Browsing articles in "Makaleler"

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız !

Tem 24, 2015   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

İşim Beni Tüketmesin Diyorsanız ! Özlem Aktaş

 İşim beni tüketmesin diyorsanız ! İşinizi geliştirmeye önem vermelisiniz.

‘ İşlerin gidişini tek başıma yönetemiyorum,  artık yoğunluğu organize edemiyor ve tükenmeye başladığımı hissediyorum ‘ diyor iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığına  gelen danışanım . Keşke benden bir tane daha olsa diye ekliyor . Artık çalışanlarımla aramda sınırların kalmadığını , iletişim konusunda ciddi sıkıntılar içinde olduğumuzu ve işlerin hiçte iyi gitmediğinin farkında olduğunu itiraf ediyor . İş tarzında oluşmuş körlükten bahsediyor birazda mücadeleden yorulmuş bir şekilde. Hayallerinin  işini kuralı 5 yıl olmuş ama fark etmeden işi onu yormaya ve tüketmeye başlamış. Artık işe olabildiğince geç gittiğini ve bir patron olarak motivasyonunun çok düşük olduğunu ve böyle giderse işlerin daha da kötüye gideceğinin farkında. En temel ihtiyaçlar olarak sayacağımız işine karşı olan sevgiyi kaybetmeye başlamış , iş yerinde ekibi içinde taktir olabildiğince ortadan kaybolmuş ve kişilerin kendilerini gerçekleştirmek geliştirmek için hiç çabaları yok ve neredeyse en temel gereksinim olan geliri dahi elde edemeyecek duruma gelmek üzereyken iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı hizmeti alan danışanımızın söyledikleri ile başlamak istedim yazıma .

Artık yeni bir yol, yeni heyecan , yeni bir bakış açısı ve güçlü vizyon, misyon ve hedeflere ve adımlara ihtiyaç olduğu çok açıktı. İşine  aşık bir adam işini yük olarak görmeye başlamış ve ekibi ile ilişkileri gerginlikler ve stres yüzünden zarar görmeye başlamıştı. Ve en acı olan yan ise bir ay sonrasının ne olacağını bilmemesiydi. İş yerinde plansızlık, öncelikler konusunda sıkıntılar yaşanıyordu , çalışanlarda da motivasyon eksikliği çok belirgindi. İşlerin tesliminin geciktiğini, müşteri şikayetlerinin arttığını ve bu durumun kendisini çok endişelendirdiğini söylerken gerçekten çok üzgün görünüyordu. Şimdi bir şeylerin değişme zamanıydı ve bu yüzden Koçluk almaya karar vermişti. Çünkü birilerinden iş konularında Koçluk ve danışmanlık almanın şirketin gelişimi açısından elde ettiği kazançları duymuştu. Şirketini bulunduğu noktadan hayal ettiği noktaya taşımak fikri onu heyecanlandırıyordu. Koçluk bu konuda ona yardımcı olabilirdi . Heyecanlanmaya  başladı yaptığımız Koçluk seanslarında . İşletmesinin ve kendisinin eksik yanlarının neler olduğunu  , nereleri geliştirmeleri gerektiğini, güçlü özelliklerini tanımaya başladı. İşi ile ilgili kazandığı öngörü ve motivasyon ile işinde bazı kural ve standartları yeniledi. Vizyon, misyonu ve hedefini ve nasıl ulaşacağı ile ilgili yol haritaları belirlendi . Ayrıca koçluğun ve danışmanlığın özü gereği çalışmalarımız boyunca yapılan destek ve takipler ile güzel değişimler yaşanmaya başlandı. En son seansımızda niye daha önce iş geliştirme koçluğu ve danışmanlığı almayıp vakit ve enerji kaybettiği için pişmanlığını dile getirirken , hiç bir şey için geç olmadığını dile getirerek şu ana odaklanmanın bundan sonra ki adımların ve şu an ki sürecin önemine dikkat çektik . Şimdi daha doyumlu bir iş ortamı , daha çok kazandıran ve daha çok sevdiği bir işi var . İş tatmini her geçen gün artıyor .İşletmeniz kalbinizdir çoğu zaman . Orada geçirilen huzurlu ve bilinçli dakikalar daha doyumlu ve keyifli bir yaşamın yolunu açar. Herkesin doyumlu, başarılı iş hayatı, iş tatmininin maksimum  olmasını temenni ederim . Sevgiler.

 Özlem Aktaş, İş Geliştirme Danışmanı ve Kurumsal Koç

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

 

Duygularla Çok Yemenin Bağlantısını Çözüp Fazla Kilolara Son Verin- Özlem Aktaş

Tem 21, 2015   //   by admin   //   Makaleler  //  No Comments

Duygularla Çok Yemenin Bağlantısını Çözüp Fazla Kilolara Son Verin

Yemek yeme alışkanlığınızı değiştirin.  Bir çok yerde duyduğunuz ancak uygulamakta çok zorlandığınız bir cümle. Çok yediğinizi özellikle de mutsuz , stresli olduğunuz zamanlarda yediğinizi düşünenlerden olabilirsiniz. Hatta ne yapayım kendime hakim olamıyorum ,  aslında yeme alışkanlığımı değiştirmek istiyorum , sadece nasıl yapacağımı bilemiyorum. ‘ Yemek yediğimde kısa bir süre kendimden kaçıyorum mutsuzluğumu unutuyorum  ama sonra yine aynı şey oluyor başa dönüyorum  ‘ diye mutsuzluğunu ifade ediyor  bir danışanım. Obezite,  fazla kilolu olmak ve kendinden memnun olmamak , artık günümüz modern insanının bir sorunu. Özellikle gelişmiş ülkelere baktığınızda ciddi anlamda kilo sorunu ile mücadele ettiklerini fark edersiniz. Daha fazla insan stresini , duygularını yönetemedikleri için aşırı yemeğe bağımlı olmaktadır. Yemek yiyerek mücadele edemediği duygularını bastırmak , belki yalnızlığını gidermek için çok daha fazla yemekte çareyi bulmaktadır. Bu sonunda bir kısır döngüye dönüşerek kişinin kendisinden daha fazla uzaklaşıp , tatminsiz , mutsuz yaşamlar yaşamasına sebep olur. Yemek ne duyguyu ne de bu duygunun nedenini tatmin eder. Kişiyi sadece kısa süre için oyalar. Önemli nokta, yemek yemenin fiziksel açlığı gidermek dışında acı ve sıkıntı veren duyguların üzerinde hiç etkisinin olmamasıdır. Ancak maalesef milyonlarca insan duygularını bastırmak için daha fazla yiyiyor . Kızgınlık, suçluluk, stres, mutsuzluk, öfke, üzüntü, depresyon gibi tatsız durumlardan kaçınmak için yiyiyorlar. Oysa ki kişinin yapması gereken aslında gerçekten hissettiğinin açlık mı yoksa doyurması gereken bir duygu mu? Bunu fark etmesi.  Kişi gerçekten açsa bunu fark edebilir.Ancak stresimizi de midemizde hissederiz dolayısıyla stres veya olumsuz duyguyu açlık sanarız. Bu noktada aslında hissettiğimiz duyguların vücumuzda yarattığı tahribatın farkında olmak ya da duygu ve yemek yeme arasında ki bağlantıyı çözmek kilo vermek için önemli bir adım olacaktır. Kendinin , duygularının farkında olan kişi kilo verme konusunda daha başarılı olur. Bunun için güçlü bir farkındalık geliştirmek önemlidir. Ne hissettiğinizin her zaman farkında olun ve bunu tanımlayın , neyle ilgili olduğunu fark edin ve bu duyguyu kabul edip çözmek için adım atın . Duyguları yönetebilmek aynı zamanda fiziksel ve zihinsel kontrolü ele almak için önemlidir. Bu konularda kendinizi geliştirmek için nlp uzmanları, koçlar, hipnoterapistlerden destek alabilirsiniz. Bilinçaltınızın ve duygularınızın nasıl sizi yönettiğini fark etmek büyük özgürlüktür. Bu konuda adım atıp sağlıklı bir şekilde kilo verip istediğiniz kiloya ulaşabilirsiniz. Sadece yeme  alışkanlığınız değil, davranışlarınız, düşünceleriniz ve duygularınız da işin içindedir. Kişi fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak bir bütündür. Bu üçü arasında ki bağlantıyı sağlıklı kurduğunuz müddetçe kalıcı kilo verir ve sağlıklı bir yaşama kalıcı olarak adım atarsınız. Hipnoz, nlp , eft gibi metodlar bu önemli üçlü arasında ki kalıcı bağın kurulması ve sağlıklı bir yaşam geliştirmek için çok etkili araçlardır.
Sağlıkla ve sevgi ile kalın.
Özlem Aktaş- Nlp uzmanı , Hipnoterapist

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Okul VE Hayat Başarısında Motivasyon Ve Dikkatin Önemi – Özlem Aktaş

Tem 20, 2015   //   by admin   //   Kariyer, Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

OKUL VE HAYAT BAŞARISINDA MOTİVASYON VE DİKKATİN ÖNEMİ

Derin anlamlar taşıyan hedeflerle, sonuçlanmayı bekleyen düşlerle  ve ifade edilmeyi gereksinen saf bir aşkla motive olduğumuzda işte o zaman gerçekten yaşarız.

Greg Anderson

Bu hayatta gerçekten yaşıyorum diyebilmenin yolu, sevdiğiniz şeyi aşkla ve motivasyonla yapmaktan geçer. Günümüz dünyasında her birimiz bir şeyleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hedefler büyük, ulaşılmak istenilen noktalar yüksek.  Ancak bizi düşlerimize ulaştıracak motivasyona sahip değilsek , hedeflerimiz bir hayalden öteye geçemiyor maalesef.  Özellikle günümüzde öğrenciler üzerinde ciddi sınav baskısı ve hedef baskısı var .  Ne yapmak istediğini bilmeyen birçok öğrenci oradan oraya savrulmakta.  Öğrenci, sınav, performans  koçluğu gibi nedenlerle bize gelen danışanlarımızın tipik sorunu ,  motivasyon ve dikkat eksikliği ve öğrenme isteksizliği . Yüksek hedeflerimiz var, herkes bir şeyler olmak istiyor ancak bir sorun var.  Motivasyonu eksik, kendisini nasıl güdüleyeceğini bilmeyen öğrenciler  kendilerini başarısızlığa mahkum edebiliyor.  Yeterince güdülenmemiş bir öğrenci , öğrenmeye hazır hale gelmemiş demektir, ayrıca kişiyi öğrenmeye sevk edecek önemli bir neden olmadıkça öğrenmeye karşı ilgi geliştiremez.  Öğrencinin neyi niçin istediğini , motivasyonunu etkileyen faktör ,  ilgisinin neye karşı olduğu fark edilmelidir ki öğrenme gerçekleşsin. İnsanlar genellikle merak ve ilgi duyduğu şeyleri daha kolay öğrenirler. Okuldaki tüm derslerin ilgi çekici bulunması  mümkün  olmadığına göre , burada yapılacak olan öğrenciyi motive edecek ve güdülenmesini sağlayacak yolları bulmaktır? Öğrenciyi güdüleyen etkenlerden biri, olumlu davranışlarının pekiştirilmesidir. Bu noktada öğretmen ve öğrencilere çok iş düşmektedir. Örneğin sınıfta sorulan sorulara cevap veren öğrenci takdir edilirse davranışı pekişecek ve tekrar cevap vermeye karşı istekli olacaktır. Ayrıca öğrencinin dıştan aldığı onaylayıcı davranışla beraber kendi içsel motivasyonunu da arttırabilmesi için gerekli yönlendirilmeler yapılmalıdır. Olumlu davranışında kendisini takdir edebilmeyi öğrenen çocuk bir sonraki eylemini gerçekleştirmek için motive olmuş olacaktır. Ayrıca çocuklarının içsel motivasyonlarını arttırmanın yollarından diğeri, kendilerine olan , başarabileceklerine olan inançlarının pekiştirilmesidir. Yapabileceklerine olan inançları güçlendirilen  kişi , davranışları konusunda daha kararlı ve istekli olacaktır. Hayatta ne kadar başarısızlık varsa her birinin öğrenme fırsatı olduğu öğrenciye öğretilebilmeli ve yeni bir yol denemek konusunda merakı uyandırılmalıdır. Ayrıca öğrencinin motivasyonunu arttıran , amacına yönelik güdülenmesini sağlayan diğer etken ,  amacına ulaşma konusundaki beklentisidir. Bu sebeple hedefler , amaçlar belirlenirken , kişi tarafından gerçekleştirilebilir , başarılabilir hedefler konulması önemlidir. Ayrıca amaç öğrenci için bir değer ve anlam ifade etmelidir. Kişi için hiçbir amacı ve değeri olmayan  hedefi gerçekleştirmek için kişinin güdülenmesi ve yeterince motive olması beklenemez.  Güçlü motivasyon sonunda gerçekleştirilen hedefler kişinin öz yeterlilik duygusunun gelişmesine katkı sağlayacaktır. O zaman her zaman sorulması gereken soru , kişiyi harekete geçiren şey nedir? Kişinin hedefe ulaşmasını sağlayan nedir? Bu cevaplar herkes için farklıdır. Herkesi hedefe güdüleyen motive eden nedenler kişisel farklılıkları taşımakla beraber  genelde yukarıda saydığımız nedenlerdir.  Öyleyse amaçlar yönünde kişinin kendini motive eden etkenleri fark edip, içsel gücünü doğru yönlendirebilmesi halinde hedeflerine ulaşması mümkün olabilmektedir. Motivasyonunuzu her zaman güçlü tutmanız dileğiyle sevgiyle kalın.

Özlem AKTAŞ- Kariyer , Nlp Koçu

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Neden Kariyer Danışmanlığı?-İnci Aktaş

Tem 13, 2015   //   by admin   //   Kariyer  //  No Comments

Amerika’da yapılan, klasik bir çalışanın işi algılayışı araştırmasında şu sonuç ortaya çıkmıştır. İstisnasız tüm çalışanlar bir robot olduklarını düşünüyorlar. Sabah işe geldiklerinde açılan ve işten çıkarken kapama düğmesine basılarak kapatılan bir robot…Peki hal böyle olunca, iş doyumu nasıl sağlanabilir?

İş doyumunun yaşam doyumuna etki eden önemli bir faktör olduğun anlaşılması ile kariyer danışmanlığı/kariyer koçluğunun önemi giderek artmaya başladı. Öyleyse bir kariyer danışmanı ya da kariyer koçu sizin için neler yapabilir?

Fransızca ve Latince kökenli olan kariyer sözcüğü hareket edilen yol anlamını taşıyor. Ve kariyer danışmanı siz bu yolda kariyer gelişiminizi sağlarken size yol arkadaşlığı yapan kişidir. Kariyer danışmanlığı, ilk defa meslek seçiminizi yaparken, iş değiştirirken, meslek değiştirirken, yeni bir iş ararken bireye yardım etme sürecidir. Aynı zamanda kariyer koçları, iş yerinde başarı gösterip doyum elde etmesi, kariyer planı yapması, etkili iletişim kurabilmesi ve çatışmaları çözmesi/önlemesi, ve terfi dönemlerinde danışanlarına yol arkadaşlığı yaparlar. Yetenek havuzlarındaki bir çok yönetici adayı assessment sürecinde bir kariyer koçu ile çalışmaktadırlar.

Kariyer koçu/kariyer danışmanı ile çalışırken, derinlemesine görüşme ve ölçme araçları ile kendinizi tanır, yetkinlik ve geliştirilmesi gereken yanlarınızı saptayabilir, benlik algınızı gerçekçi bir biçimde oluşturabilirsiniz. Bazen danışanlarımız kendilerini olduklarından daha yetersiz ya da daha yeterli algılayabiliyorlar. Oysa kişinin gerçek özellikleri ile kendisini nasıl algıladığı, birbiriyle uyumlu olmalıdır.

Kariyer danışmanı ile çalışmak, seçeceğiniz iş ve mesleklerle ilgili daha fazla bilgi edinmenize olanak tanır. Size tatmin sağlayacak mesleğin toplum ihtiyacını da karşılaması gerekir. Örneğin geçmişte popüler olan bir meslek şu anda toplum ihtiyacına hizmet etmeyebilir. Bir kariyer danışmanı kişinin ihtiyaçlarıyla toplumun ihtiyaçlarını dengelemeyi hedef alır.

Özetle kariyer koçluğu hizmeti kişinin ömrü boyunca alabileceği bir hizmettir. Ve kariyer koçu bireylere, mesleki eğitim alacağı alanı seçerken, çalışacağı yeri belirlerken, iş yaşamının getirdiği zorlukların üstesinden gelirken, terfi zamanları geldiğinde, yeni bir işe ya da mesleğe geçiş yaparken, özellikle sosyal bilimler gibi kişilere geniş bir kariyer alternatifi sağlayan fakültelerden mezun olan bireyler için karar verme sürecinde, emeklilikte gerçekleştirilecek aktivitelerin planlanmasında kişiye yol arkadaşlığı yapan kişidir.

İş ve özel yaşamınızın dengede olduğu güzel günler dilerim.

İnci Aktaş

Kariyer Danışmanı/Profesyonel Yaşam Koçu Bursa

Bir kariyer danışmanından hizmet almak ve tüm sorularınız için bize ulaşabilirsiniz.

info@akademiplena.com

Tel:(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Düşlerden Gerçeğe

Haz 21, 2015   //   by admin   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Geçmişe bir sünger çekip yeni bir hayata başlamak istiyorsunuz. Bu sizi çok heyecanlandırıyor. Başlangıç için bir tarih bile belirliyorsunuz. Pazartesi…Ama unutmayın, yeni gözler geliştirmediğiniz sürece farklı bir hayat yaşayamayacaksınız. Yine aynı evde aynı yatakta uyanacaksınız. Yine aynı işyerine gidip yine aynı kişilere günaydın diyeceksiniz. Yine aynı kişi olacak yanınızda yatan eşiniz. Onlar değişmeyecek, siz değişeceksiniz. Ve hayatınızın değişmesini istiyorsanız, artık yeni manzaralar aramakla kalmak yerine, yeni gözler geliştireceksiniz..

Bu yazıyı okurken bu konuda yardım almak istediğinizi düşünebilirsiniz. Ki bence en büyük sıçrama gerektiğinde yardım almaktır. Basit bir değişikliği bile rahatlık alanı(bana göre oldukça rahatsız edici olmakla birlikte bildik bir alandır) dışına çıkmamak için yapamayan bizler hala geni manzaralar arama peşine düşeriz.

Çoğunlukla bir yaşam koçu ile bir psikololog birbirine karıştırılabilir. Bir yaşam koçuyla çalışmak, düşlerden gerçeğe giden yolda arzuladığınız durumla mevcut durumunuzu kıyaslayıp ihtiyacınız olan kaynaklara ulaşırken yanınızda bir yol arkadaşınız olması demektir.

Yaşam Koçluğu danışmanlık ya da mentorlük değildir ama bir yaşam koçu siz yeni manzaralar ararken rahatlık alanınızdan çıkmaya teşvik eden kişidir. Yeni manzaralar aramak yerine bazen de yeni gözler geliştirmenize destek olan kişidir yaşam koçu.

Plena Human’ta Yaşam Koçlarımız, Nlp Uzmanlarımız ve Hipnoterapistlerimiz hayalden gerçeğe giden yolda size Ayna tutan yol arkadaşlarınız olmaktadırlar.

Tebriz’i Şems’in de dediği gibi, kendini ancak başka birisinin Aynasında tam olarak görebilirsin.

Sevgiyle Kalın,

İnci Aktaş

Plena Human Bütünsel İnsan Gelişim Akademisi/Bursa

Profesyonel Yaşam Koçu&Nlp Uzmanı& Hipnoterapist / Bursa

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

 

Bırakın Problemlerini Çocuğunuz Sahiplensin! Siz Onun Koçu Olun,,

May 14, 2015   //   by inciaktas   //   Kişisel Gelişim, Makaleler  //  No Comments

Çocuklarının herhangi bir problemi olduğunda ve çocuk kendi problemini sahiplendiğinde, anne babalarda harekete geçme isteği uyanır. Sorunu üstlenirler ve çözemedikleri zaman da çoğunlukla kendilerini suçlayıp kötü hissederler. Oysa bu durumda çocuklarımıza iyilik yapmıyor aksine çocuğun hayatı boyunca tüm problemlerinde bize gelmesine sebep oluyoruz.

Insan mükemmel bir kaynak potansiyeline sahiptir ve sorunlarının çözümü kendi içindedir. Bu sizi şaşırtabilir ama çocuklarımızın içinde de aynı sorun çözme yetisi fazlasıyla bulunmaktadır.

Bundan böyle bırakın çocuklarınız kendi problemlerini sahiplensin. Ve kendi çözümlerini kendileri bulsunlar. Çünkü tüm insanlar gibi tüm çocuklarda hayatı boyunca her şekilde irili ufaklı bir çok sorunla karşılaşacaklar. Çocukların içerisinde iyi çözümler bulma konusunda inanılmaz bir potansiyel vardır. Bazen bu potansiyelden biz bile yaralanabiliriz. Sizin sorunlarınıza bile düşünemediğiniz çözümler önerebilirler.

Eğer siz bu potansiyel onlarda varken, hap niteliğinde çözümlere giderseniz alacağınız karşılık her sorunda çözmeniz için size gelmeleri olacaktır. Ayrıca belki de o problemlere çözüm bulamayacağınız zamanlar olacak, bir süre sonra bu durum ağır bir yük yükleyecek omuzlarınıza. Çünkü hiç kimse herkesin her sorununa çözüm üreten sonsuz bir bilgeliğe sahip değildir. Kimsenin elinde sihirli değnek yoktur. Sizin de yok. Ama çocuğunuza koçluk becerileriyle yaklaşırsanız, sorununu kendi kendine çözmeye çalışan çocuğunuza yardımcı ve destek konumunda bulunursanız, ona çok daha fazla yararlı olabilirsiniz.

Çocuklar yardıma ihtiyaç duyar ama en iyi yardım biçimi kendi çözümünü bulma şeklinde yani koçluk yaklaşımıyla yapılan yardımdır. Dinleme, etkili soru sorma ve geri
bildirim süreci çocuğunuza en iyi şekilde yardım etme şansını size verir.

Çocuğunuzun koçu olabilmek için bireysel Öğrenci Koçluğu ve  Aile Koçluğu seanslarına katılabilir ayrıca Çocuğunun Koçu Sen Ol Eğitimlerimize katılmayı düşünebilirsiniz.

Eğitim hakkında detaylı bilgi için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.

http://www.akademiplena.com/index.php?id=3&egitim=63

Sevgiyle ve mutluluklar kalın,

İnci Aktaş

Profesyonel Yaşam Koçu & Eğitmen & Yazar

 (224)2434314
Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Birlikte Başarabilirsiniz!Çocuğunun Koçu Sen Ol

May 4, 2015   //   by admin   //   Eğitimler, Makaleler  //  No Comments


Bu eğitimle yalnızca çocuklarınıza iyi bir gelecek sağlamak için Koçluk ve NLP becerilerini edinmekle kalmayacak, kendi hayatlarınızda da büyük olumlu değişiklikler yaratacaksınız.

Kimler Faydalanabilir?

-Eğitim hayatı boyunca çocuklarına verimli bir şekilde destek olmak isteyen tüm anne babalar

Neler Kazanacaksınız?

-Çocuğunuzla Nasıl Daha Etkili İletişim Kurabilirsiniz?
-Doğru Soruları Nasıl Sorabilirsiniz?
-Hedeflerini Belirlemesine Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?
-Stratejik Adımları Nasıl Oluşturabilirsiniz?
-Nasıl Motive Edebilirsiniz?
-Birlikte Nasıl Planlama Yapabilirsiniz?
-Zaman Yönetimi,Kaygı Yönetimi,Stres Yönetimi Anlamında Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?
-Korkularını nasıl giderebilirsiniz?
-Nasıl daha yapıcı ve güçlendirici inançlar oluşturabilirsiniz?
-Nasıl Olumlu Bir Tutuma Sahip Olabilirsiniz?
-Walt Disney Mükemmellik Çemberini, Başarı Çemberini, Çapa, Swish ve Alt Modalite Tekniklerini Nasıl Kullanabilirsiniz?
-Sınavlara Hazırlanırken Nasıl Destek Olabilirsiniz?
-Hayalleri Nasıl Gerçeğe Dönüştürebilirsiniz?
-Mantıksal Aşamaları Nasıl Kullanabilirsiniz?
-Bilinçaltı ile İletişim ve Telkin Metodunu Nasıl Kullanabilirsiniz?
-Konsantrasyon ve Hafıza Geliştirme Tekniklerini Nasıl Kullanabilirsiniz?

Eğitmenler: İnci & Özlem Aktaş (Profesyonel Koç & Eğitmen ve Konuşmanızla Hipnoz Edin ve Çocuğun Koçu Sen Ol Kitaplarının Yazarları)

Bilgi için lütfen bize ulaşın.

info@akademiplena.com
Tel: (224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Eğer 20 Yıl Sonra 25 Kilo Fazlanız Olacağını Bilseydiniz…İnci Aktaş

Mar 16, 2015   //   by inciaktas   //   Kişisel Gelişim  //  No Comments

Basitçe hesaplayalım. Günde 3 gr. Kilo aldığınızı ve bu kilonun bedeninize kalıcı olarak yerleştiğini düşünün. 3 gram ne kadar eder? Çok küçük değil mi? Hatta ileri gidelim ayda 100 gram aldığınızı ve bu kilonun kalıcı olarak yerleştiğini düşünelim. Çok az değil mi? Ayda 100 gram..Peki yılda kaç kilo eder? 1,2 kilo..Bir şey değil değil mi?

Peki böyle giderse 20 yıl sonra kaç kilo olacaksınız? Şu anki kilonuzdan 24 kilo fazla..Bu çok üzücü bir tablo ama herkesin göz önünde bulundurması gerekir. Bize hipnozla zayıflamaya gelen kişilerden bazıları, yıllar içinde aldıkları kiloyu bir ayda vermeyi hedefliyorlar. Onlara ilk söylediğimiz şey şudur. Bu kiloyu bir anda almadınız ve zayıflamak istiyorsanız sabırlı olmalısınız.

Kilo vermek, sabırlı olanlar için oldukça basit bir iştir. İster kendi kendinize sağlıklı beslenme programı uygulayın, ister hipnozla zayıflama programına katılın kabul etmeniz gereken ilk şey şu, hedefiniz için kendinize 6 ay vermiş olsanız bile, o aylar öyle ya da böyle geçecek..Kaldı  ki kilo verme süreciniz aldığınızdan daha hızlı olacaktır.

Çabuk kilo vermek için uygulanılan şok diyetler, ya da şok diyet olmasa bile eşinizin çoluğunuz çocuğunuzun yediğinden farklı hazırlanmış yağsız light yiyeceklerle hazırlanmış beslenme programları, birden kilo vermenize sebep olsa bile, bıraktıktan kısa bir süre sonra eski beslenme tarzınıza döndüğünüz anda verdiğiniz kiloları geri alırsınız.

Kişiler belli saatlerde yemeğe oturmak zorunda kalmasalardı, masaya oturduklarında değil acıktıklarında yemek yeselerdi, duygusal açlıklarını bastırmak için tıka basa yemeyip doyduğunda bıraksalardı kilo almazlardı. Vücudunuz neyi ne zaman ve ne kadar yemesi gerektiğiniz bilir. Onu dinleyin..

Sevgi ve sağlıkla kalın;

İnci AKTAŞ

Profesyonel Yaşam Koçu & NLP Uzmanı

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kobi ve Kurumsal Firmalarda Koçluğunun Önemi – Özlem Aktaş Kurumsal Koç

Şub 19, 2015   //   by admin   //   Kişisel Gelişim, Liderlik, Makaleler, Yöneticilik  //  No Comments

Kobi ve Kurumsal Firmalarda Koçluğunun Önemi – Özlem Aktaş – Yönetici Koçu ve Kurumsal Koç

Günümüzde koçluğun artan ihtiyaçlara yönelik hızla yaygınlaşması ile birlikte özellikle üzerinde durulması gereken bir Koçluk alanı var ki belki de en çok can damarı olacak bir alan . Kurum, işletme ya da small business, kobi Koçluk gibi isimleri olan küçük , orta ölçekli ve büyük kurumlara yapılan koçluktan bahsediyorum. İşletmeler , özellikle küçük işletmeler ekonominin can damarı . Ancak bir çok firma ekonomik koşulların getirdiği zorlamalarla  baş etmekte güçlük çekmekte, yüksek finansal borçlar , organizasyon sorunları yaşayan bir sistem , insan kaynağına yeterli önemin verilmemesi , işleyen bir performans sisteminin olmayışı yada firmaların güçlü yanlarının , geliştirmesi gereken yanlarının  farkında olmamaları , dışarıdaki var olan  fırsat ve tehtidlerin farkında olunmaması firmaları zorlayıcı bir kısır döngünün içerisine sokmamadır. Bu noktada ihtiyaç duyulan şey firmanın farkındalığının arttırılması ve stratejik yönetim anlayışını yerleştirecek bir Koçluk yapısına ihtiyaç duyulmasıdır. Kurumsal Koçluk, firmalarda stratejik bir yönetim anlayışı yerleştirmeyi amaçlayan bir yapıdır. İşletme koçluğu ile , geleceği gören, hedef odaklı, esnek, dinamik,çok boyutlu düşünen, ekip ruhuna sahip , etkili iletişim kuran  ve sürekli öğrenen bir organizasyon geliştirmek asıl amaçtır. Günümüzün organizasyonları ,  kazan kazan, sinerjik, biz ruhu, çözüm ve kalite odaklı , hızlı , teknolojiye hakim, yaratıcı, esnek, yenilikçi, iletişimi güçlü, yüksek performanslı olmayı gerektirmektedir. Bunun için neye ihtiyaç vardır? Sorusunun karşılığı ise kurum koçluğu mantığının işletmelere yerleştirilmesidir. Bunun için sistemleri , işletmeleri , firmaları büyütecek , hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak Lider koçlara ihtiyaç vardır. Peki Koçluk nedir  ? Koçluk kişiyi , kurumu bulunduğu noktadan hedeflediği , arzu ettiği noktaya ulaştıran yapılandırılmış bir süreçtir. Yapılandırılmış bir süreç, çalışanların kendilerini geliştirebilecekleri donanım, çalışanların güçlü yönlerine odaklanılması, beceri ve yeteneklerin arttırılması , problemlerin çözümlerini bulmalarına yardım etmektir. Kurumsal Koçluk neden gerekli? Çünkü Kurumsal Koçluk alınan bir firmada çalışanların beklentileri netleştir, beklentileri netleşen çalışan kendisine yol haritası çıkarabilir, hedeflerini bilen ve hedeflerine nasıl ulaşacağını bilen çalışan iş hayatı içerisinde daha fazla  sorumluluk alır. İşletme koçluğu ile amaç ve çalışan rollerinin netleşmesi ,  dayanışmanın artması ve ekip ruhunu arttırılmasıdır. İşletme kurum koçluğu ile iletişim çatışmaları önlenir, yapılan geri bildirimler sayesinde eksik yönler geliştirilir ve şirkette motivasyon artar. Kurumsal koçluğunun kuruma sağladığı faydalar, yeni bir vizyon oluşturma ve  vizyon geliştirme, yetkilendirmede gelişim , verilen taahhütlerin arttığı bir ortam  sağlanırken , genel performans artar. Şirket için kısa , orta, uzun vadeli hedefler belirlenir ve hedeflere ulaştıracak yol haritaları çıkarılır. Şirket içinde tüm çalışanlar arasında zaman yönetimi, çatışma çözümü, öğrenme, değişim sağlanır, verimli bir geri bildirim sistemi performans değerlendirme sistemi kurulur. Koçluk ve işletme günümüzdeki adı ile small business koçluğu kazandırır . Eğer şirket sahibi , yöneticisi iseniz ve bu soruların cevaplarını merak ediyorsanız Koçluk firmanıza yeni bir nefes kazandıracaktır.Sizce kimler iş hayatında daha başarılı, bunların farkı ne? Küçük şirketler büyüklerden , büyükler küçüklerden ne öğrenebilir? Mükemmel işletme stratejisi nasıl oluşur? Nasıl daha verimli ve istikrarlı büyüme sağlanır  ?  Işletmelerde Koçluk programı nasıl çalışır, nasıl adapte edilebilir  ? Çalışılmaya başlanan firmanın güçlü yönlerini keşfetmesinin sağlanması, kritik açıkların farkına varılması , hedefleri gerçekçi stratejilerde ulaşılabilir kılmak,  hedeflere bağlanmak, tutkuyla yolda kalmak. Mutlak güven ve işbirliği, sonuçları ölçülebilir bir süreç yönetiminin yerleştirilmesidir. Kurum koçluğu yerleştirilen bir firmada , kurumda motivasyon, iş tatmini , kalite artışı , özgüven, çalışanların  kuruma bağlılığı, müşteri tatmini ve karlılık artışı sağlanır. Koçluk tamamen tüm ekibin ve koçluk firmasının birlikte yürüttüğü  işbirliğine dayalı bir  ilişkidir. Tamamen kazandıran koçluk sisteminin faydaları, yaratıcılık, hedefe ulaşma, ilişkilerin zenginleşmesi, sonuçlara ulaşmada kolaylık, daha akıllıca çalışıp, heyecan yaratmaktır. Firmalar ne zaman bir koçluk yapısına  ihtiyaç duyar? Şirkette  bir şeyler eksiktir, boşluk vardır, mucizeye ihtiyac duyulduğunda , yeni ürün geliştirip değer katmak, maliyetleri kısıp , gelir artışı sağlamak istediklerinde ihtiyaçlar artar. Koçluk hedefi,süreçte şirkete vizyon, misyon , hedef belirlemede ve stratejik planın uygulanmasında yardımcı olmak ,ekip ruhu oluşturmak , herkesi işin içine  katıp, çözümün parçası haline getirmektir. Bunun için  önce analiz çalışması yapılacak, psikolojik ölçeklerle sorunlar ve  çözümler belirlenecek, vizyon, misyon, iş analizi ve iş profili çıkarılacak,eğitim , performans değerlendirme sistemi kurulacak, organizasyon yapısı geliştirilecek, değişim desteklenecek , yönetim , insan kaynakları, pazarlama , organizasyon, sistemler  stratejisi belirlenecektir. Kurumsal Koçluk sonuçları niteliksel ve niceliksel ölçülebilen , firmalara kazandıran güçlü bir sistemdir. Yol boyunca da güçlü eğitimlerle desteklenilmesi halinde büyüyen , kar eden , kazanan bir firma haline gelmek kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.

Özlem Aktaş – Yönetici Koçu ve Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

İşe Uygun Çalışanın Başarılı Şirket Olma Yolundaki Önemi – Özlem Aktaş , Kurumsal Koç

Şub 9, 2015   //   by admin   //   Eğitimler, Kişisel Gelişim, Liderlik, Makaleler, Yöneticilik  //  No Comments
İşe Uygun Çalışanın Başarılı Şirket Olma Yolundaki Önemi - Özlem Aktaş,Kurumsal Koç

Her şirketin ana konusu iştir ve neyi niçin yaptığı ve kimlerin yaptığı aldığı sonuçları etkileyecek faktördür. Kişiye göre iş yaratma çabası çoğu küçük ölçekli firmaların temel sorunları olup artık şirketi zor duruma düşüren bir etken olmaktadır. Tanıdık çevreden eleman bulmak şirketlerin temel işgören  bulma yöntemi olmakla beraber bazen firmayı zor durumda bırakabilmektedir. Şirketin işin gereklerini tespit edip, o işin gerektirdiği yetenek ve beceriyi tanımlayıp , beklenen becerileri kullanabilecek bir eleman bulmak şirketin geleceği için daha kritik önem taşımaktadır. İşin nitelikleri net  tanımlanmayan görevlere yerleştirilen çalışan zaman içinde kendisinden beklenenin ne olduğunu anlayamadığı  için günü kurtarmaya yönelik çalışacaktır. Bu da şirket için en önemli kaynak olan işgücü kaynağının verimiz kullanılmasına sebep olarak , mutsuz çalışan ve verimsiz iş sonuçlarına sebep olacaktır. Artık piyasadaki rekabet şartları , çok fazla üniversite mezunu gençlerin varlığı iş dünyasının verimli düzeyde yönetilmesini gerekli kılmaktadır. Özellikle de en önemli kaynak olan insan gücünün  tatmini ve verimliliği önemlidir. Tatmin çalışanlardan oluşan bir şirket haline gelmenin ilk koşulu işletmede hangi iş ve görev tanımına ihtiyaç duyulduğunu tespit edip , görev tanımının net bir şekilde tanımlanmasıdır. Tanımlanan görev, iş  tanımını gerçekleştirecek iş gücünün hangi özellikleri taşıması gerektiğine karar verip o yönde eleman alımına gidilmesi gerektiğidir. Ne  beklediğine, ihtiyaçlarını karşılayacak iş tanımını gereçekleştirebilecek  elemanı almak isteyen firma burada tanıdık zihniyetinden çok iş yapabilirlilik özelliklerini dikkate alarak işe uygun eleman seçimine özen göstermesi gelecekte memnun çalışanlar için önemli bir koşuldur.   İşe alınmasına karar verilen çalışana iş gereklerinin iyi açıklanması diğer önemli bir koşuldur. Detaylar, işin gereklilikleri ve yapılması beklenenler ve şirketin amacının ve vizyonunun kişiye iyi açıklanarak ,  kişiye şirketin parçası haline getirecek biz duygusunun oluşturulması aidiyet duygusunu yaratacaktır. Kendini bir yere ait hisseden kişi , gelecekle ilgili uyumlu vizyona sahipse kendisini şirketin geleceğinde görebiliyorsa daha tutkuyla  işin gereklerini  yerine getirecektir. İşinin sürekli büyümesini arzulayan  bir işletme , hangi görev ve iş tanımlarına ve bu iş tanımlarını yönetecek nasıl bir iş gücüne ihtiyaç duyduğunu sürekli sorgulamalıdır. Kendini yenilemeyen bir işletme geride kalmaya mahkumdur. Öncelik ise bir şirket için ana kaynak olan işgücünün iyi yönetimi ve doğru istihdamın sağlanması becerisidir. Çalışanlar bir şirketin ilerlemesi ve gerilemesine de sebep olabilir . Bunu bilerek çalışanına yatırım yapan ,ihtiyaçlarını anlayan , gelişmesine önem veren , bunun için çalışanının kişisel gelişimine sürekli katkı sağlayacak eğitim ve gelişim programlarına önem veren şirketler güçlü motivasyonla çalışan işgücü ile rakipleri arasında fark yaratabilecektir. Çalışanının gelişimi , beklentisini dikkate alan işletmeler  hastalık izninlerinin azaldığını , çalışanların daha motive çalıştıklarını gözlemleyebileceklerdir ve ne iş yaptığını bilerek ve yeteneklerine uygun işlerde çalışan mutlu çalışanlar , mutlu, istikrarlı  büyüyen , başarılı işletmeler yaratacaktır.

Özlem Aktaş , Kurumsal Koç

(224)2434314

Online Eğitimlere kayıt için; www.plenahuman.com internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Tüm online eğitimlerimize sitemizden ulaşabilirsiniz.

Sayfalar:«1...10111213141516...31»

Ara

Kategoriler