirmeyi, insanlarla iletişimde ve uyum sağlamada yeni beceriler geliştirmeyi, “Koç” bakış açısını benimseyip, içselleştirmeyi, hedeflere daha kısa sürede varmakla ilgili yetkinleşmeyi, Yaşam Koçluğu’nu bir meslek olarak uygulamanın yöntemlerini ve başarılı bir koç olmanın yollarını öğreneceksiniz.

Yaşam Koçluğu Eğitimini Kimler Almalı?

• Profesyonel bir koç olarak kendi işini yapmak isteyenler
• İnsanların hedefleri doğrultusunda kişilere koçluk desteği ile yardımcı olmak isteyenler
• Kişilerin hayatlarında farkındalık yaratmayı isteyenler
• İş yerinde takım arkadaşlarına koçluk yapmak isteyenler
• Kendi yaşamının koçu olmak isteyenler
• Başkalarının yaşamlarına dokunarak onların değişimine ışık olmak isteyenler
• Kendileriyle ilgili derin farkındalık yaşayıp beden, zihin ve ruh bütünlüğü kazanmak isteyenler
• Yaşam amacı ve doğru hedefler ve amaçlar belirlemeyi isteyenler
• Bireyleri tanımada ustalık kazanmak isteyenler
• Farklı bilinç düzeyleriyle çalışarak etkili sonuçlar alınmasına yardımcı olmak isteyenler
• Yaşamın tüm alanlarında kişilerin denge ve doyum sağlamalarına yardımcı olmak isteyenler
• Değişim yönetimi konusunda ustalaşmak isteyenler
• Profesyonel Koçluk yapma ve markalaşma konusunda bilgi ve becerilerini artırmak isteyenler
• Yaşam Koçluğu işinin nasıl geliştirileceği konusunda bilgi ve beceri kazanmak isteyenler

Yaşam Koçluğu Eğitimi Size Ne Fayda Sağlar?

• Kendi yaşamınıza koçluk edebileceksiniz.
• Başkalarıyla güçlü ve etkin ilişkiler kuracaksınız.
• Bireylerin hedefleri doğrultusunda kendi yaşamlarına yön vermelerine yardımcı olurken onların yol arkadaşı olacaksınız.
• Bireylerin hayatlarında önemli olan soruların cevaplarını bulmalarına yardımcı olacaksınız.
• Profesyonel anlamda koçluk yaparak yeni bir meslek sahibi olacaksınız.
• Mevcut işinize alternatif olarak yeni bir kariyerle profesyonel yaşamınızı zenginleştireceksiniz.
• Yaşamda denge, doyum ve farkındalık sağlamanın yollarını öğreneceksiniz.
• Kendi yaşamınıza ve koçluk yaptığınız bireylerin yaşamlarına huzur, mutluluk, enerji ve tutku katmayı öğreneceksiniz.
• Güçlü ve sürekli var olan bir motivasyona sahip olmayı öğreneceksiniz.
• Yaşama karşı farklı ve güçlü bir bakış açısı kazanacaksınız.
• Bireyleri hedefledikleri yolda kararlı bir şekilde yolda kalmayı öğretirken, bu bilinci kendi hayatınıza da katacaksınız.

Yaşam Koçluğu Eğitimi Konu Başlıkları

– Koçluk Nedir ve Koç Kimdir?
– Koçluğa giriş
– Koçluk Almanın Faydaları Nelerdir?
– Yaşam Koçluğunun Temelleri
– Danışanın tüm yaşamını ele almak
– Danışanı yapılandırmak
– Yaşam Dengesi
– Sezgileri kullanmak
– Merak uyandırmak
– Etkin Dinlemeyi Öğrenmek
– Kendini Yönetmek
– Yaşam Koçluğu İlkeleri ve Uygulamaları
– Doyum
– Değerler ve öncelikli odak
– Güçlü Sorular
– Danışanı hedefine ulaştırmak
– Kişisel konular ve iş konuları

Eğitimin Süresi

40 saat yaşam koçluğu temel eğitimi ve koçluk seans uygulamaları

 

Detaylı bilgi için bizimle irtibata geçiniz.
Tel: 0 (224) 243 43 14
Mail: info@akademiplena.com

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Ruh Halinizi Nasıl Değiştirirsiniz? NLP Uzmanı İnci AKTAŞ

May 8, 2012   //   by inciaktas   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Ruh halimiz, sürekli değişken bir seyir izleyerek daima bizi şaşırtır. Bir bakarız mutlu, beş dakika sonra mutsuz olmuşuz. Bunun sebepleri var elbette, etrafımız bize geçmişte yaşadığımız duygusal yoğunluğu fazla durumları çağrıştıran tetikleyicilerle dolu. Biz buna çapa diyoruz. Çapalar her yerde.

Ulusal bayrağımızı gördüğümüzde, benim gibi milli duyguları uyanan var mı? Eminim herkes böyledir… Ya sevgilisiyle ayrıldığında radyoda çalan şarkıyı her duyduğunda aynı yoğunlukta acı yaşamayan var mıdır? Mutlaka zaman içinde bunları yaşamışızdır. Bunlar hangi duygu durumuyla bağlı olduğunu bildiğimiz çapalar. Ancak günlük hayatımızda geçmiş deneyimlerimizle ilişki kurduğumuz sonra da unuttuğumuz bir çok çağrıştırıcı tarafından uyarılıyoruz ve bu nedenle ruh halimiz çabucak değişiveriyor.

Bu durumlarda bilmemiz ve farkında olmamız gereken ilk şey ruh halimizi değiştirmenin bizim elimizde olduğudur. Bu bir seçimdir. Ruh halinizi değiştirmek, daha fazla duygusal özgürlük ve daha mutlu bir yaşam için gerekli bir beceridir. Bu hiçbir zaman olumsuz ruh hali içinde olmayacağımız anlamına gelmez. Hepimiz insanız ve duygu durumumuz değişebilir. Önemli olan bunu yönetebilmektir.

Hepimiz bir çok kez kaynağı belirsiz bir olumsuz ruh durumuna gireriz o zaman bir uzmandan destek alınması doğrudur. Ama asla acınacak durumda olduğunuzu düşünmeyin. Önemli olan durumunuzu seçme hakkına sahip olduğunuzun farkında olmanızdır. İsterseniz bu ruh halini devam ettirebilirsiniz. Ama NLP bu ruh halini değiştirme imkanı sunar. Ruh halinizi değiştirmek için lütfen önce bulunduğunuz ruh halinden çıkmayı deneyin. Bunun için bir fıkra anlatın, gülümsemek hemen modunuzu değiştirir. Ayağa kalkıp yürüyün. Başınızı yukarı kaldırıp derin bir nefes alın. Fizyolojinizi değiştirin mutlaka dik oturun.

Lütfen şimdi bu alıştırmayı deneyin. Gözlerinizi kapayın ve arkanıza yaslanın. Çok hoş bir hatıranızı aklınıza getirin ve anınızın en güzel yerinde görüntüyü durdurun. Biraz parlaklaştırın. Renkleri canlılaştırın. Resmi büyütün ve kendinize yaklaştırın. Bu basit NLP tekniğiyle ruh halinizin hemen değiştiğini göreceksiniz.

İki hafta önce bir cumartesi günü işyerine gelmek için evden çıkıyordum. Önce evde köpeğimle ilgili yaşadığım bir sorun ruh halimi olumsuza çevirmişti. Bir dakika sonra arabamın lastiğinin patladığını fark ettim. Ve saatime baktığımda görüşmeme 5 dakika kalmıştı. Diğer arabaya geçtiğimde ruh halimin biraz sinirliye döndüğünü fark ettim. Ve derin bir nefes alıp tam bir NLP tekniği uygulayacaktım ki şöyle dedim; ’ Hayır ya, sinirli olmak benim de hakkım değil mi?’ Sorduğum soru karşısında kahkahalarla gülmeye başladım. Modum o anda değişmişti tabi. Ve normalde sinirli diye tabir edilebilecek bir durumu hafif bir bozulmayla atlattım. Ama gördüğünüz gibi bu bir tercih. Ben de her depresyondaki insan gibi sinirli ve mutsuz bir ruh halinde kalmayı seçebilirdim. Seçmek istemekte serbestsiniz. Ama ruh halinizi sürekli iyi tutmak elinizde…

Neden denemiyorsunuz? Değişim 1 dakika uzağınızda…

Sevgilerimle..

İnci AKTAŞ-NLP Uzmanı Yaşam Koçu Bursa

(0224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Hedef Belirlemenin Gücü – Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı Özlem Aktaş

Nis 16, 2012   //   by ozlemaktas   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Hedef Belirlemenin Gücü – Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı Özlem Aktaş

Bu hayatta bir hedefiniz, bir amacınız  var mı?  Yoksa çok yazık, çünkü sizin için başkaları tarafından çizilmiş bir kaderi yaşamak zorundasınız demektir. Hedefsiz ve amaçsız  bir hayat , başkalarının sizin için belirlediği , çizdiği hayatı yaşamaya mahkum olmak  demektir. Amaçsızlığı oradan oraya sürüklenen bir yelkenliye benzetebilirsiniz. Nereye gittiğini bilmeyenin yol almasının imkanı var mıdır? Bunun bilimsel açıklamasına gelince de;  tanımlanmış bir hedefi yoksa beyin enerjisi boşa harcanmaktadır. Oysaki beynimiz bizim en değerli kaynağımız ve çok büyük bir potansiyele sahip. Hedef ve amaç belirlemeyerek kendimize neler yaptığımızın farkında mısınız ? Muazzam güce sahip bu gücü boş yere tüketmek. Hedefsiz, amaçsız bir hayat boşa tüketilen bir yaşamdır. Başarılı insanlar ile başarısız insanlar arasındaki fark; başarılı insanların yazılı amaçlarının olması ve bu amaçlarına inançlarının tam olmasıdır. Amaçları yazılı olanlar diğer kişilerden her zaman daha başarılı olmaktadır.  Bir araştırmanın sonuçlarına göre, gerçekten kendilerini başarılı bulan %3 lük kesime  bunu nasıl başardıkları sorulduğunda amaç belirlemek ve hedeflerinin peşinden azimle gitmek olduğu cevabı alınmıştır.  Başarı ve zafer ilk adımla başlar. İstediğinizi elde etmenin tek yolu;  ne istediğinizi bilmektir. Başaracağınızı biliyor olsaydınız ne yapardınız? Kim olurdunuz? Neye inanmayı seçerdiniz? Bu soruları kendinize sorun. Eğer kendi planınız yoksa başkaları sizin adınıza bunu seve seve yapacaktır. Eğer kendi hayatınızın efendisi olmak , hayallerinizin peşinden gitmek istiyorsanız, bunları hedefe dönüştürün. Yazılı olarak yapın bunu ve gözünüzün önünde bir yere koyun. Amacınız, hedefiniz daima gözünüzün önünde olsun . Bu sizi motive edip, harekete geçirecektir. Unutmayın başarı, ne istediğini bilenlerin ve bu yolda azim ve kararlılıkla ilerleyenlerindir.

Sevgiyle kalın…

Yaşam Koçu ve Nlp Uzmanı Özlem Aktaş

(0224) 2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Sayfalar:«12345»

Ara

Kategoriler