Browsing articles in "Makaleler"

Çocuğunun Koçu Sen Ol! Birlikte Başarabilirsiniz

Oca 13, 2016   //   by admin   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

aile

Geçmişe bir sünger çekip yeni bir hayata başlamak istiyorsunuz. Bu sizi çok heyecanlandırıyor. Başlangıç için bir tarih bile belirliyorsunuz. Pazartesi…Ama unutmayın, yeni gözler geliştirmediğiniz sürece farklı bir hayat yaşayamayacaksınız. Yine aynı evde aynı yatakta uyanacaksınız. Yine aynı işyerine gidip yine aynı kişilere günaydın diyeceksiniz. Yine aynı kişi olacak yanınızda yatan eşiniz. Onlar değişmeyecek, siz değişeceksiniz. Ve hayatınızın değişmesini istiyorsanız, artık yeni manzaralar aramakla kalmak yerine, yeni gözler geliştireceksiniz..

Osho şöyle der: ‘Hiç bir çocuğun hiçbir amaç gütmeden sadece koştuğunu,bağırdığını, dans ettiğini ve güldüğünü gördünüz mü? Çünkü onun hiç bir şeyi yoktur. Eğer ona; ‘Niçin bu kadar mutlusun?’ diye sorarsanız sizi yanıtlayamayacaktır. Size şaşırmış bir şekilde bakacaktır.. Mutlu olmak için bir nedene ihtiyaç var mıdır? Çocuk ‘neden’ sorusu ortaya atıldığı için çok şaşıracaktır. O, omuzlarını silkecek, kendi yoluna gidecek ve yeniden şarkı söylemeye ve dans etmeye başlayacaktır. Çocuğun hiç bir şeyi yoktur. O, henüz bir başbakan değildir, bir doktor bir avukat değildir, evi veya arabası yoktur. Onun hiç bir şeyi yoktur.. oyuncaklarından başka, belki onlar da yoktur…zaten mutlu olmak için nedene ihtiyaç yoktur.’

Öyleyse çocuklarımıza en iyi olmak gibi belirsiz hedefler koymak yerine belki de sorumluluk sahibi ve dünyaya faydası olan bir insan olmasını sağlamalıyız.

Bunu da asla hap şeklindeki bilgilerde bulamayız. Bugün artık biliyoruz ki danışmanlık yapmak ve bir kişiyi iyi anlamak için derin bir psikoloji bilgisine ihtiyaç yoktur. Doğru soruları sormak ve dinlemek, terapistlerin en çok kullandığı iletişim unsurudur.

Bu eğitim; çocuğunuza öğrenci koçluğu, sınav koçluğu kısacası, yaşam koçluğu yapabilmeniz ve çocuğunuzun sizi danışman olarak seçmesi için hazırlandı.

Çocuklarınızla doğru iletişim kurmak,

Ergenlik sorunlarıyla başedebilmek,

Çocuğunuzun potansiyelini performansa çevirmek,

Sınav kaygısını, sınav stresini ortadan kaldırıp sınavlarda başarı elde edebilmesini sağlamak

En önemlisi de sorumluluk sahibi, mutlu ve huzurlu çocuklar yetiştirebilmek için çocuğunuzun koçu siz olun…Çünkü birlikte başarabilirsiniz.

Sevgiyle kalın,

İnci AKTAŞ & Özlem AKTAŞ

Öğrenci Koçu & Psikolojik Danışman & Yazar

Çocuğunun Koçu Sen Ol-Anne Babalar İçin Koçluk Eğitimine katılmak ve bilgi almak için lütfen bize ulaşın.

Tel: (224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Not: Eğitmenlerimiz ‘Konuşmanızla Hipnoz Edin’ kitabının yazarlarıdır. Ayrıca Çocukların sınav başarısı ve okul başarısı hakkında akademik çalışmalar yürütmektedirler.

Niçin Konuşma Kaygımıza Çözüm Arıyoruz ?- Özlem Aktaş

Oca 13, 2016   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments
Niçin Konuşma Kaygımıza Çözüm Arıyoruz ?thumbnail_1371812845
Problemimiz ne? Niçin konuşma kaygısına sahibiz? Neyin çözümü aranıyor ? Problem bir iletişim şekli olan hitabet ve diksiyon kullanımımızdan memnun olmamak .Eğer kısıtlı düşünmekten kurtularak yaşamda istediği herşeyi elde etmeyi amaçlayan insanlardansanız , hitabet eğitimi ve diksiyon eğitimi ile  becerilerinizi geliştirmek  sizi aradığınız özgürlüğe kavuşturacaktır. Evet özgürlük diyoruz çünkü konuşma ve hitap konusunda diksiyonumuza güvenmemek , kaygı duymak başarımızın önünde büyük bir bariyer gibi durmaktadır. Amacımız , birilerinin karşısına çıktığımızda kendimizden hoşnut olmamaksa  çözümü olan bir probleme sahibiz demektir, çünkü kimse doğuştan muhteşem bir diksiyon ve hitap becerisi ile doğmaz . Ancak yıllar içerisinde başarısız diksiyonumuz ve hitap konusundaki yetersizliğimiz kendimize olan güvenimize ket vurmakla birlikte sürekli mücadele ettiğimiz topluluk önünde konuşma kaygısı yaşamamıza sebep olmaktadır. Yıllar içinde belki çocukluğumuzda öğrendiğimiz topluluk önünde konuşma kaygımız zaman içerisinde yaşadığımız negatif deneyimlerle maalesef katlanarak büyümektedir. Etkili bir diksiyona sahip olmak, Türkçemizi doğru kullanmak ve birilerinin karşısına çıktığımızda hissettiğimiz kaygıyı azaltmak topluluk önünde konuşma , diksiyon eğitimi ile mümkündür . Birileri başardıysa sizde başarabilirsiniz . Sistemli pratikler ve uygulamalarla kişinin bu konudaki farkındalığını geliştirmesi ve idealindeki kişiye ulaşması diksiyon ve hitabet eğitimleri ile geliştirilirken kişinin mutlaka bu süreçte eğitim dışında uygulamaları ve pratikleri sürdürmesi bu konuda daha hızlı uzmanlaşmasını sağlayacaktır. Niçin topluluk önünde konuşma korkumuz ve kaygımıza çözüm arıyoruz çünkü başarılı bir  iletişimci olmak istiyoruz , iyi bir diksiyona sahip olup istediğimiz başarıya ulaşmak istiyoruz ve sonuç olarak  hayatta başarılı olmanın yolu iyi bir iletişimci olmaktan geçiyor . Başarı küçük küçük adımlarla büyür ve bir tsunami dalgaları kadar büyür ve güçlü olur , kendinizi geliştirmek ve gerçekleştirmek için attığınız her adımda güçlenirsiniz bunu hatırlayın .
Sevgiyle kalın.
Eğitmen, Yazar Özlem Aktaş
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Düşünce Gücüyle İyileşme

Oca 12, 2016   //   by inciaktas   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Çoğu hastalık, fizyolojik bir zayıflıkla birleşen mutsuzluktan ibarettir. –Rudolph Virchow (Hücresel Pataloji Kurucusu)

Asıl neden araştırılmadan ve çözümlenmeden sadece ilaçlarla semptomu tedavi edilmeye çalışılan hastalarda ya tedavi sonuçsuz kalıyor ya da semptom yer değiştiriyor ve ‘neden’ başka bir hastalık olarak kednini gösteriyor.

Peki düşünce gücü ile iyileşme ne demektir? Rudolph Virchow’un dediği gibi, hastalıklar zayıf bağışıklık sistemiyle birleşen negatif zihnin ürünüdür. Ve bir çok yöntem tıp bilimi ile iyileşmenize yardımcı olabilir.

İster diyabet, ister yüksek tansiyon, ister kanser, ister panik atak hastası olun, bunu bir düşünün…

Yöntemler, meditasyon, nefes teknikleri, eft (duygusal özgürleşme tekniği), gestalt, hipnoterapi, kuantum,regresyon, reiki ve Nlp olabilir. Size en uygun yöntemi bulabilirsiniz..

Edmund Spencer ne kadar güzel ifade etmiş, ‘Kişi ister zengin, ister fakir olsun, hastalığı iyileştiren de mutsuzluğu mutlu kılan da para değil, zihindir.’

Bir formül ya da bir reçete mi istiyorsunuz? Öyleyse işe kendinizi sevmekle başlayın. Ve başta kendiniz olmak üzere kızgın olduğunuz kişilleri affedin. Bilinçaltı temizliği yapın ve pozitif düşünceyi hayatınızın bir parçası yapın.

Eğer tek başınıza gerçekleştiremeyeceğinizi düşünüyorsanız her zaman ifade ettiğimiz gibi, en büyük sıçrama yardım almaktır. Eğer Bursa merkezimizde görev yapan hipnoterapist, psikolojik danışman ve terapistlerimizden destek almak isterseniz ücretsiz ön görüşme için bize ulaşabilirsiniz.

Tel: (224)2434314

info@akademiplena.com

Sevgiyle ve sağlıkla kalın,

Hizmetler

-Hipnoterapi

-Psikoterapi

-NLP Terapisi

-EFT Terapisi

-Reiki Terapisi

-Koçluk

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Hipnoterapi

Oca 12, 2016   //   by admin   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Hipnoz gizli kalmış bir takım olayları ortaya çıkaran (bilinç dışı motivasyonlar ve içsel inançlar konusunda ön bilgi verildiğinde) eşsiz bir kişiler arası iletişim şeklidir.  Hipnoterapi, danışan ile terapist arasında kurulan terapötik bir süreç olarak tanımlanabilir. (M.Kleinhauz)

„Rahatlama tepkisinin, kontrollü imgeleme ve telkinli prosedürlerle (hipnotik, hipnoz sonrası ve kişisel hipnoz eğitimini içeren) beraber kullanımı hipnoterapinin sanatta,eğitimde, iş yaşamında ve tıbbın bütün dallarında kullanıldığı belgelerle kanıtlanmıştır.-Moris Kleinhau

Hipnoz terapi sürecini kısaltan bir yöntemdir. (Kaynak:Bkz Ericsoncu Psikoterapi,Lietera Yayıncılık 2008) Deneyimlerimiz bu tezin doğruluğunu kanıtlamıştır. Detaylı bilgi için lütfen aşağıdaki linkleri tıklayarak ilgili makaleleri okuyunuz.

Hipnozdan hangi amaçlarla yararlanabiliriz?

-Kilo verme, kilo alma

-Sigarayı bırakma

-Depresyon

-Anksiyete (Endişe Bozukluğu)

-Panik Atak

-Anoreksiya, Bulumia

-Fobiler

-Sınav Kaygısı

-Stres Bozuklukları

-Hipnotik Doğum

-Kişisel Gelişim

-Asosyallik

-Tıbbi tedaviye destek amaçlı birey doktor kontrolünde iken;

-Yüksek Tansiyon,Kanser, Diyabet vb. hastalıklar..

Daha detaylı bilgi için bize ulaşabilir, danışan yorumlarını okuyabilirsiniz.

Mutlu günler dileriz.

Tel:(224)2434314

Mail: info@akademiplena.com

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Hipnoz ve Farkındalık – İnci Aktaş

http://www.akademiplena.com/blog/nlp-ve-hipnoz-ile-zayiflama-ve-kilo-kontrolu-egitimi-nlp-uzmani-inci-aktas/

Hipnoz Nedir?

Bilinç altının gücünü Hipnoz ile keşfet !-Yaşam Koçu ve Hipnoterapist Özlem Aktaş

Düşünce Gücüyle İyileşme

Hipnozla Zayıflama

http://www.akademiplena.com/index.php?id=6#all

Müşteri İlişkileri Yönetimi ve İleri Düzey Satış Teknikleri Eğitimi

Oca 6, 2016   //   by admin   //   Makaleler  //  36 Comments

indir

Bu eğitimin amacı katılımcılara bilimsel araştırmalarla onaylanmış, karşılarındaki kişiye bilinçdışı bir tepkiyle evet dedirttirmenin,  satışın ve  ikna etmenin etik yollarını öğretmektir. Toplumsal olarak hipnozda yaşamaktayız. Her gün bilinçdışımız saniyede 2,000,000 kadar bilgi bombardımanına tutuluyor. Satışınızı yaparken hangisinin kişinin bilinçli zihninin kritikal faktörünü aşarak bilinçdışında yer edeceği ve otomatik olarak tepki göstereceğini, hangi satışınızın ise kişinin beyninin endüstriyel çöplüğüne gönderileceğini bu eğitimle fark etmiş olacaksınız.

Eğitimin Hedefi

Hayat bir satıştır. İster iş yaşamında ister özel hayatımızda her şey için birçok kişiyi ikna etmek zorunda kalırız. Sihirli Satışın sloganı şudur;  kritikal faktörü aş, ikna et. Satışta başarılı olmak için gerekli olan satıcı ve  alıcı davranış ve psikolojisinin anlaşılarak kişilerin  muhtemel davranış çeşitlerine göre strateji geliştirme yöntemlerini geliştirmek.  Bu eğitim bilinç dışı düzeyde ve asla hayır denemeyecek şekilde satışın nasıl yapılacağını ortaya koymaktır.

Konu Başlıkları

-Başarılı bir satış sürecinin koşulları

-İhtiyaç yaratmak

-İlişki Yönetimi

-Satışın Prensipleri

-Durgun bir ekonomide ilişki yönetimi ve satış

-Performansı Etkileyen Faktörler

-Planlama ve zaman yönetimi

-Kişilik Tiplerini Anlamak

-Müşteriyle Uyumu Yakalama

-İletişimde Beden Dili

-Etkili ve İkna Edici Konuşma

-Etkili Dinleme

-Satış Öncesi Hazırlık

-Müşteriler Neden Satın Alırlar?

-Kendine İnanmak ve Güvenmek

-Satış Sürecinde İkna ve Telkin

-Etkileme Yasaları

-Hazırlık ve Önemi

-NLP ve İletişim

-Temsil Sistemleri

-Hipnotik Dil Kalıpları

-Güçlü sorular geliştirmek

-Etkileme yasaları

-Müşteri Odaklı Olmak

-Tatminsizlik Analizi

-İtirazlarla Başa Çıkma

-Satış Sunumlarında 6 Önemli Hata

-Etkili sunum hazırlama

-Müşteri Sadakati Nasıl Sağlanır?

-Müşteri Türleri ve Farklı Satın Alma Nedenleri

-Profesyonel Satış Yaklaşımı

-Profesyonel Satıcının Kişisel Gelişiminin Önemi

-Satış Etkinliği İçin Görev ve Sorumluluklar

-Satış Tarzımızı Belirleme ve Etkili Satış Stilleri

-Güven ve güvenilirlik

-Satış Performansının Arttırılması

-İletişim Türleri

-Sözlü İletişim

-Sözsüz İletişim – Beden Dili

-Telefonda İletişim

-Yazıyla İletişim

-Dış Görünüm ve İmaj

-Kurumsal Davranış ve Temsil

-İmajımızı Oluştururken Nelerden Faydalanırız?

-Satışta Networkün önemi

-Swot Analizi

-Satış İletişiminde Özgüven ve Korkularla Başa Çıkma

-Satışta Geri Bildirim

-Olumlu tutum geliştirme

-Kapama teknikleri

-Farklı Stratejilerin Kombinasyonu

-Uygulamalar

Eğitim Süresi : 15 saat

Eğitim ücreti, bilgi ve ön kayıt için bize ulaşabilirsiniz;

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Doğru Nefes ile Kalbinizin Yüzünü Güldürün! Nefes Eğitmeni Hicran İpekbağlar

Kas 3, 2015   //   by admin   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Eğer nefesiniz doğru ve kontrollü değilse, sol beyin lobunuzun azizliğine uğrayabilirsiniz nasıl mı?

Normal şartlarda dakikada 72 defa atan kalp, stres altında fazladan kana ihtiyaç duyduğu için kalbin atış hızını ayarlayan hücre grubu tarafından hızı artırılır.

Sempatik sinir sistemini kontrol eden sol beyin lobu stresi yaşamsal bir tehdit olarak algılar ve alarm vererek sempatik sinirleri uyarır ve sempatik sistem damarları daraltıp kan basıncını arttırarak, böbrek üstü bezinin adrenalin ve noradrenalin hormonlarının salgılamasını sağlar. Bu hormonlar kalbin çalışma hızını arttırır. Troid bezinden salgılanan ”Troksin” hormonu ise metabolizmayı hızlandırarak kalbin çalışmasını etkiler. Artan kalp hızı kalbin verimini dinlenme seviyesinin beş katına çıkarabilir.

Stres seviyeniz devam ettiği sürece sempatik sistem layıkıyla görevini yerine getirdiği için zevkten dört köşe olurken, Kalbiniz hücrelere yeteri kadar kan pompalamak için tabanları yağlar.

Eeee ne demişler hızlı koşan çabuk yorulur. Acele giden ecele gider.Kalbiniz tam gaz giderken frene basmak ve stres seviyesini düşürmek lazım. Çünkü hiç kimse sempatik sistemin nevrozu nedeniyle zamanından önce bu dünyayı terk etmek istemez değil mi?

Günde ortalama 20,000 defa nefes alıp verdiğimizi düşünürsek, her gün 20,000 kez yapılan hatanın bedeli ne olur?Ya eksik nefes alıyoruz, ya eksik nefes veriyoruz. Üstelik nefesimizi döngüsel olarak tutamıyor ve hücrelerimize servis edilmesi için zaman tanımıyoruz. Nefes almayı bilmiyoruz, çünkü sadece üst akciğerimizi kullanıyoruz.

Nefes almayı bilmiyoruz çünkü karın, sırt, bel bölgelerimiz tamamen ölü ve bizim kontrolümüz dışında. Bu nedenle geçmişimiz yüzünden çok üzgün, geleceğimiz için de çok kaygılıyız. Ya çok acı çektik ve hala unutamıyoruz ya da çok korkuyoruz eyleme geçip adım atamıyoruz

Nefes eğitimi  ve nefes terapi teknikleri son yıllarda oldukça önem kazanmış, Bursa ‘ da  da yaygınlaşan bir terapi tekniği haline gelmiştir. Nefes eğitimi; bedensel, zihinsel ve ruhsal farkındalık için mükemmel bir yol olmuştur.

O halde  nefes egzersizleri, nefes terapi ve nefes eğitimi ile sağ beyin lobunun kontrol ettiği parasempatik sinir sistemini harekete geçirip frene basarak, kalp kaslarının büzülme kuvvetini yavaşlatır, kalp ritmini 40 vuruşa kadar indirebilir, adrenalin ve noradrenelin hormonlarını azaltarak stres seviyesini düşürebiliriz. Yavaşlayan kalbimiz de rahat bir nefes alır.

İşte o zaman bize de “kalbim sen çok yaşa “demek düşecektir.

Nefes Terapisti & Hicran İpekbağlar-Bursa

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! Özlem Aktaş Profesyonel Koç

Eki 7, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz. Günümüzün popüler rahatsızlığı tükenmişlik sendromu biraz da iş yerimiz de yaşadığımız tatminsizliklerle ilgili.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin  iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde.

Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama farketmeden  işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar içinde  olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk ve danışmanlık almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu.

Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında , işletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımınızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik .

Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kilolu olmak kaderim değil diyorsanız- Nlp Koçu Özlem Aktaş

Eki 5, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

“Kilolarımdan kurtulmak istiyorum , artık öyle bıktım ki kendimi sevmiyorum , yorgunum , birçok şeyi denedim ama olmuyor . Sanki içimde her seyi tüketmek isteyen bir canavar var ve yemek görünce kendimi tutamıyorum ve yiyiyorum çok yiyiyorum . Bu içimdeki illet öyle bir şey ki ona  söz geçiremiyorum . Bir gün karar veriyorum , bu sefer kesin olacak diyorum ancak aklımı çelen yiyecekleri gördüğüm an irademe hakim olamıyorum. Birçok diyet denedim kilo verdim ama sonra fazlasıyla geri aldım . Sanırım yeme alışkanlığımı kalıcı bir şekilde değiştirmem çok zor. Artık başarısızlığa uğramaktan bıktım .”  Bu sözler bir danışanıma ait , aslında bu konuda çalıştığımız danışanlarımızın ortak problemi umutsuzluk. Kendilerine ve yapabileceklerine olan inançlarını kaybetmiş olmaları . Çünkü o kadar çok yöntem denemiş ancak defalarca başarısızlığa uğramış olmanın verdiği hayal kırıklığı . Yeniden mücadeleye olan isteksizlikleri onları farklı arayışlara itmekte .

Biz Koçlara göre uyguladığımız en etkili yöntemler bütünü olan  Nlp ‘nin en etkili varsayımlarından birine göre başarısızlık diye bir şeyin olmamasıdır. Eğer vazgeçerseniz işte başarısızlık budur. Danışanlarımıza şunu söyleriz , sadece bu zamana kadar nasıl zayıflayamayacağınızı öğrendiniz. Ancak daha henüz nasıl başaracağınızı deneyimlemediniz henüz. Nlp der ki biri başardıysa herkes başarır. Kalıcı bir şekilde zayıflayanları modelleyerek ortaya çıkardığımız yöntemler bütününü kendilerine anlatırız .  Kilolu olmak bir kader değildir sadece yanlış davranışlar ve alışkanlıklar bütünüdür. Kalıcı bir şekilde kilo vermek mümkün , ancak kalıcı bir zihinsel tutum ve davranışlar bütününü geliştirmek koşuluyla . Kilo problemi sadece yemeklerle  ilgili bir durum değildir , duygularla ilgilidir sıklıkla . Duygularımızı bastırmayı düstur edinmiş bir toplum olarak yaşanmamış , hissedilmemiş duygular bilinçaltımızda baskı yaratmaya devam eder ve kişi yönetemediği duygusunu açlık sanar ve tüm duygular neredeyse midemizde hissedilir ve kişi bu durumla baş edebilmenin yolunu yemek yemekte bulur ancak bu gerçek doyumu sağlamaz çünkü tatmin olmamış , birikmiş duygular yoğun bir şekilde kişiye baskı yaratmaya devam eder . Bu sebeple kilo verme süreci sadece yemek yeme düzenini değiştirerek gerçekleştirilemeyebilir çünkü bazılarımızın duyguları ve bu konudaki sınırlayıcı inançları çok güçlüdür.

Kilo verme sürecinde duygular kadar , düşünce yapımız ve tutumlarımız da önemlidir. Sınırlayıcı bir yaklaşımın içerisindeyken başarılı sonuçlar almamız güçleşir. Kilo vereceğimize dair olan inancımız bizi başarıya götürecek olan kutup yıldızı gibidir. Eğer yapabileceğimize olan inancımız eksilse başarısızlık kaçınılmazdır. Kişilere zayıflama sürecinde kalıcı başarıyı yakalamalarının yollarını öğretmekle beraber hayatın genel yapısında bir doyum ve denge , farkındalık kazandırılmak amaçlanmaktadır. Duygularınızı , düşüncelerinizi , tutumlarınızı yönetmeyi öğrenip başarıyı ve sağlıklı yaşamı kalıcı hale getirip kilo verebilirsiniz. Kilolu olmak kimsenin kaderi değildir, sadece bir seçimle ve kararlılıkla başarı elde edilir ve hayatta yaptığımız seçimler ile yol alır yada geri kalırız . Sağlıklı yaşamak hepimizin hakkı bunu hatırlayın.

Ne istediğinize karar verin artık kilolu olmak canınızı acıtıyorsa değişim yolculuğunun zamanı gelmiştir. Bu yolculuk hem keyifli , hem güçlü farkındalığın kapısını açan kendini tanıma ve sağlıklı yaşama merhaba deme  süreci. Bu keyifli farkındalık sürecinde biz Koçların görevi sizi başarı yolunda tutmak ve hedefinize ulaşmanıza yardım etmektir. Hatırlayın biri başardıysa sizde yapabilirsiniz. Biz her zaman yanınızdayız. Sevgiyle kalın..

Özlem Aktaş, Nlp Koçu, Psikolojik Danışman , Yazar

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Koçlukla İlgili Kafanızdaki Altı Önemli Sorunun Cevabı

Ağu 11, 2015   //   by admin   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Ünlü bir programda ünlü bir yaşam koçuna sorulan soruları tamamen tesadüf eseri duydum geçen akşam…ama biliyorum ki hiç bir şey tesadüf değildir. Belki de siz değerli okuyucularımdan bazıları bir koçla çalışmak istiyorlar ama bu soruları kendilerine sordukları ve o programın sunucusuyla aynı fikri paylaştıkları için kendi değişimlerinde en büyük engeli kendileri koyuyorlar.

İşte belki de sizin de kafanızda dönüp duran sorulardan bazıları ve cevapları;

1-Neden insanlar bir psikolog ya da psikyatriste girmiyor da,  siz koçlara gidiyorlar…Hayal tacirlerine..

Birincisi koçlar hayal taciri değildir, umut ya da hayal taciri falcılar için kullanılır ki koçlar hiç bir şeyi danışanlarından daha iyi bilmezler. Koçluk profesyonel bir meslektir ve amacı kişiye ayna tutmaktır. Kişinin herhangi bir hastalığı ya da problemi yoktur. Hedefi vardır ve kendi kendini sabote ediyordur bu nedenle mutsuzdur. Düşünsenize bir hayaliniz var ve sizin için her zaman bir hayal olarak kalacak. İşe her gün ayağınızı sürüyerek gidiyorsunuz ama hayal bile kurmaya korkuyorsunuz. Keşke olsa, keşke herkes tek başına o gücü bulabilse, keşfedebilse, keşke herkes kendi yaşamının koçu olabilse… böyle insanlar yok mu elbette var. Peki yapamayanlar? İşte kurumsal bir firmada yönetici havuzunda olan bir danışanımın yorumu.

İnci hanım Sizin de desteğinizle başaracağımdan hiç kuşkum yok. Kendimin en iyisini keşfetmeyi öğrettiğiniz için çok teşekkür ederim.

Neden psikoloğa ya da psikiyatriste gitmiyorlar? Çünkü tek istedikleri topu sürmelerine yardımcı olacak bir yol arkadaşı bir takım çalışması, golü zaten kendileri atacaklar. Tek başlarına yapamazlar mı neden Koç’a gidiyorlar? Yapabilirler, yapamayanlar için ise en büyük sıçrama yardım almaktır.

2-Verdikleriniz hap gibi bilgiler mi? İstiyorlarsa felsefe okusunlar büyük Türk romancılarını okuyup bilgeleşsinler. Bilgelik arıyorlarsa…

Herkes kendi tekâmülü için buradadır. Hepimiz öyle. Kimse bir başkasına yardım edemez. Çünkü bir başkası yok. Herkes kendine yardım eder. Bir Koç’a danışanı ayna olur, koç danışanına ayna olur. Kısacası şunu anlamak bilgelik gerektirir. ‘Konuştuğumuz şeyi aramakla bulamazsınız onu ancak arayanlar bulabilir’ eski bir sufi deyişi. Kısaca bunu anlayınca bu soruyu sormaya gerek kalmaz.

3-Kişisel gelişim lafından tiksiniyorum, herkes koç..

Evet kesinlikle katılıyorum.5 tam günlük eğitimlerde Koçluk yapılamaz olmasına rağmen Koçluk sertifikası alan ve çok özgüvenli kişiler, ben koçum diye piyasaya çıkar ve yerinizi açar tabelasını da asar.. Ama 3 danışandan sonra eğer yeterince mesleğinin ehli değilse biri çıkar ve ‘bu neyin özgüveni ?’ der…haklılar deyip ya vazgeçer ya konu hakkında kendinisini geliştirmesi gerekir.. Koçluk bir meslektir. Dünyaca kabul görmüş bir meslek. Koçlar kimseyi geliştirmez, akıl vermez. Hepimizin aklı bizlere yeter. 

4-Kitapların hepsi çer çöp içi boş. Basılmamalılar…

Bazılarının içinin boş olduğuna katılıyorum. Özellikle kişisel gelişime yönelik bir kitap yazarken kişi kendi yolculuğunu yazar. Ancak kişisel bir tecrübesi yoksa başka kitapların söylediklerini evirir çevirir ve tekrar yazar. Bana göre her kitap değerlidir çünkü her insan Allah’ın bir parçasıdır ve onun yaratıcı özelliğini taşır. Okuyan kişide bir cümlesi ilham uyandırdırabilir ve kişi yeniden başlamak isteyebilir. Yazılan kitaplardan hap niteliğinde bilgi bekleyen okuyucuya, bu kitapların neden basıldıklarını danışsanız daha iyi olabilir. Geçenlerde gördüğüm bir karikatür beni çok güldürmüştü. Bir adam kitapçıya gider ve bir kitaba bakar. 5 adımda başarı isimli bir kitaptır bu. Adam satış danışmanına şunu sorar. ‘bunun üç adımda başarıya götüreni yok mu?’

5-Adam aç,parası yok borcu var, sizin verdiğiniz bilgilerle karnını doyurabilecekleri mi?

Eminim sizlerde dibe vurduğu halde tekrar başlayan, kimse ona inanmazken kendine inanarak çok kısa sürede çok başarılı işler başaran fakirlikten bolluğa berekete kavuşan insanlarla karşılaşmışsınızdır. Bir an için yüreklenirsiniz. Belki bende yapabilirim dersiniz. Peki şimdi ben soruyorum. Bunu yapabilmiş bu kadar insan varken, bu insan da hayatını dönüştüremez mi? Diyelim ki değiştiremedi, bu kadar çok bir koçla çalışarak ya da kendi başına hayatını dönüştürmüş insan varken dönüştürmemiş kişiler baz alınarak Koçluk mesleğinin yaralılığı tartışılabilir mi?

Ve siz eğer Maslow’un piramidimin en alt seviyesindeki insan sizin söylediklerinizi ne yapsın diyorsanız, ve eğer siz bile böyle düşünüyorsanız o insan üst seviyelere nasıl çıkacak? Bu kişi beş parasız da olabilir. Kendini gerçekleştirmenin para kazanmakla bir ilgisi olmadığıni emimin Koç’a giden gitmeyen büyük bir kitle biliyordur.

6-O fakir ama evinde mutlu huzuru var diyorsun… Dışarıda birileri parseli topluyor ama…

Bu ekonomistlerin ya da ekonomi politikalarının konusu olabilir ancak tekrar ediyorum kendini gerçekleştirmenin para ile ilgisi yoktur, ne çok insan vardır fakir ama kendini gerçekleştirerek ölmüştür daha fazla bilgi için bakınız Maslow-İhtiyaçlar Teorisi

Evet sevgili gönül dostları, bugüne kadar belki size doğru soruları soracak doğru geri bildirimi verecek ve hedefiniz yolunda size yol arkadaşlığı yapacak bir profesyonel aramışsınızdır ama kişisel ve kurumsal koçluğun ne demek olduğunu ( Kurumlarda Koçluk günümüzde şirketlerde yoğun olarak uygulanmakta şirket içi koçlar yetişmektedir) anlamaya çalışmayan ya da bu işi ticarete dökmüş ancak eline yüzüne bulaştırmış bir kesimi baz alarak mesleğe olumsuz gözle bakan yazılar ve programlar yüzünden, gerekse çevrenizdeki iyi niyetli ama araştırmamış kişiler yüzünden henüz bu hizmete başvurmamış olabilirsiniz. Umarım sorularınıza biraz olsun yanıt bulabilmişsinizdir.

Sevgiyle kalın

İnci Aktaş

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

Tem 24, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin hiçte iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde. Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama farketmeden işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu. Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında . İşletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik . Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Sayfalar:«1...9101112131415...31»

Ara

Kategoriler